𝘟𝘪𝘢𝘰 / III

445 36 50
                                    

işte, kısa boylu ve bana sonradan çok bağımlı hâle gelen adeptus ile böyle tanışmıştım.

Kendisine gayet uzun bir süre boyunca yemek pişirmeye devam ettim. Ona her yeni bir tabak tofu getirdiğimde benimle daha fazla kaynaşmaya başladı, bana güveniyordu.

Yeri geldiğinde bana geçmişini de anlatıyordu, kimsenin ama kimsenin bilmediği bazı küçük şeyleri de. Bunlardan ikisi dondurma yemeyi ve boncukları çok seviyor oluşuydu.

Bana dondurma yemeyi sevdiğini söyledikten sonraki gün Liyue limanına gittim ve arkadaşım Chongyun'dan bana dondurma yapmayı öğretmesini istedim. Bana verdiği cevap ise kısaca iyi bir aşçı olmadığı ve bu yüzden bana yeterince iyi öğretemeyeceğiydi, sonra da beni genç şef arkadaşıyla tanıştırdı.

Xiangling'in saçları çok sevimliydi, neşesi insanın içini ısıtacak türden bulaşıcıydı. O gün üçümüz beraber dondurma yapmaya çalışırken birisi çıkageldi.

Kolunun altındaki kitabı ve şık giysileriyle gayet varlıklı bir ailenin kızı olduğunu düşünmüştüm, bu tahminimin bir kısmı yanlış diğer kısmı da doğruymuş ;-;

Xingqiu bu utanç verici hatamın kendisi için bir problem olmadığını, hatta neredeyse yeni tanıştığı herkesin kendisini bir kız zannettiğini anlattı.

Üçü gayet yakın arkadaşlarmış gibi görünüyorlardı, beni de yabancı hissettirmemişlerdi ve çok mutluydum.

Xingqiu bir köşede kitabını okurken biz de dondurma işiyle ilgileniyorduk, arada sırada o da sohbete dahil olup araya iki laf sıkıştırıyordu.

...

Bir süre sonra, sonunda işimiz bitmişti. Ben Chongyun ile Xingqiu'nun yanında dinlenirken Xiangling minik restoranında müşterilere pişirmeye devam etti.

Yorulmuştum, gözlerimi kapattım ama hemen ardından tanıdık bir sesle olduğum yerde irkildim.

Diğerleri fark etmedi, ama kararmaya başlayan havada bir şeyleri sezdim ve pencereden kafamı biraz çıkartıp dışarıya baktım.

.
.
.

Bana bakıyordu, doğrudan gözlerime. Karşıdaki evin çatısında ayakta duruyordu ve anlam veremediğim o bakışıyla bana bakıyordu.

Normalde hiç insan içine çıkmayan bu adeptus neden bu kalabalık şehirde beni izliyordu ki?

Diğerlerini bırakıp restorandan dışarı çıktım. Yola adım attığım anda beni birinin kavrayışını hissettim ve ardından gelen düşme hissiyle gözlerimi kapadım.

Panik içinde gözlerimi yeniden açtığımda şehre yakın yüksek bir dağda oturuyordum, ve kendileri de karşımdaydı?

"Ne yaptın bana az önce? Işınlandık mı??"

"Kimdi onlar?"

"Kim kimdi, Chongyun mu?"

"Yanındakiler, onlar."

"Onlar benim arkadaşlarım"

genshin impact // Oneshots !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin