İlk Aşk (TAMAMLANDI)

20

Mert'le aynı üniversiteyi kazanmıştık. Ben psikoloji, o hukuk okuyordu. Hayatımızdan o kadar memnunduk ki... Aynı liseden sonra, şimdi de aynı üniversitedeydik.

***
Dersten çıkmıştım. Bahçede bi banka oturmuş Mert'i bekliyordum. Telefonumdan Instagram'a bakarken arkamdan gelen bir çift el gözlerimi kapattı.

"Bil bakalım kim geldii?"

"Tabii ki de benim biricik sevgilim!"

Mert "Bildiin!" diyerek alnıma bir öpücük bıraktı ve yanıma oturdu.
"Ee naptın bakalım?"

"Hiiç dersten çıktım işte, seni bekliyordum."

"Hmm nasıl geçti ders?"

"Eh işte.. Ders güzel de şu hocaya acayip sinir oluyorum ya! Aynı bizim lisedeki edebiyatçı."

"Oww, o kadar mı kötü ya?"

"Maalesef.. Neyse ya, senin nasıl geçti?"

"Ya bizim de hoca çok iyi bi kadın ama ders acayip zor. Bilmiyorum nasıl geçeceğimi."

"Ya yaparsın senn. Hem daha sınavlara çok var."

"Doğru.. Bu arada bugün yeni birileriyle tanıştım."

"Aa ne güzel. Ben de!"

"Süper! Kimlerle tanıştın anlat bakayım."

"Toprak diye biriyle tanıştım. Çook tatlı biri ya. Aynı sınıftayız. Hatta yarın çıkışta bir şeyler yapmaya gideceğiz."

Mert bir noktaya takılmış gibiydi, kaşlarının çatılmasından ve düşünceli bakışlarından anlamıştım bunu. Tam ben onu anlamaya çalışırken Mert neye takıldığını hemen belli etti..

"Toprak demek.. Kız mı erkek mi bu Toprak?"

"YA MERT HAHSHSHAHSH KISKANDIN MI SENN?" diyip yanağını sıktım.

"Ya ne alakası var? Meraktan sordum."

"Oy oy öyle miymiiş?" diyip Mert'i sinir ettim.

"Ya kızım söyle işte!" dedi.

Gülerek "Kıskandın kıskandıınn!" dedim ve onu iyice sinir ettim.

Yüzüme yaklaştı. Neredeyse dudaklarımın dibindeydi.

"Kıskandım evet... Biricik sevgilimi kıskanamaz mıyım,hm?"

Yutkundum. Geri çekildim ve kekeledim.

"Y-yani, evet kıskanabilirsin."

"Ahahahah, nasıl da kızardın.. İşte uğraşmak neymiş görüyorsun değil mi bebeğim?"

"Yaa çok kötüsün Mert!" diyip ölümcül bakışlar attım.

"Ya onu bunu boşver de söyle artık. Bak erkek dersen kalbime inecek şimdi!"

"Söylemiyorum işte, çatla meraktan hıhh!"

"Deniiz!" diye kızdı Mert. "Bak var ya ısırırım söylemezsen.."

Mert'i takmadım. Herhalde gerçekten ısıracak hâli yokt-

"AHHH! MERT! NAPIYON?!"
(Gerçekten ısırmıştı.)

"Ama ben seni uyarmıştım.."

"Kuduz musun Mert ısırmak ne ya!" dedim sinirle.

"Kolum acıdı öküz!" diye ekledim ağlamaklı bi sesle.

Mert güldü ama bir yandan da şefkatli bir sesle "Oyy kıyamam sana ya, çok mu acıdı?" diye sordu.

"Evet."

"Gel öpiyim geçsin aşkım." diyip kolumu öptü.

"Of Mert ya!" dedim hem gülüp hem sitem ederken.

Bir süre sonra "Ee yalnız hâlâ cevabımı alamadım ama ben..." dedi Mert.

"AY CİDDİ MİSİN YA? Koyun can derdinde kasap et derdinde!" dedim hâlâ acıyan kolumu ovalarken.

"Toprak kadar taş düşsün kafana be! Kız tamam mı kız. Rahatladın mıı?"

"Ohh çok şükür.. Rahatladım aşkım sağol."

"Ya bak bir de pişkin pişkin cevap veriyor.. Gel lan buraya!" dedim ve Mert'i aniden kendime çektim. Yanağından hartt diye ısırdım.

"AHH! NAPIYON KIZIM DELİ MİSİN?"

Kahkaha attım. "İntikam aldım sadece. Haketmiştin.."

***
Bu şekilde Mert'le birbirimizi yedikten sonra bir yere gidip yemek yedik. Sonra biraz dışarda takıldık ve eve gittik.

***
Günlerimiz bu şekilde geçiyordu. İkimizin de üniversite hayatı çok iyiydi. İyi hocalarımız, iyi arkadaşlarımız ve güzel giden bi ilişkimiz vardı. Bizden daha şanslısı olabilir miydi?

Gerçekten kendimizi çok mutlu ve şanslı hissediyorduk ve günler böyle sıradan geçiyordu.

Taa ki, o güne kadar.

Bölüm Sonu

Çoook uzun zaman sonra bölüm attım yine.. Çünkü artık yazacak bir şey bulamıyordum ve yazdığım şeyler de saçma geliyordu :(
Bu bölüm bile çok içime sinmedi aslında sadece finale yaklaşalım diye geçiş bölümü olarak kullandım yani. Bir sonraki bölümde final yapmayı düşünüyorum.

Ayrıca benim ne kadar içime sinmese de en azından siz beğenmişsinizdir umarım bu bölümü..

Okuduğunuz için teşekkürler oy ve yorum atarsanız da sevinirimm 🩷