𝘒𝘢𝘻𝘶𝘩𝘢 / II

629 51 7
                                    

bu bölüm yazdığım önceki bölümle bağlantılıdır, atlamadan okumanızı öneririm.

koltuğu anlatırken işkence çekiyor gibi hissettim onun için bölümün sonuna anlattığıma yakın bir koltuk fotoğrafı koydum çünkü okuyucularımın beyni anlamaya çalışırken püre olacak eminim ( ༎ຶ ۝ ༎ຶ )
*******************
Kafa karışıklığıyla gözlerimi açtım. Karanlıktaki odada, sıcacık battaniyenin altındaydım. Mutfağın ışığı gözümü kamaştırdı. Boynum ve omzum arasındaki ağırlık, altında olduğum battaniyeden çok daha sıcaktı. Ruhumu ısıtacak kadar sıcak.

Gözlerimi ovdum, bir elimi onun yanağına koydum. Yumuşaktı, gülümsedim. Baş parmağımla hafifçe sıvazladım yanağını. Uyurken huzurlu görünüyordu, ruhu cennete yükselmiş gibi huzurluydu. Düzenli nefeslerini dinledim biraz. Saatin kaç olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ama tahminimce şafak sökmek üzereydi, Kazuha'yı uyandırmadan yatağıma gitmeliyim.

Okurken uykuya daldığımız kitabı bir kenara attım. Karnımı örten battaniyenin üzerinden kolunu belime koymuştu, yavaşça üstümü açıp koltuktan kalktım. Sırtı geriye dayalı uyuya kalmıştı, yarasına dikkat ederek onu yatırdım. Ufak sehpanın üstündeki dokunulmamış çayı ve kitabı aldım. Mutfakta bir bardak suyun üstünü fincanlarımdan birinin tabağıyla kapattım, yeniden uyanırsa su içmek için kalkmasını önlemek adına yanındaki sehpaya bıraktım. Neden bilemiyorum ama uyurken çok sevimli göründüğünü aklımdan geçirmeden edemedim. Savunmasız bir yavru kediye benziyordu, ne tatlı..

Yarın okula bu halde gidemez, ben de onunla evde kalmalıyım.

Yatak odama gittim. Soğuk yatağa girdim ama Kazuha'yı uyuması için odaya terk etmek iyi bir fikir miydi, gece bir şeye ihtiyacı olur muydu?

Düşünürken kıyafetlerime sinen kokusunu aldım. Yanımdaymış gibi hissettiriyordu, beni kucaklayanın soğuk çarşaflar olmasındansa Kazuha olması daha iyidir diye düşündüm ve odaya geri döndüm.

Kapıyı yavaşça araladım, anormal şekilde sokak o kadar sessizdi ki Kazuha'nın nefesini buradan duyabiliyordum. Bu odadaki koltuğum oldukça büyüktü, L koltuk deniyor sanırım. Yastığımı kazuhanın yastığının yanına koydum ve koltuğun boş koluna da ben uzandım. Neyse ki iki battaniyem vardı, birini kendi üstüme aldım. Birkaç saat de olsa uyumayı denedim..

########################

Perdenin arasından sızarak yüzüme vuran güneş beni uyandırdı. Sabah olmuştu, derin nefes alıp doğruldum. Arkama baktım, hala bir bebeği andırırcasına uyuyordu. Yorulmuştu, her gün dövülmediğini düşünürsek bu hem ben hem de onun için alışılmışın dışında bir durumdu. Gece uyanmamış olmalıydı ki bıraktığım su bardağı olduğu gibi duruyordu. Kalktım, uyanmasın diye perdeyi iyice çekip kapıyı kapadım ve yastığımla battaniyemi odama geri götürdüm.

Bedenim hâlâ acıyla sızlıyordu, üstümü çıkarıp duşa girmek istedim. Soyundum, aynada yansımamı görünce kendime baktım. Olanları kafamda yeniden canlandırdım; akıl alır gibi değildi. Çıplakken bedenimi inceledim; yer yer morluklar ve sıyrıklar vardı, hatta tenimde kurumuş kan lekeleri bile duruyordu. Pislik içindeydim ve kendimden tiksindim. Böyle kirliyken bir de onunla yan yana uyumuştum, umarım o da benden tiksinmemiştir diye içimden geçirdim. Utanmıştım.

Kabine girdim, suyu açtım. Soğuk su tepeden tırnağa beni üşütürken hiçbir şey düşünmeden sadece suyun ısınmasını bekledim. Mutlu hissediyordum. Kısa sürecek de olsa aylar sonra boşluğun ardından uğruna çabalayacak bir şey bulmuştum. Birinin bana ihtiyacı vardı, büyük bir sorumluluktu. Zor olacaktı belki ama bir şeylere yardımım olmasını istiyordum.

Bedenimdeki kan lekelerini ve çizikleri temizledim, saçlarımı yıkadım. Havluya sarındım, saçlarımı da sardım ve dişlerimi fırçaladım. Derin yaralarımı bantladım, gerekli yerlerime merhem sürüp kapattım.

Odama geri döndüm ve üstüme bir kazak ile bol ve rahat bir pantalon giydim. Saçlarımı taramadan Kazuha'yı kontrol etmek için geri döndüm. Hala uyuyor gibi görünüyordu. Saat 10.00 civarıydı, odama yeniden gittim ve saçlarımı taradım. Kurutma makinesini ses olmaması için çalıştırmadım. Yatak odamı havalandırdım ve kısık sesle radyoyu açtım. Kitap okumak istedim, bir fincanda kaynar suyla bitki çayı demledim, okumaya başladım

--------------------------------------------------

Uzun süre okudum, saate baktığımda öğlene yaklaşmıştı. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp Kazuha'yı uyandıracağım.

Dolaplara göz gezdirdim. Pankek yapmaya karar verdim çünkü pankeki kim sevmez ki? Hem belki biraz morali yerine gelirdi.

Saçlarımı bağlayıp rastgele topuz yaptım. Düzensiz kesilen saçlarım arasından aksi tutamlar gözümün önüne düşse de hamuru hazırlamaya devam ettim. Her an mümkün olduğu kadar sessiz çalışmaya özen gösteriyordum çünkü mutfak uyuduğu odaya oldukça yakındı ve uyanmasını istemiyordum. Ocağı yaktım, pencereden yüzüme güneş ışığı geliyor ve beni ısıtıyordu. Hamur bitene kadar pişirdim. Dört pankeki tabağa kule gibi dizip üzerine şurup akıttım. Yine bir bardak meyve suyunu tepsiye koyup çatal ve bıçak çıkardım, tabağın alt kısmına peçete sıkıştırdım ve ellerimi yıkadım. Bunları yaparken hasta çocuğuna bakan bir anne gibi hissettiğimi söylemeliyim...

Tepsiyi mutfakta bıraktım ve uyuduğu odaya gittim. Kapıyı açtım, yavaşça yanına ilerleyip oturdum ve biraz izlemek istedim çünkü uyurken çok sakindi, öyle sakin ve mutlu görünüyordu ki şu anda ben uyandırmasam bir daha uyanmacağı bir uykuda olsa onu asla uyandırmazdım. Ona imkan verildiğinde huzurla dolup taşan ruhu bu hayat için fazla kırılgan ve narindi. Hassas bir sayfa gibiydi. Onu korumayı istedim, hem de her şey bitene kadar. Onu ıslatacak her şeyin önüne geçmeyi diledim, ama buna izin verir miydi ki? Daha benimle yeni tanışmıştı, ne kadar güvenirdi? Ya da bağlanır mıydı? Kendine çok daha iyi gelecek insanlar bulabilirdi, büyük ihtimalle de öyle olacaktı. İyileştikten sonra gidecekti ve kim bilir, belki bir daha gelmeyecekti. Onunla arkadaş olabilmeyi çok isterdim ama kendisi benim hakkımda benzer düşünmez sanırım.. Daha önce hiç bana bu konuda karşılık verene rastlamadım, beklentim de yok açıkçası ama bu kimsenin suçu değil. Birkaç gün sonra o, buradan ayrıldığında belki ismimi bile hatırlamayacak. Ve bu olduğunda ben sadece gülümseyeceğim.

***********************

Bölümü kısa kesiyorum ama kısa zamanda yine yazacağım,,

Bölümü kısa kesiyorum ama kısa zamanda yine yazacağım,,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da koltuğum 😭😭

Fakir bir öğrenci olduğum için oda böyle değil,

*****

Yorum ve oylarınız için çok teşekkür ederim, kendinize iyi bakın !!

26/01/23

genshin impact // Oneshots !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin