SPİDERMAN

89 10 10
                                    

Selam kısa bir aradan sonra -asla iki ay değil- ben geldim. Aslında cumartesi günü bölüm atıcaktım ama bugün okulda aklıma geldi deftere yazdım birşeyler. Umarım seversiniz💃

Sonunda Erenlerin evinin olduğu sokağa gelince durdum. Yaklaşık 6-7 dakikadır koşuyordum ben apartmandan çıktığımda da peşimden koşuyordu. Ben zaten olayı anlamamıştım. Bezelye büyüklüğünde olan beynim buna çok fazla izin vermedi. Etrafa bir göz gezdirdikten sonra yanımda ki duvara yaslanıp, yere oturdum ve soluklanmaya başladım. bir iki dakika boyunca dinlendikten sonra ayağa kalktım. O sırada arkamdan adım sesleri duymaya başlayınca kalbimin başka bir yerlerimde atmaya başladığına eminim.

Kaçmak için hazırlanıyordum ki birinin kolumu tutup, kendine çekmesi ve beni çuval gibi omzuna almasıyla öylece kaldım. Beni omzuna alan kişinin sırtı ile bakışırken kendime geldim ve çığlık atıp çırpınmaya başladım. Hayır şuanki halimizi görseler tımarhaneden kaçtık sanarlardı.Çırpınmayı bırakıp ellerimi sırtına bastırdım ve biraz doğruldum. Ardından adamın saçlarını tutup geriye doğru çektim ve yüzünü görmeye çalıştım. Ve evet o kişi Kuzeyden başkası değildi. Ben çocuğa şok olmuş bir şekilde bakarken o ise pişkin pişkin sırıtıyordu

"Naber?" sorduğu soruya karşılık saçlarını bırakıp karnına ayağım ile vurdum. Canı yandığı için acıyla inlerken beni birden bire bırakmıştı. Aniden kalçamın üzerine düşünce çığlık atıp elimle kalçamı tutmaya başladım. Kuzey bana şok içinde bakarken ben hala acımın derdindeydim.

"Pardon birden sen vurunca yanlışlıkla bıraktım." sinirle bir boğa gibi burnumdan solurken ellerimi yere bastırıp ayağa kalktım.

"Salak! senin yüzünden popom yarılıcaktı!" dediğim şeye karşılık gülmemek için direnirken kıpkırmızı olmuştu.

"Senin bu saatte burada ne işin var?"

"Senin ne işin var?"

"Geziyordum seni gördüm şaka yapmak istedim"

"Şakanı sevsinler senin" dedim ve yerden aldığım küçük bir taşı ona attım.

"Neyse seninle okulda görüşüeceğiz. Ben gidiyorum" dedim ve konuşmasına fırsat vermeden Erenin evinin yolunu tuttum. Sonunda Eylül'ün söylediği yere gelince siteden içeriye girdim. 7. katta oturduğu için merdivenlere ters bir bakış atarak asansöre doğru ilerledim. Düğmesine basınca kapısı açıldı. İçeriye girip 7. katın düğmesine bastım ve sırtımı asansörün duvarına yaslayıp beklemeye başladım. Saat gece 02:30'du. Asansörün kapısı açılınca dışarıya çıktım ve koridorda Erenin olmasını dilediğim kapının önüne geçtim. Zile bastım ve beklemeye başladım. Açan kimse olmayınca bir iki kere daha bastım ama yine açan olmadı. Bu sefer de kapıyı yumruklamaya başladım. Artık yine açılmadığı için tam kapıya tekme atmak için ayağımı kaldırmıştım ki... kapı açıldı, ve ayağım karşıdaki kişinin dizine vurdu. Biraz sert bir şekilde.. biraz.

Eren dizini tutup tek ayağının üstünde zıplayarak ağzının içinden bana birşeyler sayıyordu. Pardon ana bacı sövüyordu. Ereni baştan aşağı süzdüğümde dayanamayıp anırarak gülmeye başladım. Üstünde spiderman'li pijama takımı ayağında ise pandalı pofuduk panduflar vardı. Eren dizini bırakıp kaşlarını çatarak bana bakınca gülmemi azaltmaya çalıştım.

"Ne? neye gülüyorsun?" sorduğu soruya karşılık işaret parmağım ile üstünü gösterdim ve konuşmaya başladım:

"Pijamalar yakıyor yanlız."



Lanetli OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin