"Niye geliyorsunuz hâlâ? Ben arkadaşınızın, abinizin katiliyim. Niye? Niye hâlâ benimlesiniz?"
Hepsinin yüzünde acı vardı. Jisung'un acısıda olabilirdi Minho'nun bu hâle gelmesinin acısıda.
"Merak ediyoruz." Abisinin ölümünden sonra ağır tedaviler görmüştü çocuk. Üzülüyordu. Çok üzülüyordu. Abisinin cennette onu beklediğine inanıyor, buna inanmak istiyordu.
"Onu," Hyunjin hâlâ Minho'ya sinirliydi. Hatta küçücük bir hatasında bile Minho'yu öldürebilirdi. Fakat yapamazdı. Jisung'u mutlu etmişti zamanında. "Özlüyor musun?"
"Evet." Kısık ve donuk sesinin arasında cevap verdi minho. "Çok mu özlüyorsun?"
"Çok özlüyorum."
Derin bir nefes almıştı Hyunjin. "O seni özlüyor mu?"
"Sanmıyorum."
"Hiç mi özlemiyordur?"
Camdan görülen gökyüzüne baktı bir süre. Kararmak üzere olan hava ona Jisung'u kurtardığı günü hatırlatıyordu. Uçurumun kenarında çekip aldığı günü. Jisung'un minho'ya güvendiği günü. Minho'nun aklına gelen fikirlerin günü.
"Hiç özlemiyordur. Özlemesin de "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silent cry, minsung
FanfictionMinho'nun Instagram'da bulduğu bir hesap dikkatini çeker. !!!angst!!!