3-Kaçış

9.4K 390 22
                                    

Kendime gelmemle başımdaki ve omzumdaki ağrı kendisini göstermişti, acıyla burnumu kırıştırdım. Ellerimden destek alıp hareket etmeye çalıştım ama yerimden kıpırdamaya çalıştıkça boynumdaki ağrı kendini daha fazla belli ediyordu. Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Boynumdaki ağrının sebebi aklımın kıyılarına düşmeye başlayınca panikleyerek hareket etmeyi kestim ve neyle karşılaşacağımı bilmediğim için korkuyla gözlerimi araladım.

Gözlerime süzülen ışık gözlerimin kararmasını sağlarken ellerimi ışığı azaltmak için gözlerimin önüne siper ettim. İçim daralmaya başlamıştı. Gözlerimle etrafı tararken içimdeki sıkıntıda büyümeye devam ediyordu.  Küçük ve basık bir odanın içindeydim oturduğum deri koltuk dışında yerde siyah bir tane halı vardı gözlerimi sağımdaki gri duvarda gezdirirken önümdeki duvarın tamamını aynanın kapladığını fark ettim.

Oturduğum koltuğun tam karşısında ayna olduğu için yansıma mı görmekte zorluk çekmiyordum. Gözlerimi yüzümde gezdirdim aynı bendim işte hiç bir farklılık yoktu derin bakışlar, sert yüz hatlarım, biçimli kaşlarım, dolgun dudaklarım, açık kumral tenim ve son olarak kumral saçlarım. Ellerimi dağılmış olan kumral saçlarımın arasına soktum ve karıştırdım. Kaç saattir uyuduğumu bilmiyordum ama göz altlarımın şiştiğini görmemle bu saatin epey fazla olduğuna kanaat kıldım.

Aklıma gelen sorunla birden kendime geldim. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı, neden kaçırıldığımı ve asıl en önemli soru bana ne yapacaklarını bilmiyordum.

Bunları düşündükçe içim dahada darılıyor gerginliğim artıyordu.Vede hiç bir sorumun yanıtını bilmemek benim gergin ve korkuyor olmam için yeterli bir sebepti. Oturduğum deri koltukta iyice kenara sinip derin derin nefes almaya başladım. İçim daralıyordu .Aldığım nefesleri hissedemiyor hepsi bir yerden sonra boğazımda oluşan yapay düğüme geldiklerinde ciğerlerime gidemeden yok oluyorlardı.

Titreyen ellerimi boğazıma götürüp masaj yapma başladım. Boğazım yanıyordu. Bir süre daha böyle devam edince yaptığım masajın işe yaradığını fark ettim. Derin bir nefes aldıp nefesi içimde tutum ve bekledim ciğerlerimdeki tokluğu hissedince yavaş bir şekilde nefesimi vererek kendimi rahatlatmaya çalıştım. Nerede olduğumu bilmesem bile benim bu odadan çıkmam gerekiyordu. Kendime güç vermek için avuçlarımı sıktım.

Ayaklarımı yattığım koltuktan sarkıtıp ellerimi iki yanıma koydum. Koltuktan güç alarak ayağa kalkıp gözlerimi odada kararsız bir şekilde gezdirirken ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum. Bir yanım odadan çıkmamı söylerken diğer yanım çıkmamamı söylüyordu. Beni neyin beklediğini bilmiyordum ve belirtisizlik beni en çok korkutan şeylerden biriydi. Sıkıntıyla derin bir nefes alıp hala sızlayan boynuma parmaklarımı bastırdım.

Derin bir nefes alıp içten bir şekilde ofladım. Eninde sonunda bu odadan çıkmam gerekecekti, hayatımın sonuna kadar burada duramazdım. Zaten ben çıkmazsam buraya birilerinin geleceğine adım gibi emindim, en azından ben çıkarsam kaçma sansım olabilirdi. Bunu yapmam lazımdı babamların kaçırdıkları insanlara ne yaptıklarını çok iyi biliyordum. Bu düşünceyle içime bir titreme geldi, tüylerim diken diken oldu. Kaçmam gerekiyordu.

Yavaş adımlarla kapının yanına doğru ilerledim. Her attığım adımımda ayaklarımın altındaki uyuşma hissi artıyor, ellerim daha fazla terliyordu. Kapının yanına gelince kolunu kavradım ve kendime doğru çektim. Kapının açılmasıyla şaşırarak duraksadım. Aralık olarak bıraktığım kapıyı daha fazla açamadan orada öylece kalakaldım.

Düşüncelerim firar etmişti. Bu bir tuzak olabilirdi hem beni kaçırıyorlar hem bağlamıyorlar birde beni odaya kilitlemeyip özgür mü bırakıyorlardı? Bu işte bir terslik vardı. Ben kapıyı açmayı düşünürken bile kapının açılmayacağından neredeyse emindim. Tamam, kendimi cesaretlendirmiştim ama bu kendimi motive etmek istediğim dendi. Yani en azından kaçmak için bir eylemde bulunmuş olacaktım.

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin