4

132 9 1
                                    

Sınıftan girmemle koşar adım Mert'in yanına gittim. Sıraya kafasını koymuş uyuyordu. Çantamı bırakıp yavaşça yanına oturdum ve kendimi tutamayıp saçlarına küçük bir öpücük kondurdum. Gözlerini araladı.

"Günaydın Mert." dedim gülümseyerek.

"Günaydın sevgilim..." diye mırıldandı. Sevgilim demesine henüz alışamamıştım ve bu beni utandırıyordu.

"Ayrıca ben Mert miyim?" diyip kaşlarını çattığında ne demek istediğini anlamamıştım.

"Nesin, Mahmut mu?" dediğimde kahkaha attı.

"Ya öyle değil! Yani, demek istediğim..." derken yüzünü yüzüme yaklaştırdı biraz.

Nefesini hissediyorken "Bana ismimle hitap etmek yerine farklı şeyler söyleyebilirsin." dedi ve yüzünü geri çekti.

Biraz daha öyle kalsaydık bayılırdım zaten.

Bakışları hâlâ bendeydi. "Tamam sevgilim..." diyebildim sadece.

Bunu derken bile garip hissetmiştim. Sevgililik işleri bu kadar zor olmak zorunda mıydı?!! Off...

Aa hoca geldi neyse ki, şükür!

Demin yaşanan şeyi unutmaya çalışıp dersi dinlemeye çalıştım. Evet sadece çalıştım. Ama pek başarılı olamadım.

****

Öğle arasındaydık. Mert "Ben kantine gidiyorum, geliyor musun?" dedi.

"Geliyorum bekle." diyerek peşinden gittim.

Kantine girdiğimizde, kantinin oldukça kalabalık olduğunu fark ettim. Ayrıca gürültülüydü de.

Mert "Ne alacaksın?" diye sordu.

"Ben bir şey almayacağım ya. Sen al bekliyorum."

Mert'in yemek almasını beklerken bi anda eski bi arkadaşımı gördüm ve yanına gittim.

"Yusuf!"

"Deniz?!"

"Oha, senin burada ne işin var?" dedim sarılırken.

"Ben yeni nakil aldım ya. Eski okulum berbattı da."

"Aa anladım, ne güzel. Birbirimizi daha sık görebiliriz o zaman!"

"Evett, güzel olur."

O sırada birisi kolunu omzuna attı. Yüzüne bakmamla bunun Mert olduğunu anladım.

"Güzel olan neymiş Deniz'ciğim?" diyerek bana döndü.

Yuh, gözlerinden alev çıkıyor. Oha, kıskandı mı yani? Hem de küçücük bir şeyi? İnanmıyorum! Bu kadar kıskanç olamaz herhalde?

"Yaa Yusuf benim ortaokuldan arkadaşım da, bizim okula nakil aldırmış. Ben de ona dedim ne güzel falan diye."

"Anladım, ne güzel ne güzel!" dedi Mert öldürücü bakışlarını Yusuf'a atarken.

"Ben de Mert bu arada... Deniz'in sevgilisi."

Off cidden bu kadar kıskandı mı?! Beni bile dövecek neredeyse, surat ifadesine bak!

"Anladım. Memnun oldum." diyebildi Yusuf sadece.

"Hadi gidelim o zaman Deniz, nasıl olsa birbirinizi sürekli görürsünüz artık." dedi Mert sahte bir gülümsemeyle.

Bir şey diyemedim. "Görüşürüz Yusuf!" dedim Mert beni elimden tutup çekelerken.

Kantinden çıkmamızla birlikte Mert'le konuştum hemen.

"Bi dakika bi dakika, sen beni mi kıskandın şuan?"

"Yoo ne alakası var?"

Kahkaha attım. "Yok yok, bayaa baya kıskandın. İnkar etme Mert."

"Yani birazcık kıskanmış olabilirim işte! Ne var bunda?"

Mert hâlâ sinirli gibiydi. Bir yandan da morali bozulmuş gibi duruyordu.

"Tamam ya sakin ol, bir şey demedimm." dedim onu sakinleştirmeye çalışırken.

"Hem kıskanmana gerek yok kii, sadece eski bir arkadaşım. Ayrıca çok da yakın değiliz..."

"O zaman niye sarıldınız?!" dedi isyan eder gibi.

"Yaa..." diyerek güldüm. "Sen ona mı takıldın? İşte eski bi arkadaşım sonuçta ve uzun zaman sonra görünce normal sarıldım. Bunda bir şey yok ki."

Mert bir şey demiyordu.

"Ya Mertt??!" dedim ellerini tutup. "Trip mi atıyorsun?"

"Atmıyorum! Sadece sinirliyim..."

"Öpiyim geçsin mi?" diye sorduğumda yüzündeki sinirli ifade dağıldı ve birkaç saniye sonra dudağının kenarında belli belirsiz bi gülümseme belirdi.

Güldüğünü belli etmemeye çalışıp eğildi ve yanağını uzattı bir şey demeden.

Gülerek yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. İşte şimdi tamamen gülümsüyordu.

"Hah ya, işte böylee! Güzel gülüşlüm benim..."

"Ya... Tamam hadi gel sınıfa gidelim."

"Utandın mı seeen?" diyerek ona sokuldum.

"Ne alakası var? Utanmadım hiç de."

"Evet o yüzden kızardın!" diyip kahkaha attığımda şok içinde yüzüme baktı.

Panikle "Ne?! Kızarmış mıyım!" dediğinde kahkaha atıyordum.

"puahahahah.. ay dur dur.. saka yaptım sevgilim."

Göz devirip nefes verdi. "Ahh, Deniz... Sanırım seninle işim zor olacak."

"Yaa hiç de bile gayet ponçik bir insanım benn, kıymetimi bil." dediğimde ikimiz de güldük.

"Biliyorum zaten güzelim... Ve bu yüzden de seni çok seviyorum." dedi gözlerimin içine derin derin bakarken.

GÜZELİM Mİ DEDİ?! GÜZELİM DEDİ EVET AAAÂAAÂAAAÂ!!! GÜZELİM DEDİ!! OFF YİCEEM!

"Ben de seni seviyorum." dedim utanarak.

"Noldu Deniz Hanım, demin benimle dalga geçiyordun. Utandın mı yoksa?" diyerek güldüğünde, koluna vurup "Yaa gıcık! Bilerek yaptın di mi?" dedim.

"Yoo ben öyle bir şey yapmadım. Sadece sevdiğimi söyledim canım, suç mu?" dediğinde hâlâ gülüyordu.

"Pislik yaa" dediğimde ben de güldüm.

O sırada bir şeyi fark ettim. "E tost?! Oha tostunu deminden beri elinde mi tutuyorsun? Yesene."

"Aa unutmuşum ben bunu harbiden!" dedi Mert de şaşırarak. "Artık nasıl bi sinirlendiysem tostun varlığını unuttum. E tabii daha sonrasında da sen aklımı başımdan aldığın için... Unutmam gayet normal bence."

Gülerek "Yaa ye hadi ye. Buz gibi olmuştur zaten." dedim.

Tam yiyecekken bana uzattı. "Al bakayım bi ısırık. 'Sevgilisi açken tok yatan bizden değildir.' demişler." diyerek gülümsedi.

Uzattığı tosttan bir ısırık aldım. Yemeğe asla hayır demezdim.

"İstiyorsan sana da alayım?"

"I-ı" dedim dolu ağzımla. "Ben yedim yemek."

"Peki güzelim. Hadi sınıfa gidelim o zaman. Zil de çalar zaten şimdi." dediğinde gerçekten zil çaldı ve sınıfa doğru ilerledik.

Bölüm Sonu

İlk Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin