yirmi

kırk bir

"çarşamba"
17.40

yusuf: tanışmak istiyorum

görüldü (17.42)

hazar: arkadaşlarımla mı

yusuf: evet

hazar: neden

yusuf: rahatsız hissediyorum

yusuf: çok yakınsınız

hazar: seninle daha yakınım

yusuf: tanışmak istiyorum

görüldü (17.44)

hazar: sevgilim olarak mı arkadaşım olarak mı

yusuf: fark etmez

görüldü (17.45)

hazar: tamam

hazar: bu akşam içmeye gideceğiz

hazar: işin var mı

yusuf: hayır galiba

hazar: arkadaşım değil sevgilimsin

yusuf: söyledin mi

hazar: evet

yusuf: şu an mı

hazar: zaten şüpheleniyorlardı

hazar: anlatmış oldum

hazar: bahçelide oluruz

hazar: okulda mısın sen

yusuf: evet

hazar: tamam seninle geçeriz

görüldü (17.57)

yusuf: mutlu oldum

hazar: ben hiç değilim amk

hazar: yani mutlu değil değilim de

hazar: çok gerginim

hazar: yusuf bak yemin ederim aralarından biri sana en ufak normal olmayan bir şey söylerse direkt bana haber veriyorsun

yusuf: nasıl normal olmayan bir şey

hazar: özgür var mesela

hazar: olur da gelip sana kaç kez basıştınız diye falan sorarsa direkt benim yanıma geliyorsun

hazar: ya da benzeri bir durumda

hazar: herhangi bir tepki bile verme onu da hak etmiyorlar çünkü

yusuf: arkadaşlarını neden sevmiyorsun amk

hazar: onunla ilgisi yok

hazar: sadece onları şu ana kadar tanıştırdığım kimse senin gibi değildi

yusuf: kız mıydı

hazar: öyle değil

hazar: hiçbiriyle aramda ciddi bir şey yoktu ve beni sinir edebilecekleri bir şey yoktu ortada

hazar: şu an sana en ufak bir şey dense kuduracağımı bildikleri için saçma sapan şeyler söyleyebilirler

hazar: o yüzden saçma sorularına cevap bile verme

yusuf: kimlerle tanıştırmıştın

hazar: tanımıyorsun

yusuf: tamam