4. Bölüm (Kanlı iylik)

242 26 7
                                    

Tüm karakterler ve olaylar hayal ürünü olup, kurgudan ibarettir.

Keyifli okumalar...

🗡

Ölüm nedir?

Ölüm hakikattir. Bu dünyada herkese dağıtılmış en büyük adelettir. Senaryomuzun bittiği, ezberlerimizin yok olduğu gerçekliktir. Ölüm insanlığa verilen en büyük nimettir.

Yaşam size sonu olan bir alem veren, ölüm sonsuzluğu vadedendir.

Ellerimde ölümü taşıyan, avuçlarıma mezar sığdıran bir kuldum.

Bir canlının varlığı ile yokluğu sadece Allah'a mahsusken, onun işine karışıyor, can alıyordum. 

Günaha girmiyordum, ben zaten bir günahtım. Öyle bir savaşın ortasında doğmuştum ki, ölüm alışılmış bir durumdu. Doğduğum dünyaya ayak uyduruyordum sadece.

Zifiri karanlıkta elimde tuttuğum bıçak birkaç dakika sonra ayaklarımın önüne bir leş serecek, katlettiğim canların sayısına bir yenisi daha ekleyecekti.

Bir süre sonra liste o kadar kabarmıştı ki, saymayı bırakmıştım.

"Yalvarırım öldürme beni." Ayaklarıma kapandı ağlayarak.  "Yalvarıyorum, ölmek istemiyorum."dediğinde bacağımı ellerinin arasından kurtarıp, yüzüne sert bir tekme attım. Burnunun kırılma sesi kulağıma geldiğinde içimdeki ateşin daha da harlandığını hissettim.

Gün gelecek kendi yarattığım ateşte yanacak, küllerimle tek başıma kalacaktım. Fakat o gün gelene kadar bu ülkeyi ateşe verecektim. İntikamım, hırsım, öfkem tüm ülkeyi mahvedecekti.

Histerik bir kahkaha attım. Karanlık, bir hükümdar gibi etrafa hükmetmesine rağmen, ağlayarak bana korku dolu bakışlar atan adamı görebiliyordum. Çünkü ben bu karanlığa aittim.

Ona doğru iki büyük adım attığımda hıçkırarak yalvarmaya devam etti.

"Eminim o da yalvarmıştır, ağlamıştır." Saçlarını kavradım sıkıca. Çirkin yüzüne baktım. "Kim ölmek ister? O da istemiyordu, ama öldü. Bir cani tarafından öldürüldü."

Yüzümü yüzüne yaklaştırdığımda bedeni titriyordu. "Sana kötü bir haberim var. Ben senden daha çok caniyim."

Bakışlarım yeşil ağaçların süslediği bahçeye kaydığında boynumu kütlettim. Hiç düşünmeden elimdeki bıçağımın sivri ucunu göğsüne batırdım. Çığlık atacağı sırada elimle ağzını kapattım. Haykırışları uğultuya dönüştüğünde soldaki bıçağı sağa doğru kaydırdım.

Gözleri ebediyete kapandığında geri çekilerek, cebimden beyaz toz boya çıkarıp bedenine fırlattım.

Şimdi kendimi daha iyi hissediyordum.

Elimde bıçağımla arkamı dönüp, salondan çıktığımda durmak zorunda kalmıştım.

Kanla kirlenmiş bıçağımı arkama sakladım hızla. Koşarak yanıma gelen çocuğu durdurmak için geri çekildim.

Beyaz ölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin