21

1K 74 185
                                    

Sınav haftasıdır odur budur vs derken bölüm aşırı gecikti ama güzel bir telafi bölümü yazdım size 😋
umarım seversinizz

Jake'ten

Haftalar birbirini kovalarken kendimi eylülün başında bulmuştum. Bugün Sunghoon'un kazandığı üniversiteye gidecektik ve bir hafta sonra başlayan okulunu gezecektik.

Son zamanlarda gereksiz heyecanlı olmamın sebebi doğum günüme bir ay kalmış olmasıydı. Sunghoon üniversiteye, ben ise 12. sınıfa geçtiğimde doğum günüme tam bir ay kalmış olacaktı. Eh biliyorsunuz, o gün Sunghoon'la ilişkimizi başka bir seviyeye taşımış olacaktık.

Bu sırada aynı evde kalmamıza rağmen Wonyoung'dan asla haber alamıyordum. Küçükken yaptığım gibi kapısının altından tatlı bir şeyler ve onun için yazdığım şeyleri göndermek istesem de babam ve annem buna karşı çıkmış, Wonyoung'un terapistinin onayı olmadan hiçbir şey yapmamamız gerektiğini söylemişti.

Eylüle yeni girmiş olmamıza rağmen dışarıda rüzgar vardı. Bu yüzden giydiğim beyaz tişörtün üzerine siyah kapüşonlumu giydim ve parfüm sıkarak evden çıktım. Sunghoon'la metronun önünde buluşacağımız için otobüse binerek metroya vardım.

Elleri kot ceketinin cebinde, etrafı izleyen Sunghoon'a baktım. Ne giyerse giysin onda inanılmaz duruyordu. Bıyu sanki yeterince uzun değilmiş gibi bir de kalın topuklu siyah  bir spor ayakkabı giymişti.

Başka tarafa baktığı için beni görmemişti, bunu fırsat bilerek yanına yaklaşıp parmak uçlarıma çıkarak yanağına bir öpücük kondurdum. Hızlıca kafasını çevirdiğinde yüzündeki gergin ifadenin yerini bir rahatlamaya bıraktığını görünce güldüm.

"Kalbimin nasıl attığını görüyor musun?" Eliyle elimi kavrayarak kalbine götürdü. Elimin altında atan kalbinin hızı beni şaşırtsa da gülümsedim. "Amaan, drama queen seni. Hadi gidelim okul falan kapanır şimdi."

"Sonra gösteririm ben sana drama queeni." Elindeki elimi cebine sokarak yürümeye başladı. Soğuyan ellerim onun elleri arasında ısınırken bu hareketi bile bana çok romantik geliyordu. Tabii aklıma dolan terbiyesizce düşünceler de vardı. Tek eliyle bileklerimi kavrayıp öpmesi gibi.

———

"Her şey için çok teşekkürler, sizin yorulmanıza gerek yok, biz okulu biraz turlarız." Okuldaki yetkili öğretmenin odasından çıktıktan sonra elini göğüsüne koyarak soluklandı. "Benim gibi insanlarla iletişim kuramayan birisi için bu konuşma yeter de artar bile." Gülümsedim.

"Sen müdürle konuşurken ben de nöbetçilerden birisiyle konuştum. Astroloji öğrencileri için yapılmış bir oda varmış, gidelim mi?" Kafasını salladı ve elini belime attı.

Beraber koridorda yürürken bir anda ismimin tüm koridorda yankılanmasıyla arkamı döndüm. "San?" Bize doğru gelen kırmızı saçlı çocuğa karşı ne diyeceğini bilemeyen Sunghoon'un gözleri benim üzerimdeydi, en azından hissedebiliyordum ama ona bakmamakta ısrarlıydım.

"Vay canına, seni burada görmeyi beklemezdim." Yanımıza ulaştığında elini belime atarak sarıldı. Benim için oldukça garip bir durumdu çünkü San benim eski sevgilimdi, yani galiba.

Arkamda kaşlarını çatmış şekilde yukarıdan bakan Sunghoon'u hissedebiliyordum. Bir zamanlar 'Ne kadar da uzun.' dediğim San'dan çok daha uzundu çünkü.

"Burada ne işin var? Üniversiteye geçmiş olamazsın, gerçi bayağı akıllıydın erkenden üniversiteye geçsen şaşırmam." Diyerek gülümsedi. "Yok, şey için..."

"Sevgilisi için burada." Ne zaman dibime girdiğini gark etmediğim Sunghoon, elini belime atarak kavradı ve kendine çekti. "Daha dün peşimde minik minik koştuğun günleri hatırlıyorum da, ne kadar da büyümüşsün. O zamanlar da birisinden hoşlanıyordun gerçi. Neyse ben sizi tutmayayım, sonra görüşürüz Jake."

Wonyoung's BrotherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin