impurities •jakehoon

24

Jake's pov

Sunghoon derslerin bitiminden beri telefonun başında terler döküyordu. Kız kardeşlerinin buna senep olduğunu az çok tahmin etmiştim ama onu niye bu kadar gerdiklerini anlayamamıştım. Göğsünde yatıyordum ve gözlerimi açsam telefonunda ne olup bittiğini tamamen görebilirdim ama bana anlatacağını düşündüğüm için özel alanına saygı duymak istedim.

Keşke istemeseydim ve ne konuştuklarını baştan sona okusaydım en azından kendimi dünyanın en korkunç iki kızıyla ropörtaja hazırlamış olurdum.
Sunghoon bana bunun haberini verdiğinde, kızların onun gözünde hala çocuk olduğunu ve çok tatlı kişiler olduklarını, ama sekiz yüz yıla yakındır onlarla ilgilendiği için biraz hırçın olabileceklerini söylemişti sadece.

Yalandı. Alayı yalandı, karşımda oturan daha bebek suratlı olan kız beni öldürmenin hayalini kuruyor gibiydi. Adı Karina olan ise daha tatlıydı, bana öldürecek gibi bakmıyor, sadece dikkatle dinliyordu. İlk başta abisiyle el ele tutuştuğum için sandalyeme tekme atmıştı o kadar.

"Abimden önce sevgilin oldu mu Jake? Olduysa neden ayrıldınız? Şu an nerede?"
Derince yutkunmuştum soruyu duyunca. İlk olarak abisi sevgilim bile değildi. İkinci olarak da evet olmuştu bir ilişkim ama oldukça korkutucu ve kötü bir ilişkiydi, tonlarca kez fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalmıştım ama yalan söylemek istemedim bu konuda.

"Oldu, bir yıl sürdü. Geçen sene ayrıldık çünkü bana her yönden ciddi anlamda şiddet uyguladı.. Ben de bu okula geldim ondan birnevi kaçmak için."

Karina'nın dediklerime üzüldüğü belliydi ancak diğerinin yüzünde mimik oynamamış, hatta gözlerini devirmişti. Hayatımı mahveden bir olaya göz devrilmesi... o kadar kırıcıydı ki.. Yanımda Sunghoon oturmasa yok olup gitmeyi isterdim.

"Wonyoung, aldın mı alacağını artık her şeyini öğrendin bırak gidelim." Sunghoon da sinirlenmişti artık. Elimi tuttu ve yerimden kaldırıp kızlara "görüşürüz" dedi. Wonyoung'un arkamızdan öylece baktığını görmüştüm bir saniyeliğine arkamı döndüğümde. Sinirlenmişti ve muhtemelen kırılmıştı. Benim türüm belki evet, akıl okuyamıyor ama duyguların kokusunu alabiliyor.

Sunghoon odasına giderken tek kelime etmedi ama elimi sıkıca tutmaya devam etti. Dişlerini cidden çok sıkmıştı ve ağzının kenarı seyiriyordu. Bir an ondan o kadar korkmuştum ki.. sanki karşımda Sunghoon değil de delirmiş bir yırtıcı duruyordu. Neye kızdığını anlayamamıştım açıkcası. Bana kızabileceği hiçbir şey söylememiştim hatta aksine gerçekten vermek istediğim cevapları bile vermemiştim ancak bir şeye delirmişti.

Odaya girdiğimiz anda kapının kenarlarındaki demirleri bükecek şekilde kapıyı çarptı ve dişlerinin arasından bir şeyler söylemeye başladı.

"Jake." Vampirler nefes almazdı ancak şu an çektiği nefesi duyabiliyordum, "Efendim?" Gerçekten korkmuştum.

"Jake bana böyle bir şeyden nasıl... Nasıl bahsetmezsin aklım almıyor.." Aslında oldukça basit ve bir gerizekalının bile aklının ereceği bir sebepten ötürü anlatmamıştım.

"Sunghoon, hiç umursadın mı benim ailemi öldürdüğünüz kısım dışındaki geçmişimi? Ne bileyim bu okula neden geldiğimi? Ya da neden bazı hareketlerden çok korktuğumu? Hayır."

Duyduklarıyla biraz bakışları yumuşamıştı. "Hiç mi anlatma gereği duymadın ya? Hadi diyelim benim suçum hepsi, neden ilk bana değil de onlara anlattın?"

Yediği bir şey dokunmuştu sanırım çünkü aynı saçma ve çoktan cevabını verdiğim şeyleri söylemişti. "Sorsaydın söylerdim Sunghoon. Hem ayrıca, sen benim tam olarak neyim oluyorsun da sana kendimle ilgili özel şeyleri anlatıyorum? Sence bu mantıklı mı?" Artık daha da ne istediğini nasıl belli edeceğim hakkında tek bir fikrim bile yoktu. Sikik bir çıkma teklifine bile oldukça mutlu olacak durumdaydım artık.

"Jake.. Dalga mı geçiyorsun sen? Neyin mi oluyorum? Hayatının kalanında yanında olacak kişiyim ben, aşık olacağın kişiyim, uğruna benim gibi rezil bir yaratık olacağın kişiyim ben Jake sen nasıl... Seninle ilgili her şey beni de ilgilendiriyor anlatabiliyor muyum? Sen benim bazı şeyler konuşulduğundan, anlaşıldığından beri önceliğimsin. Ne yani sana sikindirik bir çıkma teklifi ettiğimde mi anlatacaktın bana sana şiddet uygulayan bir sevgilinin olduğunu?" Kızgındı hâlâ ama daha çok kırılmıştı gibi de.

Belki ben hatalıydım bilmiyorum.. Nasılsa eninde sonunda olacak bir şeyi bu kadar kafaya takmamalıydım.. Ancak kafaya takacağım son şey de olmamalıydı tabii ki çünkü Sunghoon karşımda çok seksi duruyordu ve kafamı sadece düşünmek amacıyla çalıştırmak istiyordum.

"Sadece çıkma teklifi değil benim gözümde işte Sunghoon bunu niye anlamadığını bilmiyorum. Şu an biz hiçbir şey değiliz ve diğerleri bizi yan yana gördüklerinde başka şeyler olduğumuzu ve seninle hala bir şansları olduğunu düşünüyorlar ve ben bunu istemiyorum. Hani sen diyorsun ya bazen "benim olmak diye", ben de senin benim olmanı istiyorum seni paylaşmak istemiyorum ve şu an bu yapmak zorunda kalabileceğim bir şey çünkü sen şu an benim hiçbir şeyim değilsin."

Çığlık atacaktım artık. Basit bir çıkma teklifi etmek bu kadar zor asla olamazdı çünkü açıkça benimle taşak geçiyordu. Ben konuştukça yüzündeki ifade yumuşamıştı artık hiç sinirli gibi durmuyordu.

"Jake o dediklerinin hiçbiri olmayacak. Sen benimsin, ben de seninim ve bu çıkıyor olsak da olmasak böyle ve böyle olmaya devam edecek. Ne istediğini çok çok iyi biliyorum ama ben neredeyse 1200 yıldır yaşıyorum ve hayatımın sonuna kadar beraber olacağım kişiye bomboş bir çıkma teklifi etmeyecek kadar eski kafalı sayılırım. Sen benim için bir süredir her şeyim anlamına geliyorsun, lütfen bana anlat her şeyini çünkü bilmek istiyorum."

Hiçbir şey anlatasım yoktu sadece üstüne atlayıp güneş doğana kadar deli gibi sevişmek istiyordum şu an ama bir yandan da korkutucu kardeşlerinden birinin kapıyı dinliyor bile olabileceğini düşünüyordum. Her şey yeterince saçmayken o ikisi daha sıçmıştı ortalığın ağzına.

Sunghoon tabii ki bir yandan düşüncelerimi duyduğu için gülerek beni izliyordu.

Klasik olarak her gece yaptığımız gibi ben onun göğsüne yattım o da saçlarımı okşadı, ben bir yandan ona kendim hakkında bazı şeyleri anlatırken..

"Jake."

"Hm?"

"Sen benim için çok değerlisin."

"Sen de... Sen de benim için öylesin."

----------------
komik texting devam bir iki bolum merak etmeyin ve gozunuze carpan bir sey var mi son kisimla ilgili