Y

127 106 2
                                    

3.bölüm: Hayata dair bildiğin her şeyi kullanmayı unutma.
04.04.2022
Sarmaşıklarla kaplı delikten atladığımda üst üste düşen parke taşlarının üzerine basarak sokağa atladım.

Seri adımlarla ilk sokağı geçip yan sokağa saptım.

Sokağa girer girmez dolu olan sokaktaki bakışlar üzerime çevrildi.

Bazıları Kafes'den olduğumu bildiği için aldırmayıp önüne döndü.

Bazıları ise yâkinen tanıdığı için nefret dolu bakışlarını üzerimde sabit tuttu.

Mekanın önüne yazda olsa kışta olsa sandalye çekip oturan tacirler ve uyuşturucu satıcıları kadınlarla karşılıklı sohbet içindeydiler.

Nefret dolu bakışların sahiplerine usulca gülümseyip, sokağın başında asıl işi silah ticareti olsada aşçılığa özendiği için sabah akşam mekanın önünde et kızartan mangal keyfi yapan adamın yanına doğru adımladım.
Beni burada seven sayılı insandan biriydi.
Bira fıçısına girdiği için ona Fıçı diyorlardı.

Bana göre Oburikse (Obelix) benzesede, dikkat çeken göbeği yüzünden ona Fıçı diyordum.

Yine mangalın önünde durmuş büyük bir ustalıkla etle ilgileniyordu.

Hemen Fıçı'nın arkasından gelip sarıldım.

Hareketimle önüne döndüğünde gülümsedim. Bana tam olarak döndüğünde aramıza göbeği girmişti.

Bu adam diyete başlamalıydı ve işe yaz sıcağında bile yaptığı mangalı bırakmakla başlayabilirdi.

Bakışlarım mangal üzerinde cazırdayan etlere kaydı.

Bütün sokağa yayılmış ve diğer sokağın başından duyulan kokusuyla, bonfilelere bakıp iç çektim.

"Kimleri görüyorum böyle? Küçük bir bal arısı."

Sevecen sesi kulağıma geldiğinde istemsizce gülümsedim.

Biri bu şişkoya benim bal arısı değil de bir kraliçe arı olduğumu söylemesi gerekiyordu.

"Ah Fıçı etinin kokusunu sokağın başından aldım."

Kocaman göbeğini tutarak bir kahkaha attı.

"Tatlım bu haline ne? Doğrusu bu kadar geç saate burada olmaz ve ortalıkta görünmezdin."

Söylediğim şeyi takmaması zoruma gitmişti.

Usulca kaşlarımı çattım.

Feci bir şekilde açlıktan kıvranıyordum.

Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki yanda duran çatalı mangalın üzerinde tüten ete batırdı ve çatalı bana doğru uzattı.

Tam alacakken ellerime bakıp çatalı geri çekti kafasıyla musluğu gösterdiğinde iç çekip koşarak musluğa gittim.
Musluğu açıp yüzümü iki kere yıkayıp sarı uzun saçlarımı arkada bağladım.

Anında ellerime bir parça et tutuşturduğunda hırsla eti ağıma alıp ısırdım sıcak olduğu için ağzım yanarken konuşmaya çalıştım.

"Şu Sanzo denilen adi herif bir kaç kutu içki çaldığım için beni dövdürüp, çöpe attı. Bende uyanıp gelene kadar uzun sürdü."

ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin