Sunghoon durduğu köşeden Jake daha ne olduğunu anlamadan onun yanına gidip elini tutup yerinden kaldırmıştı. Jake anlık beklenmedik hareketle başı dönmüş bir şekilde Sunghoona tutunup denge merkezinin düzelmesini beklemişti."Bugün senin bir derdin var ama ne olduğunu asla anlayamadım." Hâlâ Sunghoon'a tutunuyor bir yandan da yürümeye çalışıyordu. Sunghoon sinirli gibiydi ancak sinirlenmesi için hiçbir sebep yoktu ortada.
"Jake sadece... Sus biraz lütfen ve hatta eğer mümkünse hiçbir şey düşünme." Sunghoon da farkındaydı kabalaştığının ancak yapabileceği hiçbir şey yoktu. Tek aklına gelen Jake'i oradan hızlıca götürmekti ancak Jake işleri kendi kafasında dolandırdığı için Sunghoon'un beyni o kadar karşık düşünceden uyuşmuştu ve bu işini baya zorlaştırıyordu, sadece odasına gideceklerdi.
"Eski öğrencilerin odaları neden çok yukarda olmak zorunda ki?" Haklıydı. Sunghoon'un odası tam anlamıyla cehennemin dibindeydi. Yönetim kurulu, eski öğrencilere bir jest yapmak amacıyla yüzlerce katlı binanın en üst katlarında, normalin üç katı büyüklükte odalar ayırmıştı onlara. "Benim odam seninkinin üç katı olduğu için zeminde olamazdı."
Sunghoon haklı çıkmıştı kendi içinde, Jake durmadan söylenirken odaya gelmişlerdi bile.
Sunghoon kapıyı kapatmasıyla beraber Jake'in dudaklarını öpmeye başlamıştı. Elleri belinde, gömleğinin altında geziyor arada kollarını ona sarıp kendine biraz daha çekiyordu. Jake'in kafası daha da karışmıştı. Neden bir anda böyle bir şey yapmıştı ki Sunghoon? Ya da neden sinirliydi? Biri onun hakkında bir şey mi söylemişti? Ölecek miydi? Hasta falan mıydı? Jungwon başka bir şey mi görmüştü?Sunghoon Jake'in susmayan düşüncelerinin kafasında yaptığı yankıya asla tahammül edemediğini yeni fark etmiyordu tabii ama ciddi rahatsız edici bir hal almıştı bu kadar çok şeyi aynı anda düşünebiliyor olduğu gerçeği.
Dudaklarını ayırmasına rağmen alnı onunkine dayalıydı. Ne romantik ama.."Jake.. nolur en azından bir beş dakika o kafanı boş tut güzelim ya, yorulmuyor musun böyle?"
Jake tabii böyle bir şey demesini beklememişti. Daha çok ''Seni seviyorum." ya da "Yanımda kal"
tarzında bir şeyler söyleyeceğini düşünmüştü."O zaman bana bir şeyleri aksiyon almadan anlat. Ben de çok bayılmıyorum her düşündüğümün sana anons edilmesine." Sunghoon son dediğine gülmüştü. Haklıydı, gerçekten anons gibi duyuluyordu düşündükleri.
"Ben bazılarına çok bayılıyorum biliyor musun? Favorilerimden örnek ver-" Sözü Jake'in dudaklarıyla kesilmişti. Beklemediği anda gelen bir şey olduğu için gözleri açılmıştı öylece kalmıştı. Jake dün geceki düşüncelerini tekrar duymaktansa ölmeyi yeğlerdi.
"Sunghoon üstümüzü değiştirmek için geldik. Benim ilk dersim vampirlerden biriyle çok üzgünüm hiç kalmaya niyetim yok."
Sunghoon dudaklarını büzüp Jake'den uzaklaştı ve hiçbir şey demeden dolabına gitti. Sadece dolabı Jake'in odasına eşdeğer bile olabilirdi.Dolap oldukça lüks kıyafetlerle doluydu ve renklerine göre düzenlenmişti. Ancak Sunghoon hiçbir şekilde siyahların olduğu taraftan başka yöne kafasını bile çevirmiyordu. Tam olarak dolabın en dip köşesindeki siyah uzun kollu dümdüz bir tişörtü uzattı Jake'e.
"Bunun üstüne gömleğini giy ama kollarını kıvırma anısı var." Dünü hatırlatan bir anı..
Jake tabii ki beğenmemişti ona verileni. "İyi. Seninkini de ben seçiyorum o zamam."Sunghoon tabii ki biliyordu Jake'in ne tarz bir şey seçeceğini ama takmamıştı nasılsa ne giydiği fark etmeksizin bir tanrıdan daha üstün görünecekti.
Sunghoon Jake'in ona verdiğine bile bakmadı. Aklında dönen tek bir düşünce vardı o an. "Jake."
Jake kollarını kıvırmakla meşgul olmasına rağmen kafasını kaldırmadan kısa bir cevap verdi. "Bu gece.. benim odamda kalır mısın? Sıcak olmanı seviyorum insan olduğum günleri hatırlatıyor." Gerçekten bu yüzden istiyordu onunla kalmak. Sunghoon belli etmese bile insan olduğu günleri deli gibi özlüyordu. Bir ailesi vardı, arkadaşları, akrabaları, yaşadığı yerdeki tanıdıkları.. Sunghoon derebeylikler döneminden önce insandı en son.. Şimdi ise teknoloji çağının zirvesinde atalarının kemiklerini titreterek bir kurtla... Her neyse.
2 saat sonra
Monster HighJungwon
Sunghoon
sen bi mutlusun bugun
hayret orospu cocuklari mutlu olmaz saniyordumSunghoon
Jungwon
dikkat et de
gece gotu kaptirma kardesim olur muSunoo
kaptirmaktan cok bizzat verecek gibi
DE SEN ONU NERDEN DUYDUNSunghoon
Jakele ortak dersimiz varmis
orada anlatti
HEMEN DE KABUL ETMISSIN
BU MUDUR YANIJungwon
asko agirdan ala ala dilim damagim kuruduSunoo
su icJungwon
hayirSunghoon
iki bin yil once yasamis baban
su dedigini gorse
sen olumsuz ol diye yaptigi buyuleri lanete cevirirdi annenle bir olupJungwon
iste tarihi eser olarak kemiklerini sakliyorduk
sonra insan muzesi iyi para teklif edince sattim
ilk insan kemigi sonucta
tek korkum annem
insallah yakinda onu da saticam bi muzeyeSunoo
guldurme nolur ciddi bir dersteyimSunghoon
gozumdwn yas geldi gulmemwk ivinJungwon
AY ISIN KOTUSU NE BILIYO MUSUNUZ
CADI RUHLARINI ENGELLEYEMIYOSUN
OROSPU COCUKLARI
BI YOL BULUP HORTLUYORLAR
COK KORKUYORUMSunoo
benim turum cok sukur hicbir sorunu yokSunghoon
baslatma senin turun en kotusuSunoo
ne alaka yaSunghoon
isiniz gucunuz insan yiyelim
sunu buyuleyelim onu seedelim
suna yolunu sasirtalimSunoo
insan sadece yerel halk yiyo ben oldukca modern bir tatli su sireniyim
AYRICA BEN GEYLIKTEN INEK SUTU ICEMIOM INSAN ETINI AGZIMA KOYACAGIMI DUSUNDUREN NEDIRJungwon
baya igrenclestiniz su anSunghoon
bence deSunoo
INSAN KANI ICIOSUN YARRAMA BAK BANA IGRENC DIYO BABAN IGRENC
KULTURYM O BENIM
CA YAPIYORSUN SU AN BANA POLIS???Jungwon
susun nolur susun--------------
nasil sevdiniz mi bu fici
![](https://img.wattpad.com/cover/332199582-288-k121384.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impurities •jakehoon
Fanfiction"Madem öncesinde ne olduğu önemli değil o zaman bu odada hemen şimdi sevişebiliriz ve kaderimizde hiçbir şey değişmez."