kırk iki

10.5K 834 913
                                    

yeni hikayemi gordunuz mu

"çarşamba"
22.54



hazar rahatsız bir şekilde yerinde hareket ederken yusuf'un belindeki elini sıkmıştı. sıkıntıyla önündeki bira şişesine uzanırken göz ucuyla tüm arkadaşlarına tek tek bakıyor, hepsini kontrol ediyordu.

"ee yusuf," hazar tetiklenmiş gibi direkt özgür'e döndüğünde gözleri kısıktı. "...nereden gelmiştin?"

"şehir olarak mı?" özgür başını salladı. "istanbul."

hazar gülmemek için dilini kasıntıyla dudağının üzerinde dolaştırdı. "neresi?"

"beylikdüzü." derken dudaklarını birbirine bastırdı. doğrusu aklına ilk orası gelmişti.

"uzakmış ya." dedi gözlerini kısarak. "aslen nerelisin?"

"bulgar göçmeniyiz biz." hazar tebrik eder gibi dudaklarını yusuf'un saçlarının arasına bastırdığında yusuf biraz daha sarılmıştı ona. "aslen balkanlar yani."

"yeşil göz oradan geliyor yani?"

"aynen."

"yusuf," dedi öykü yerinde hafifçe hareket ederek. "...özel bir soru sorabilir miyim?"

hazar onun belindeki elini sıktı. "soramazsın."

"yusuf'a soracağım."

"tamam," dedi kaşlarını kaldırarak "...soramazsın."

"korumacı boyfriend mi deniyordu buna?" derken özgür'e dönmüştü.

"ben hazar'ı daha önce herhangi bir boyfriend hâliyle görmedim."

"aras'ı hatırlıyor musunuz?" dedi hakan araya girerek. "ne kadar rahattı onun yanındayken."

hazar gözlerini devirdi. yusuf'a eğilerek "aras'tan hoşlanmıyordum." diyerek açıklama yapma gereği duydu.

"ya siktir git," dedi özgür gülerek. "...çocuk o kadar iyiydi ki."

"e git sik kanka o zaman," arkasına yaslandı. "...beni alakadar eden bir şey yok."

"yusuf," öykü tekrar ona seslendi. "...kaç kez basıştınız?"

hazar sinirle elini yusuf'un dudaklarının üzerine bastırdı. "gerçekten, gay porno sıklığını o kadar azaltman gerekiyor ki."

yusuf hazar'ın elini yüzünden uzaklaştırdı ve öykü'ye "saymadım." diyerek yanıt verdi.

"hassiktir." diye güldü öykü.

hazar dudaklarını bastırarak yusuf'a döndüğünde kısıkça "sen yüz veriyorsun bunlara." demişti.

"hiç kavga ettiniz mi?" diye sordu hakan.

"öyle değil de," dedi yusuf cevap vererek. "...farklı şekillerde ediyoruz diyelim."

"gerçekten," istemsizce yanakları kızarsa da ışıktan dolayı belli olmamıştı. "...şunlara tek bir cevap daha verirsen evimde her kalışında para alırım."

"yusuf," dedi öykü gülerek. "...sana bir şey itiraf edebilir miyim?"

"evet."

hazar arkasına iyice sinerek sıkıntılı bir şekilde öykü'yü bekledi ne diyeceğini merak ettiği için. "biz hazar'ın sevgilisi olduğunu," dedi gülüşünü silmeyerek fakat bu dalgalı değil, sevimli bir gülüştü. "...dolaptaki çilek sayısı artınca fark ettik." hazar gözlerini kaçırırken başını hafifçe yana çevirmişti. "kendisi için meyve alışverişi yapmıyor çünkü."

yirmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin