yetmiş bir

3.9K 445 457
                                    

"cumartesi"
10.32
yusuf // hazar


yusuf, boynuna değen sarı saçları eliyle okşarken kısık gözlerle telefonuna bakıyordu. uyanalı yaklaşık yarım saat olmuştu ancak hazar'ı uyandırmak istemediği için bir süredir telefona bakıyor ve onu bekliyordu. bir yandan instagram'da dolaşırken bir yandan da cumartesi günü bu kadar erken kalktığı için kendisine sövüyordu. neyse ki hazar, yarım saatin sonunda bir yaşam belirtisi vermiş ve yerinde hafifçe hareket ederek gözlerini aralamıştı. başını yavaşça geri çekerken kısık bir sesle "saat kaç?" diye sordu.

aynı sessiz tonla yusuf "on buçuk." dediğinde hazar, yusuf'a biraz daha sıkı sarılmıştı.

gözlerini kapatarak "neden uyanıksın?" diye sorduğunda sesi uykulu ve sitemli çıkıyordu.

"birkaç gündür erken uyanıyorum," derken hâlâ aynı gönderiye bakıyordu. instagram'da karşılaştığı ve asla hayatında bir yeri olmayan gereksiz bilgilere takıntılı olduğu için bir yandan da dalgın ve gecikmeli konuşuyordu. "...bünyem alışmış."

hazar yavaşça kafasını salladı. "bugün işin var mı?"

"bilmiyorum."

"bence yok." derken başını yukarı kaldırmış ve çenesini yusuf'un göğsüne yaslamıştı.

"bilmiyorum." dediğinde gülmüştü yusuf.

"aç mısın?"

"biraz."

"dışarıdan mı söyleyelim?"

"dolapta görmüştüm ben dün bir şeyler."

derin bir nefes verdi. "bir şeyler hazırlamakla uğraşmak istemiyorum."

"ben uğraşabilirim."

"sen de uğraşma."

"başka çare bırakmıyorsun amına koyayım." dediğinde ikisi de gülmüştü.

"yusuf," dediğinde yatakta hafifçe dönmüştü. "...bana hâlâ kırgın mısın?"

"biraz."

"yüzde kaç mesela?"

"bilmem."

"nasıl yenebiliriz kırgınlığını?"

"geçer kendi kendine."

yatakta hafifçe doğruldu ve yusuf'a baktı. göz göze geldiklerinde "bir günlüğüne yer değiştirmek ister misin?" diye sordu.

"ne?" derken gülmüştü yusuf.

"bayağı."

"üstte miyim?"

"istersen?"

"ne?"

"bir günlüğüne hazar olursan bence bana yeterli bir ceza vermiş olabilirsin."

"cezalandırılacak bir şey yaptığını istemiyorum ama," derken gülüyordu. "...yani gönlümü almak için götten mi vereceksin?"

"öyle değil," derken gülmüştü. "...bugün bana istediğin her şeyi yapabilir ya da yaptırabilirsin."

"yusuf böyle biri mi?"

"ben yusuf olacağım demedim ki."

"iki hazar sence bu dünya için biraz acımasızca olmaz mı?"

yirmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin