R

91 59 5
                                    

Merhaba kızçelerim bölüm erken gelir demiştim ama yanlışlıkla silindiği için geri yazmak zorunda kaldım. Artı olarak kitabın büyümesi için tanıtım yaptığım için de bölüm yazmaya zamanım çok yetmiyor.

İnanınki her bölümü düzenlemeden atıyorum. Düzenlemek için bile vaktim çok az oluyor. Yine de bu yazarınız bölümü geç attığı için 7000 kelimelik bir bölümcük yazdı. Sizleri seviyor bol bol yorum bekliyorum. İyi okumalar✨
"""""""

Dişli bir çark gibiyiz birleşmek için sürekli dönüyoruz fakat durmadan takılıyoruz ve hasar veriyoruz. Çünkü asla birleşmiyor ve birbirimizi tamamlamıyoruz.

Pedro Miguel Milosevic.

9.Bölüm: O Zaman Tanrından Bağışlama dile.

19.04.2022

İletişimsizlik aramızdaki şey tam da buydu. Beni dışarda bekleyen adamı tanımıyordum. Oda beni tanımıyor, tanıdığını sanıyordu. Benimle ilgili her şeyi araştırdığına emindim. Bu yüzden benimle konuşma zahmetine bile girmiyordu.

Ama zihnimde benliğimi oluşturan anıların bir kağıta yazılmadığına da emindim.

Birini tanımak istiyorsanız anılarına sahip olmanız gerekirdi ve benim anılarım, adımı soyadımı öğrendiği bir kağıt parçasında yazılmayacak kadar derinlerde gizliydi.

Söylediği sözler bir türlü hafızamdan silinmiyor kalbimin deli gibi atmasına neden oluyordu. Bu adamdan gittikçe deli gibi korktuğumu fark ediyordum.
Bir deliden korktuğumu fark ediyordum.
Bu deli adam hepimizi yönetiyor ve korkutuyordu.

Zehirli okları olan bir okçu gibi asla hedefini kaçırmadan göğüsümüzün ortasına korku oklarını saplıyordu.

Çoğu kişi sonunu getirecek olanın Ölüm olduğunu düşünüyordu.
Sonumuzu getirecek şey Ölüm değil, yaydığı korkuydu.

Çoğu zaman beni şaşırtıyor kendimi değersiz ve akılsız gibi hissetmeme neden oluyordu.
Bazı şeyleri düzgünce düşündüğümde her şeyin aslında apaçık ortada olduğunu anlıyordum.

Beni bu bara boşuna getirmemişti. Bir barmen kaybettiği için değil, aldığı bilgilerin dışındaki Maya'nın kim olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Yaptığım hatayı flaşı belleği alarak telafi etmemi sağlamıştı.
Farkında bile olmadan kullanılmıştım.

Baştan beridir her şeyin bilicinde olan yeşil gözlü dev, benim yanımda teslimatı yapacak adamı tanımadığını söylemişti.
Onları dinlememe izin vermişti çünkü onu alacağımı biliyordu.

Bu olanlara şaşırmaktan kendimi alıkoyamıyordum.
Ya ben fazla aptaldım ya da karşımdaki adamı çok hafife almıştım.

O dövmeyi ordan kalbinle birlikte söküp alırım.

Şeytan cehennemin kapılarını açmadan önce kulağıma ateşini fısıldamış ve cehennemini hafife alırsam beni cayır cayır yakacağını söylemişti.

Senin akıl dahi edemeyeceğin şeylerle uğraştım ve onları alt ettim.

Bana bütün geceyi sorgulatacak iki cümle kurmuştu.
Ona beni hafife almaması gerektiğini göstermek isterken, avuçlarının içindeki bir piyon gibi durmuştum.

Kendini göstermek için hep öne atılan, ilk oynatılan ve oyundan ilk elenen bir piyon...

Zekası altında hareket etmek beni hedefime götürecekse bir piyon olabilirdim.
Sonuçta bir piyon doğru kullanıldığında şahı bile alt edebilirdi.
Her şeyin bir zamanı vardı. Herkesin harekete geçeceği bir zaman dilimi olduğunu düşünüyordum.
Soyunma odasının aynasının yanında durup,kendime bakmaya devam edersem dışardaki adamın beni bırakmak için hareket geçeceğini düşündüğüm gibi.

ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin