Sunghoon savaşın ortasında tonlarca kez bulunmuştu çoğu zaman iş için ya da başka görevleri için ancak hiçbir zaman şu anki gibi doğru bir şey yaptığını hissetmemişti.Hayatının aşkı olduğuna emin olduğu kişiyle yüz yıllarca yaptığı işlerden belki de onu en çok mutlu eden işleri savaş bölgesinde doktorluk yapmak olmuştu. Belki birbirlerine günün büyük bir kısmını ayıramıyorlardı ama çok özledikleri hayatlarına belki biraz daha yakın hissediyorlardı insanları kurtardıkça.
Çalıştıkları bölgeye en fazla yirmi kilometre uzaklıkta beraber kaldıkları otel odalarında geçtikleri iki yüz yıl boyunca bıkmadan yaptıkları gibi tekrardan Jake, Sunghoon'un göğsüne yatmış, bugün yaptıklarını anlatmaya başlamıştı saatler sonra ancak yüzünü net görebildiği sevgilisine.
"Bugün bana bir bebek getirdiler Sunghoon.. Çok küçüktü keşke görebilseydin. Evindeki herkesi öldürmüşler tek o kalmış kalıntıların arasından sesini duyan bir hemşire getirdi zaten.. Kalbinde çok küçük bir delik var ama burada tedavi edemeyiz diye sadece serumlarla hafif ilaçlar verebildik yoğun bakım odalarının birinde. Muhtemelen birkaç haftaya ölecek."
Jake'in hep zayıf noktası olmuştu bebekler. On dokuz yaşında olduğu zamanlarda bile hayaliydi bir bebeğe bakabilmek ya da sorumluluğunu alabilmek. Hatta Sunghoon'la bunu yüzlerce kez tartıştıktan sonra neredeyse onu ikna etmeyi bile başarabilmişti. Tabii beş dakika sonra bu fikirden vazgeçilmişti ama Jake bunu hâlâ başarı olarak görüyor belki bir gün gerçekten ikna edebileceğine inanıyordu.
Sunghoon Jake'in anlattıklarından ne ima etmeyi istediğini çok iyi anlamıştı ancak tabii ki salağa yatacaktı. "Ona bakacak bir yakını yok muymuş sevgilim ya da alabilecek bir hemşire?"
Sunghoon... Çocuklardan çok hoşlandığı söylenemezdi sesli ve pis olmaları dolayısıyla. Ayrıca saf sorumluluk olmaları ve ilgiyle parayı su gibi harcamaları da işin cabasıyken bir de üstüne ölmeleri... Tamamen katlanılmaz yapıyordu çocukları ya da bebekleri Sunghoon'un gözünde.
Jake dudaklarını büzdü Sunghoon'un cevabını duyunca. "Hiççç kimsesi Yokmuuş." Yine başarısız bir girişim olmuştu malesef ki bu jake için. Sunghoon kısaca Jake'in dudaklarına bir öpücük bir bıraktı ve Jake'i tatmin etmesini umduğu fikrini sundu.
"Jay ve Jungwon'a soralım ister misin sevgilim? Onlar hep yapıyor bu tarz şeyleri zaten." Jay ve Jungwon aynen Sunghoon'un dediği gibi beraber oldukları iki yüz yıl süresince sayısız çocuğa geçici ailelik yapmış, bazılarını evlat edinmenin eşiğinden dönmüşlerdi. Her ne kadar ikisi de çok sevse ölümlü bir varlığa duygusal olarak bağlanmak akıl kârı iş değildi sonuç olarak.
Jake biraz düşündükten sonra başını "evet" anlamında sallamış ve konuyu değiştirmişti. "Sunghoon bugün.. Bir tane daha vakam vardı.. vampir bir kadin getirdi adamı, hiç bir vampiri öyle görmemiştim. Yalvardı bana, çığlıklar içinde yalvardı sevgilisini iki dakika daha yaşatmam için. O kadar kötü oldum ki Sunghoon... 'Yalvarırım yaşat onu sen de vampirsin biliyorsundur ölümlü birine aşık olmanın nasıl bir şey olduğunu. Lütfen, yalvarırım sana ne istersen yaparım her şeyimi veririm yeter ki en azından son birkaç cümle söyleyecek vaktim olsun onu da vampire çevirmeden önce.' O an ben de seni düşündüm, ben o haldeyken. hissettiklerini.. ama en önemlisi sana bir şey olsa napacağımı düşündüm-"
Jake'in sözü Sunghoon tarafından kesilmişti. "Öyle bir şey olmayacak. Dünyanın sonu gelene kadar aşık olacağım sana, hiç bırakmayacağım seni. Binlerce kez söz verdik binlerce kez bunu konuştuk. Seni çok seviyorum güzelim o yüzden ikimize de hiçbir şey olmayacak. Bu kadar endişeleniyorsan buradan gideriz, başka kimliklerle başka mesleklerle devam ederiz."
Jake duyduklarıyla biraz daha rahatlamıştı. Her ne kadar şu an yaptıkları iş ikisini de vicdani olarak inanılmaz tatmin etse de bir yerden sonra uzaklaşmak gerekebiliyordu.
"Tamam ama önce Jay ve Jungwonla şu bebek hakkında konuşalım." dedi Jake Sunghoon'un dudaklarını derince öpmeden önce.
-----------
ÇOK SEVİYORUM BU FİCİ O YÜZDEN FİNALE BU KADAR YAKLAŞMAK AŞIRI ÜZÜYOR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impurities •jakehoon
Fanfiction"Madem öncesinde ne olduğu önemli değil o zaman bu odada hemen şimdi sevişebiliriz ve kaderimizde hiçbir şey değişmez."