smutumsu şeyler var 🔞
Jake'ten
Jungwon'la birlikte oteli dolaşıyorduk. Sonunda Sunghoon'dan ayrıldığım için bana kızıyordu. Ne yani, sadece geldiğimiz günden beri beraber uyuyorduk, tüm gün beraberdik ve tuvalete bile beraber gidiyorduk. Bence birbirimizi daha fazla görmemiz için uyku saatlerimizden kesmeliydik. Ama o zaman Sunghoon yorulurdu, tamam şu anki halimiz iyi.
"Odandaki, otelin verdiği şeyleri cepledin değil mi?" Diyerek bana döndüğünde elimi yumruk yaptım ve yumruklarımızı tokuşturduk. "Beleş şampuan kanka, almayacaktım da ne yapacaktım." Gülerek ilerlerken bir anda önümüzde beliren Yuna ile durduk.
"Konuşabilir miyiz?" Bakışları Jungwon'a kaydı ve bana geri döndü. "Özel." Jungwon'un sinirlendiğini anladığımda ona baktım ve kafamı salladım. "Tamam." Yuna önde, ben arkada onların odasına girdik.
Ben yatağa oturduğumda o da kendine bir sandalye çekti. "Bak Jake, bunu sana belki de anlatmamalıyım ama artık zamanı geldi." Dediğinde gerilmiştim. Neden bir günümüz sakin geçemiyordu?
"Geçen yıl bu zamanlarda Sunghoon yanıma geldi. O zamanlar Wonyoung'dan deli gibi hoşlanıyordum ve Sunghoon da bunun farkındaydı. Bana her şeyi bildiğini söyledi ve eğer ona yardım edersem Wonyoung ve beni yakınlaştırabileceğini söyledi."
"O zamanlar bu bana oldukça güzel bir fikir gibi gelmişti. Ta ki Wonyoung'un gerçek yüzünü görene kadar. Sunghoon'la beraber oturup planlar yaptık, bunu yapmamız oldukça zordu çünkü Wonyoung Sunghoon'a takıntılıydı." Evet, bu kısmı bizzat yaşamıştım.
"Sunghoon, Heeseunglarla buluştuğunu söyleyip yanıma geldiğinde fotoğraf ve video atmasını istiyordu ve onu başımızdan savmak için öncede video çekip atıyorduk. En sonunda olaya ben dahil oldum."
"Wonyoung'a göre ben Sunghoon'un babasının bir arkadaşının kızıyım. Uzun zaman sonra birbirimizi görünce tanımamışız ama sonradan hatırlamışız gibi bir yalan uydurduk. Bu sayede bir anda onlarla takılmam garip olmayacaktı. Wonyoung başkan olduğu için dans klübüne kaydoldum. Bu sırada ona hala aşıktım."
"Aradan birkaç ay geçti, artık dans pratiklerinden sonra Wonyoung'la beraber takılıyorduk ve Sunghoon'u rahat bırakmaya başlamıştı. Bir akşam dans ederken bileğimi burktuğumu söyledim, onunla fazla zaman geçirebilmek için. Sunghoon yakalanmamızdan korkmuştu ama günün sonunda Wonyoung'la öpüşmüş ve onun aklını karıştırmıştım." Vay be, o gece öpüşmeyen yoktu herhalde.
"O günden sonraki bir hafta boyunca Wonyoung benimle konuşmadı ve dans pratiklerinde bile bir araya gelmedik. Ama daha sonra..." Elini alnına koyarak ovdu. Yüzünde anlayamadığım bir gülümseme vardı.
"Bir gece Sunghoon bana mesaj atıp Wonyoung'un benim hakkımda ona soru sorduğunu söyledi. Ardından kapı çaldı ve Wonyoung kapıyı açar açmaz üzerime atlayarak beni öpmeye başladı. Sonrasını zaten tahmin ediyorsundur."
Gülümsemesinin sebebini anladığımda dudaklarımı yaladım ve gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Eğer Sunghoon burada olsaydı bunu yapmamamı, yoksa beni çok pis öpeceğini söylerdi.
"Asıl kısım bundan sonra başladı aslında. Wonyoung'a karşı olan duygularım bitmişti çünkü istediğime ulaşmıştım. Bunu Sunghoon'a söyleyip anlaşmamızı bitirmeyi düşünmeye başladığımda Wonyoung geldi ve balo kraliçesi olmanın ne kadar güzel bir şey olduğundan bahsetmeye başladı."
"Ben onun gizli sevgilisiydim. Gün yüzünde hala Sunghoon'la sevgiliymiş gibi yapıyordu ve kaldırıldığını anlamıyordu. Bu sayede onun arkasından planlar yapabilirdim ve en sonunda her şey gerçekleştiğinde bunları benim yaptığımı kanıtlayamazdı. Çünkü benimle anılmak istemezdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonyoung's Brother
Fanfiction"Sunghoon, ben seni hiç bırakmak istemiyorum." Dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Gözlerinin benim gibi dolduğunu görsem de hızlıca gözlerini kırpıştırdı. "Bırakmayacağız, Jake. Asla bırakmayacağız. Gerekirse ülkeyi zombiler bassın, gerekirse salgınl...