CESET

173 30 16
                                    

Eylül bu gün gelmedi mi?"

"Geldi en son tuvalete makyaj yapmaya gitmişti"son kısmı yüzünü buruşturarak söylemesine güldüm ve teşekkür edip önüme döndüm ve bilin bakalım ne yaptım kafamı sıraya koyup tabii ki uyudum.

Birinin beni dürtmesiyle kafamı sıradan kaldırmadan konuştum "Ne var?"sesim çok uykulu ve boğuk çıkmıştı, ne güzel uyuyordum niye gelip rahatsız ediyorsunuz aptallar!

"İremcim okul ne zaman uyuma yeri oldu acaba"Elif hocanın sesini duyunca hemen kafamı sıradan kaldırıp yüzüme şirince bir gülümseme yerleştirdim ve hocaya baktım Elif hoca benim konuşmayacağımı anlayınca iç çekip konuşmaya devam etti "Bak canım dün cafede olanları gördüm ve ne kadar yorgun olduğunu anlaya biliyorum o yüzden şimdilik seni affediyorum bir daha uyuma,ayrıca şu süslü arkadaşını git çağır hala ortalıkta yok!"hocaya gülümseyip "Tamam hocam hemen getiririm"deyip sınıftan çıktım

Lavaboya geldiğimde içeride kimse yoktu "Eylül" seslensemde kimse yoktu bir az daha ilerleyip bütün tuvalet kabinlerini açmaya başladım son kabinin kapağını açıcaktım ki yerde gördğüm şeyle çığlık attım tuvalet kabininin altından kan geliyordu

Tam gidecekken aklıma gelen şeyle duraksadım,Ya o Eylülse? bir az öylece yerimde durduktan sonra cesaretimi toparlayıp kabine yavaş adımlarla ilerlemeye başladım kabinin önüne gelince kapıyı yavaşça ittirdim ve gördüğüm görüntüyle kanım dondu

Yerde bir kız yatıyordu kızın tam kalbine bir bıçak saplanmış ve eli kopartılmıştı kızın yanına yaklaştım ve elime bolca tuvalet kağıdı dolayıp kızın saçlarını yüzünden çektim parmak izimi bulup benide hapse atmalarını istemem kızın yüzüne bakınca sevinçle yerimde zıpladım O kişi Eylül değildi hemen elimdeki tuvalet kağıdını tuvalete atıp sifonu çektim ve kabinin kapağını kapatım kimseye görünmeden lavabodan çıktım ve Eylülü aramaya başladım her yere bakmıştım ama Eylül yoktu hemen cebimden telefonumu çıkartım Eylülü aradım ilk başta açmayınca iyice endişelenmiştim bir iki kere daha aradıktan sonra sonunda telefon açıldı

"Eylül neredesin sen meraktan çatladım!"diyerek bağırmaya başladım sonunda Eylülde konuşmaya başladı

"İ-irem çok korkuyorum"sesi ilk başta kısık ve ağlamaklı bir tonda çıkmıştı ve sonra hıçkırarak ağlamaya başladı

"Eylül neyden korkuyorsun?Neredesin sen çabuk söyle!"çok endişelen miştim acaba o kıza yaptığı gibi Eylülede birşey yapmış mıdır o kişi

"Erkekler tuvaletindeyim"bir dakika erkekler tuvaleti?

"Eylül sen malmısın erkekler tuvaletinde ne işin var"konuşurken çoktan erkekler tuvaletinin önüne gelmiştim hemen kapıyı açıp içeri girdim girdiğim gibi "İREM"diye Eylül'ün bağırıp bana sarılması bir olmuştu.Hemen konuşmaya başladım "İyi misin ne oldu? ayrıca tuvaletteki o ceset neydi!?" Eylül ilk önce sustu başını öne eğdi ve konuşmaya başladı

"Biz Erva ile makyaj yapıyorduk birden elektirikler gitti ben telefonumdan feneri açarken Erva birden çığlık attı ben hemen ışığı açıp Ervanın sesini duyduğum tarafa tuttum bir adam Ervayı bıçaklıyordu hemen lavabodan çıktım Burakla buraya geldim Burakta kardeşim tanıyorsun zaten" o sırada arkada Yere oturmuş Burak'ı gördüm sonra konuşmaya başladım"Yürüyün cesedin yanına gidiyoruz Burak sen burada bekle biz Eylülle Ervanın yanına gidicez eğer cesedi almamışlarsa seni arıcaz sende hemen öğretmenlere söyliyeceksin"diyip Eylül'ün elini sıkıca tuttum o sırada Burakta planı onaylayınca Eylülle lavabodan çıktık kızlar tuvaletinin önüne gelince derin bir nefes alıp yavaşça kapıyı açtım ve içeri girdik.

Kabine yavaş adımlarla yürümeye başladık Eylül titriyordu ve koluma yapışmıştı kabinin önüne gelince yerdeki kanlar hala duruyordu kabinin kapısını yavaşça ittim ve seslice küfür ettim.Ceset yoktu!? Sinirle Eylül'ü kolumdan ayırıp bütün kabinlere bakmaya başladım hiç birinde kanıt falan yoktu acaba benim cesedi bulduğu mu görmüşmüydü?

                                                                    💫

Cesedi bulamayınca Eylülle direkt lavabodan çıkıp sınıfa gitmişdik içimde büyük bir korku vardı çünkü bu kişi bence bir öğrenciydi Eylül çok korktuğu için eve gitmişti ben kendi kendime fikirler üretirken birinin adımı bağırmasıyla irkilip düşüncelerimden kurtuldum ve başımı kaldırdım  Oğuz hoca bana kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bakıyordu kendimi toparlayıp nazikçe cevap verdim"Evet hocam?"Oğuz hoca sinirle alnını ovuşturarak konuştu "Ders başladığından beri bir kere tahtaya bakmadın ve iki saattir sana sesleniyorum cevap bile vermiyorsun!"son kısmı bağırarak söylemişti ve evet korkmuştum acaba katil Oğuz hoca mı?

Saçmalama İrem sana bağırdı diye katil olamaz!

"Ügünüm hocam dalmışım"diyerek konuyu kapatmaya çalışsamda nafile Oğuz hoca konuşmaya devam etti "Dalmicaksın benim ders-"Hoca daha sözünü tamamlayamadan kapı çaldı ve içeri bir erkek öğrenci girdi Oğuz Hoca birden yumuşadı sanki içindeki o Şeytan çıkmış yerine Melek gelmişti hemen konuşmaya başladı "Hoş geldin evladım bende seni bekliyordum" diyip çocuğu içeri aldı "Evet arkadaşlar bu yeni sınıf arkadaşınız evet çocuğum tanıt bakalım kendini"deyip çocuğa döndü çocuk bıkkın bir şekilde iç çekip sınıfa döndü ve konuşmaya başladı "Ben Eren 17 yaşındayım tanıştığıma hiç memnun olmadım bilin istedim"diyip sınıfa göz gezdirirken gözleri benimle buluştu sert yüzü birden yumuşadı ve gözlerini bende  ayırmadan öylece durdu en sonunda ben gözlerimi ondan kaçırıp Oğuz hocaya döndüm "Evet Eren istediğin kişinin yanına geçe bilirsin"diyince Eren başını sallayıp benim yanıma doğru ilerledi yânıma gelip"oturabilir miyim?"diye sordu pislik hemen yanıma gel onca sıra boş gel beni bul "Hayır,benim yanım zaten dolu kendisi hastalandığı için erken gitti"diyip önüme döndüm

Eren biraz bozulmuş gibi olsada belli etmedi ve Mert'in yanına geçti.

2-3 Saat sonra

Sonunda çıkış zili çalınca çanta mı toparlayıp ayağa kalktıp tam sınıftan çıktım.Yolda Furkan beyi arayıp hasta olduğum için işe gelemeyeceği mi söyledim oda hiç sorgulamadan onaylamıştı

Eve geldiğimde hemen kısa bir duş alıp pijamaları mı giydim ve mutfağa gittim kendime tekrar noodle yapıp yedim mutfağı topladıktan sonra oturma odasına gidip televizyondan k-drama açıp izlemeye başladım,dizinin tam ortasında gözlerim kapanmaya başladı ve uyuya kaldım

Uyandığımda evin içinde çok kötü bir koku vardı yavaşça yerimden doğrlup ayağa kalktım bir adım attığımda ayağıma gelen ıslaklık ike başımı aşağı eğdim ve çığlık attım yer bileğime kadar bir sıvı ile dolmuştu ama kırmızı bir sıvı...

Eveett yine bir bölümün sonuna geldik oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Eveett yine bir bölümün sonuna geldik oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Lanetli OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin