1 hafta sonra
1 ders sonra matematik sınavımız vardı. Hocadan son bi tekrar yapmak için izin istemiştik ve o da bizi serbest bırakmıştı. Şimdiyse Mert'le ders çalışıyorduk."Off unutmam di mi Mert? Çok gerildim."
"Hayır bebeğim, bak kaç gündür biz bu sınava çalışıyoruz. Hem birlikte test de çözdük, oradaki soruları da yapabildin. Demek ki bunları da yaparsın ya. Çok kasma."
"Off evet haklısın. Yaparım inşallah."
"Yaparsın tabii prenses. Hadi gel defterdekilerin üstünden geçelim biraz."
***
Sınav bittiğinde hemen Mert'le konuşmaya başladım.
"Sınavım çok iyi geçti!"
"Yaa gerçekten mii? Yapabileceğini biliyordum işte bak, demiştim sana."
"Evet yaa, haklıymışsın! Ee senin nasıl geçti?"
"Benim de bayağı güzel geçti."
"Süperr! Ay bu arada teşekkür ederim, sen olmasan yapamazdım Mert."
"Ştt deme öyle kendine. Sen gayet zeki bir kızsın ve ben olmasam da yapardın..."
"Yaa... Neyse yine de yardımın için sağoll."
"Ne demek güzelim, bir zahmet sevgilimize de ders çalıştıralım yani değil mi? Ne güne duruyoruz biz?" diyip güldüğünde "yaa" diyerek ben de güldüm. Sarılacaktım ama sınıfta olduğumuz için yapmadım.
"Deniz?"
"Efendim?"
Kulağıma yaklaşıp "Kuru kuru teşekkür olmaz ama... Bence bir öpücüğü hak ettim?" dedi.
Ondan uzaklaşıp "Olmaz Mert, sınıftayız!" dedim.
"Ya ne fark eder, öğrensin onlar da ne olacak?"
"Ama utanıyorum ya..."
"Kızım elbet bir gün öğrenecekler, ne kadar saklayabiliriz ki?"
Haklıydı aslında. Saklamamız biraz saçmaydı ama daha sevgili olmamıza ben bile yeni alışırken, başkalarına söylemek garip geliyordu.
"Ya haklısın da... Biraz daha vakit geçsin sonra söyleriz tamam mı?"
"Off peki... Ama öpücüğüm ne olacak?" dedi Mert yavru köpek gibi gözlerimin içine bakarken.
Bu hâline gülüp "Ben sana çıkışta veririm öpücüğünü, söz..." diyip göz kırptım.
"Off çok var çıkışaaa?!!!!"
"Sabrett..."
Mert dediğime göz devirdi. Şapşal çocuk ya! Valla kimse olmasa oturup ısıracağım şurada ama... Malum koşullar.
***
Son derse girmiştik. Ders tarihti. Bu hocayı da hiç sevmiyordum. Kafamı koyup Mert'i izlemeye başladım.
Gözleri yeşildi, saçları kahverengi, güzel kırmızı dudakları vardı. Çok yakışıklı olmasa da ortalama bir tipti ama tabii benim gözümde beyaz atlı bir prensten farksızdı...
Ona nasıl aşık oldum diye düşünmeye başladım sonra. Mesela hangi özelliklerini sevmiştim? Öncelikle, iyi anlaşıyor olmamız kesinlikle çok önemliydi. Yani birlikteyken çok eğleniyor, saatlerce konuşabiliyorduk. Aynı zamanda güvenilir biriydi. Sırdaşımdı. Ve ayrıca, benim kahramanımdı. Yani her zaman beni destekler ve yanımda olurdu. Ne zaman zora düşsem 'Mert halleder' ya da 'birlikte bir çaresini buluruz' diye düşünürdüm. Üzülmeme asla izin vermezdi. Kısacası, beni bebeği gibi sever ; korur kollardı. Ve tüm bu özelliklerini düşününce, aslında aşık olmamam imkansız olurdu sanırım.
Sonra kendimi düşündüm biraz da. O bende ne bulmuştu acaba? Güzel miydim? Ortalama. Komik miydim? Biraz. Zeki miydim? Sadece acil durumlar için kullandığımda. Eee? Cidden "neden ben"di? Mert'e bunu sormak istedim çünkü merak etmiştim.
***
Tenefüs zili çaldığında kafamı Mert'in omzuna koyup koluna yapıştım kedi gibi. Utanmasam miyavlayacaktım.
"Meertt..." dedim tatlı olduğunu düşündüğüm bi sesle.
"I-ı olmadı." diyen Mert'le kaşlarımı çattım ve onu anlamaya çalıştım.
Haa, şu mesele. Off hâlâ alışamadım, kendime inanamıyorum! Neyse, yeniden deneyelim.
"Sevgilimmm?"
"Hah, işte şimdi oldu... Efendim prensesim?" dedi Mert alnıma bir öpücük kondururken.
Alnıma bıraktığı öpücükle yüzümde saçma sapan bir sırıtış oluşurken konuşmaya devam ettim.
"Bir şey soracağım. Ama düzgün cevap ver."
"Sor bakalım da... Ben hep düzgün cevap veriyorum zaten, bu nasıl uyarı kızım?" diyip güldüğünde ben de güldüm.
"Yaa onu karıştırma şimdi, neyse... Heh soruyorum. Sen bende ne buldun? Y-yani neyime aşık oldun demek istedim. Hani dışarda o kadar kız varken neden ben?" diye toparlamaya çalıştım Mert'in bakışları 'ne diyo lan bu?' gibi bir hâl alırken.
Sanırım sorduğum soruyu saçma bulmuştu.
"Nasıl yani?" diye bi tepki verdi önce. "Kızım bu nasıl soru?"
"Ya soru işte merak ettimm. Söyle hadi."
"Ya ben senin her zerrene ayrı aşığım."
"İyi de o kadar kız varken neden ben diyorum?!" dedim sinirlenmeye başlarken.
Salağa mı yatıyor yoksa gerçekten mi salak bu çocuk?
"Ya onu anladım da... Böyle soru olmaz ki bi tanem, aşık olursun ve bir sebebi olmaz. Aşk koşulsuz, şartsız ve her şeye rağmen sevmektir çünkü."
Verdiği cevapla kalbim kıpır kıpır olmuştu ama yine de ikna olmamıştım.
"Yaa öyle tabii ama illa ki beni diğerlerinden ayıran bir şey olmalıı, düşün biraz!"
"Hmm... Tamam düşünüyorum."
"Meselaa çok tatlısın, güzelsin, komiksin. Ve çok eğlencelisin. Ayrıca masumsun, diğer kızlar gibi fitne fesatlık yok içinde. Olduğun gibi davranıyorsun ve bu seni yeterince özel yapıyor zaten... Böyle işte."
Dedikleriyle büyülenirken yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Hiçbir şey demeden Mert'e sarıldım.
"Seni çok seviyorum... İyi ki benimlesin, iyi ki benimsin." diye fısıldadım kulağına.
"Güzelim benim... Sen de iyi ki varsın, ben de seni çokk seviyorum."
Bölüm Sonu
Beğendiniz mii? Yorumlarınızı okumayı çok istiyorumm, lütfen yorum atın 💌
Bi de oy atarsanız sevinirim 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk (TAMAMLANDI)
Romance2 senedir arkadaş olan bir çiftin ilişkiye başlaması ve onların yaşadığı tatlı anlar anlatılıyor. *Soft bir kurgu 💗*