Güne güneşin gözüme tecavüzü ile başladım. O çocukla karşılaşmadan önce hayatım mükemmeldi ne oldu bize? Cidden tüm dertlerim bitti de bu dertler başladı.
Kapımın baskına girer gibi açılması ve gene salak Minho'nun içeri dalması ile bir sabır çektim.
"Lan mal kapı tıklama diye bir şey var! Karını mı sikiyolar?" Minho bu sözüm ile hemen üstüme atladı ve kafamın altındaki yastığı alarak yüzüme tuttu. Beni boğmaya çalışıyordu salak çocuk.
"Karıma laf ettirmem oğlum seni döverim" hah bide bu başladı ikimiz yatakta savaş verirken kapının oradan tatlı ve masum bir ses geldi.
"Minho.." Jisung du bu. Ağlıyor muydu lan o? Minho üstümden kalkıp Jisung'un yanına gidip elini tuttu ve yüzüne baktı.
"Ne oldu bebeğim? Bir sorun mu var?" Jisung daha şiddetli ağlayarak Minho 'nun göğsüne kafasını koyarak daha şiddetli ağlamaya başladı. Minho ne olduğunu anlamamış ve jisung ile birlikte ağlamaya başlamıştı.
"Jisung bebeğim söyle ne oldu?" Dedi Minho ağlarken. Dur gülmemem lazım. "Minho bebek karnıma tekme attı beni sevmiyor mu?" Jisung'un dediği ile kendimi tutamadım ve kahkaha attım. Minho bana ters ters bakarken ben hâlâ gülüyordum.
"Yok bebeğim sana tekme atması iyi bir şey sana içerde olduğunu kanıtlamak istiyor." Dedi Minho iç geçirerek Jisung'a bakarken. Jisung tekrar ağlamaya başlayınca sabır dileyip telefonumu elime alıp bildirimleri kontrol ettim.
"Gene ne oldu hayatım?" Dedi minho. " Minho ben zaten onun olduğuna inanıyordum neden kanıtlama gereği duydu?" Minho sabır çekip jisunga sıkı bir şekilde sarıldı ve dudağını öpüp birlikte odamdan çıktılar.
Telefonumu kontrol ettim ve ayağa kalkıp Banyoya ilerledim. Tekrar tuvaletimi yaptım, elimi ve yüzümü yıkayıp kuruttum ve banyodan çıkıp kıyafetlerimi çıkarıp giydim. Bugün izinliydim bu yüzden rahat giyinmiştim.
Adımlarımı odamdan çıkatıp aşağıya indim. Salonda kimse olmadığı için mutfağa girdim ama keşke girmeseydim. Karşımda BangChan vardı!
Rüya falan görüyorumdur umarım.
"Selam Seungmin" ay konuşuyor. Ne oluyor burada? Bunun bizim evimizde ne işi vardı? Valla çıldıracam.
"S-selam da senin burada ne işin var?" Çatık kaşlarımı düzeltip kahvaltı masasına geçtim ve bir sandalye çekip oturuyordum ki yerime minho geçti ve hemen yanındaki sandalyeyi çekip jisung'u oturttu. Ulan minho
Tek boş yer BangChan ın yanıydı. Mecburen oraya oturdum. " seungmin BangChan ile tanışıyor musun?" Diyen felix ile ona baktım.
"Evet dün hastamdı" dedim felix kafasını salladı ve çatal kaşığını bırakarak onu dinlememizi istedi.
"Aslında uzun süredir bir sevgilim var adı Hyunjin ve BangChan'ın arkadaşı. Aslında dün gece bizde kaldı ama sen uyuduğun için görmedin. " Hay şansımı sikiyim. " Felix sevgilin nerede?" Minho'nun içinden 'sanane jisung' demek istediğini anladım ama bir şey demedim.
"Onun işi varmış" jisung kafasını anladım diye salladı ve kahvaltısına döndü. " Bu neden bizde kaldı?" Gösterdiğim kişiye bakarak konuştuğumda Felix içtiği kahveyi az daha püskürtüyordu.
"Şey ya o.." yotkunarak Bang'a baktığında bang da ona bakarak yutkunmuştu. " Şey evde tekmiş korkmuş bize geldi" bu ne biçim yalandı be? Anladım anlamında başımı salladım ve iç çektim. İç çektiğimi duyan Minho bana bakarak sırıttı kesin mal mal konuşacak.
"Eee seungmin hâlâ sevgili bulamadın mı? Minik civciv bile bir sevgili buldu."
"Jisung!" Dediğimde jisung dediğimi anlayıp Minho'yu öptü ve bebek ile alakalı şeyler konuşmaya başladı. Minho da hayranlıkla jisung'u izliyordu.
"Seni seviyorum" yanımda duyduğum ses ile şoka uğradım.
♡
Aşkolar 5. Bölümü minsung smut yapmak istiyorum olur mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastasıyız Dede / Chanmin
Fanfiction"çok fena hasta olmuşsunuz bay Bang Ağır ilaç yazıyorum- Bay bang beni dinliyor musunuz?" "Off! Doktor boş ver ya geç kucağıma yatakta hallederiz. Hem bende direkt iyileşirim."