the twins: üçüncü bölüm

1K 64 27
                                    

umarım herkes iyidir. neredeyse iki hafta olacak ama ben hala deprem oluyor gibi sallanıyorum sürekli. ne zaman atlatabileceğim bunu bilmiyorum ama en azından evimde kalamadığım zamanlarda ficlerimi yazarak biraz da olsa kafa dağıtabildim. hepimize geçmiş olsun. :(

bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu ama atlamak istemediğim bir bölümdü. beğenirsiniz umarım. diğer bölüm daha sıcak ve uzun olacak.

yorum yapmayı da unutmayın lütfen, satır arası tepkilerinize bayılıyorum. 

iyi okumalar. ~




taehyung ve jeongguk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

taehyung ve jeongguk.



THE TWINS: 3. BÖLÜM

Gece hayal meyal Jungkook'un beni kendi yatağına yatırıp yanıma kıvrıldığını, sarmaş dolaş yattığımızı, yanağıma ve boynuma bıraktığı küçük öpücüklerini, yarı uykulu ve çakırkeyif ettiğimiz küçük yastık sohbetini hatırlıyordum ama sabah uyandığımda tek başımaydım. 

Hala eşofmanımın cebinde olan telefonumu gözlerim yarı açık kaldırdığımda Jimin'den ve annemden birkaç mesaj geldiğini, saatin de sabah ona geliyor olduğunu gördüm. Sabaha karşı uyuya kaldığımızdan bu saatte uyanmış olmamı kendi yatağımda olmama bağlıyordum çünkü normalde bu kadar az uykuyla yetinecek biri değildim.

Yatağın içinde sesli bir şekilde esneyip gerindikten sonra üzerimdeki örtüyü diğer tarafa atıp hala gözlerim yarı kapalıyken Jungkook'un odasından çıktım küçük adımlarla. Esneme sesim dışarı duyulmuş olacak ki koridorda, yan odadan benimle eş zamanlı olarak çıkan Jeongguk ile karşılaştım. 

Yine üzerinde dünkü boyalı önlük vardı ve bir eli siyah eşofmanın cebindeyken diğer elini odasının kapı pervazına yaslayarak gözlerini üzerimde gezdirdi. "Günaydın," dedi. Yarı açık yarı kapalı gözlerimle ona bakarken ifadem komik gelmiş olacak ki dudaklarının kenarları kıvrılmıştı. "Gerçi gün sana hala ayamamış gibi ama," diye ekledi ardından da gülerek. 

Gözlerimi devirdim arkamı ona dönüp banyo kapısının kolunu kavrarken. "Jungkook'tan Taehyung'la nasıl uğraşılır dersleri mi almaya başladın?" diye söylendiğimde yine gülmüştü arkamdan.

Kapıyı kapatıp yüzümü yıkadım ve tezgaha benim için bırakıldığı belli olan açılmamış diş fırçasını kullandıktan sonra hızlıca işlerimi hallettim. Dışarı çıktığımda Jeongguk'un kapısı açıktı yine. Büyük tuvalin önündeki tabureye oturmuştu ve elindeki fırçayla göremediğim bir şeyler çiziyordu. Tuval bana doğru dönük olmadığından ne çizdiğini göremiyordum ama odaklandığı için büzdüğü pembe dudaklarını oldukça iyi görebiliyordum.

the twins | kooktaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin