9. Bölüm (Tablonun gizemi)

57 6 2
                                    

Tüm karakterler ve olaylar hayal ürünü olup, kurgudan ibarettir.

Keyifli okumalar...

🪽

Korumanın sözlerini duyan Ceza elindeki tabloyla birlikte koşarak asansöre bindi. Olayın etkisinden çıktığımda başımı iki yana sallayarak koşup asansöre yetişebilmiştim.

Sessizce asansörde dururken aniden Ceza öfkeyle elini kapıya vurup "Neden onu yanlız bıraktım ki!?"dedi. Onu sakinleştirmek, teselli vermek istedim ancak nasıl yapacağımı bilmediğimden sesimi çıkarmamaya karar verdim.

Asansörün kapıları açıldığında Barlas'ın kaldığı odaya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık. Ceza kapıyı açıp içeri girdiğinde arkasından ben de girmiştim.

Bakışlarımı Barlas'ı bulmak için odada gezdirdiğimde koltukta oturup kolunu sardırdığını gördüm. Ciddi bir şeyi yok gibi görünüyordu.

İçeri girdiğimiz an Barlas'ın gözleri ikimizi de dikkatle taradı. Yaralanmadığımızdan emin olduktan sonra yavaşca nefesini verdiğini gördüm. Ceza onun kardeşi gibiydi endişesini anlayabiliyordum. Ancak bana neden öyle bakmıştı. Bunun için hiçbir sebep yoktu. Yaralanmam onun umrunda olmamalıydı.

Ceza tabloyu yatağın üstüne fırlatıp koşarak Barlas'ın yanına yere çöktü. "Abi iyi misin?"diye sordu endişeyle. Bir yandan da Barlas'ın yarasına bakıyor, derinliğini anlamaya çalışıyordu.

Barlas Ceza'nın omzuna birkaç kez hafifçe vurup "Sadece kurşun sıyırdı. Önemli bir şey değil."dediğinde Ceza rahatlayarak bedenini yere bıraktı.

Ortamdaki gerginliği dağıtmak için abartıyla "Öldün sandı."dedim. Barlas'ın bakışları gözlerime çıktığında şirince gülümsedim. Gülümsememi gördüğü an bakışları da değişmişti.

Doktor olduğunu düşündüğüm adam işini bitirip ayağa kalktığında Barlas elini hafifçe sargısının üstünde gezdirdi. Ardından koltuktaki gömleğini alıp giyindi.

Düğmelerini iliklerken "Dinleme cihazını neden çıkarıp attın?"diye sorduğunda sözlerinin hedefi bendim.

"Seni defalarca uyarmama rağmen neden bana öyle hitap ettin?" Konumuz bu mu, der gibi kaşlarını çıttığında hiçbir tepki vermedim. Bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyordu.

Gömleğini iliklemeyi bitirip rahat bir şekilde oturduğunda "Tüm planı berbat edebilirdin."dedi.

"Ama etmedim. Boynumda bir takip cihazı vardı."

Ceza konuşmamıza dahil olup "Nasıl vuruldun abi?"diye sordu merakla. Böylece de konunun da değişmesine sebep olmuştu. Açıkcası ben de bunu merak ediyordum.

Barlas önemli değilmiş gibi elini havada salladı. "Birine yardım ediyordum." Ardından bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemediğini belli ederek "Siz ne yaptınız?"diye sordu.

Bakışları beni buldu. Ceza yerde otururken tekli koltuğa geçtim.

"Petro'nun bildiği bir şey yoktu. Vedat Ilgar için değerli bir tablo olduğunu söyledi sadece. Babasına emanet etmiş zamanında. Son nefesini verirken saçma sapan bir şey mırıldandı." Barlas kaşlarını çatmış dikkatle söylediklerimi dinliyordu. Son sözümü söylediğimde "Ne dedi?"diye sordu.

Beyaz ölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin