D

110 76 36
                                    

Merhaba kızçelerim gecikmiş bir bölüm ile karşınızdayım. Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızı okurken zevk alıyorum.
Ve size keyifli okumalar diliyorum.

********

"Beni yalnızlıkla korkutamaz, benim için önemli olan iki şey arasında seçim yapmamı isteyemezler! Vazgeçilmeyi tercih ederim çünkü daha önce defalarca terk edildim."

Maya Alliston.

9.Bölüm: Bana İhtiyacın Olduğunu Söyle...

18.04.2022

"Sağ loca 9.masa üç bardak "sherry" (likör cinsi, üzümden yapılan bir içki) ve alkol yüzdesi yüksek aromalı bir kokteyl istiyor."

Elimdeki servis tepsisini bar tezgahına bırakıp, yarım saatlik molamdan hemen önceki son siparişi de barmene iletim.

Hemen sağımda duran bar taburesini alıp, yarın yokmuşçasına oturdum.

Gece daha başlamamış olmasına rağmen kendimi oldukça bitkin ve yorgun hissediyordum. Buna hiç durmadan sipariş almaya gittmemin katkısı olsada gün içerisinde yaptığım temizliğin pekala yerini alamazdı.

İki gündür gündüzleri sadece yarım saat oturmuş gün boyunca barı temizlemek, bardakları silmek zorunda kalmıştım. Eh nihayetinde dersimi almış ve küçümsediğim bar çalışanlarına saygı duymuştum. En azından artık çok içip barın ortasına kustuğumda kimin temizlediğini bilecek kadar tecrübe sahibi olmuştum.

Ölüm'ün beni Sırtlan'ın odasından yakamdan tutarak âdeta bir çöp gibi dışarı çıkarmasının ardından iki gün geçmişti.
Odadan çıkarken aklımda binlerce kanlı sahne geçerken kendimi bir anda günler önce dövmeyi çaldığım barda elimde bir temizlik paspası ile bulmuştum.
Bu durumda ciddiye alınmamak benim için iyi mi yoksa kötü mü bilmiyordum.
Meydan okuduğum adam meydan okumamı ciddiye alsaydı yaşar mıydım orası muammaydı. Fakat bulunduğum bu durumdan daha gurur kırıcı olmayacağı kesindi.

Ölüm tarafından hiç bir işe yaramadığım defalarca yüzüme vurulurken, benim yüzümden bir barmen de kaybetmek zorunda kaldığını söylediği için şu anda buradaydım.

Karşımdaki adamı hafife almış bu kadar kolay bir şekilde şeytanın inine sızdığımı düşünmüştüm.
Fakat şu anda bırakın şeytanın inine girmeyi cehennemin kapısından bile içeriye alınmıyordum.

Tamamen kontrolü altına alınmıştım.
Sabahtan akşama kadar çalıştırılıyor bu şekilde de gözetim altında tutuluyordum.
Yani kolayca alt edilmiştim. Tabi şimdilik...

Dudaklarım sağa doğru kıvrılırken yüzümü gizlemek için öne doğru eğilip kıkırdadım.
Tanrım adam düşüncemi okumuşçasına beni her şeyden dışlamış ve avcunun içine almıştı.
Bir kukla gibi yönetiliyordum.
Bar tezgahına ellerimi koyup bar taburesinden indim.
Sanırım iyi bir sigara molası vermeliydim.
Bar tezgahının arkasına doğru gidip personel için olan kapıyı yavaşça açtım.

Bir anda karşımda çatık kaşlı bayan Gabrielle'yi gördüğümde gülümsedim.
O ise bu harektime karşılık somurtarak ellindeki bira şişelerini kenara bıraktı.
Geldiğim günden beridir bu Fransız kadının güldüğünü hiç görmemiştim.

Sadece sana güldüğünü görmedin!

Bir insanı sevmediyseniz ve sevmemeye devam ediyorsanız bunu mümkün olan her şarta, her dilde ve her şekilde gösterebilirdiniz.

Bayan Gabrielle benimle hiç konuşmasada sevmediğini gayet net bir tavırla gösteriyordu.
Genellikle aşçılık yapıyor ve günde yüz kere adını bilmediğim adamlara Fransızca konuşarak lanet okuyordu.
Saydığı isimler hiç değişmeyince eski kocaları olduğu kanısına varmıştım.
Belki de onu yüz üstü bırakmış oğullarıydı.

ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin