"Bak Minho, anlamamakta ısrar etmemelisin. Lakin bu bizim için yani iyileşme sürecini için kötü olacak. Eleştiriye, her bir şeye açık olmanı istiyorum senden. Kendini kapatmamalısın. Seni anlamaya çalışıyorum, idrak etmeye çalışıyorum yaptıklarını ama sen bunu zorlaştırıyorsun. Bana karşı dürüst ol, lütfen. Fazla bir şey istemiyorum. Sadece tüm senliğin ile bana aç kendini."
Kadın, aldığı notlar sonucu Minho ile konuşmaya başlamıştı. Elbette Minho'nun da yaşadığı şeyler kolay değildi fakat burası onun iyileşmesi için vardı. Her şeyi onun için yapıyorlardı. Başka Jisung'lar ölmesin diye buna ihtiyacı vardı.
"Teşekkürler Bayan Jeon."
Diyip ayaklandı. Terapinin bitmesine 10 dakika civarı bir şey kalmıştı ki Bayan Jeon bir soru sordu. "İlaçlarını alıyorsun değil mi?"
Tepkisiz kalması onun olumsuzluk cevabıydı. 1 yıla yakındır tanımıştı artık Bayan Jeon, Minho'yu.
"Oturabilir misin Minho?"
"Süre doldu." kapıya ilerlerken konuştu bu sefer Minho. "Bugün son hastan sensin Minho. Oturur musun? Lütfen."
Minho pes edip oturmuştu yerine. "Buyrun."
"Bugün seninle biraz derine inelim. Yani hep Jisung'tan-"
"İsim yok demiştik Bayan Jeon."
"Çok özür dilerim Minho." yutkunup devam etti. "Yani hep o kişi sonrasını konuşuyoruz. Ben bundan öncesini de merak ediyorum."
"Zorunda mıyım?"
"Eğer iyileşmek istiyorsan, bunları atlatmak istiyorsan evet, zorundasın."
"Ne anlatacağım?" eline tekrar aldığı kalemi ile bir şey karalamaya devam etmişti kadın. "Ne istersen."
"Bir şey istemiyorum. Gitmek istiyorum."
Kalemi elinden bırakmış ve sözlerine ekledi "Pekâlâ, yarın 14.30 diyorum tekrardan."
Minho bir şey demeden kapıya yönelmişti. "İlaçlarını al Minho."
"Hmhm."
Resmen kendini iyileştirmemek için direniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silent cry, minsung
Fiksi PenggemarMinho'nun Instagram'da bulduğu bir hesap dikkatini çeker. !!!angst!!!