Kabulleniş

65 20 3
                                    

Ormanın derinliklerinde, gergin bir sessizlik hakimdi. Cormac McLaggen'in itirafı, herkesin nefesini kesmişti. Avis'in yüzündeki pişmanlık dolu ifade, şaşkın bakışlarla karşılanıyordu.

Lily Evans, öfkeyle adeta ateş püskürerek sordu: "Ne demek haklıydım, Avis? Bize anlatmadığın daha ne var?"

Avis, Lily'nin gözlerine dolu dolu bakarak, sessizce özür diledi. "Keşke daha önce söyleseydim. Amcamın karanlık planlarına karşı koymak istedim, ama..."

James Potter, hayal kırıklığıyla başını salladı. "Bize güvenebilirdin, Avis. Neden bizi dışladın?" dedi, sesindeki üzüntü her kelimesinde yankılanıyordu.

Sirius Black, öfkeyle bir adım ileri attı. "Annenin ölümü hakkında yalan söyledin. Neden?" diye sordu, sesi gürlemesiyle ormanın sessizliğini bozdu.

Avis, başını eğerek cevap verdi: "İntikam almak istedim. Ama sonra gerçeği öğrendim, Sirius. Senin suçsuz olduğunu..." Sözleri boğazında düğümlendi.

"E, Avis, ne diyorsun?" diye sordu Cormac, alaycı bir gülümsemeyle. "Senin yüzünden her şeyi kaybettim," dedi ve ekledi: "Artık yalnızsın ve bende senden bunu istiyordum."

Avis, öfkeyle bağırdı: "Pislik!" ve amcasına tokat attı. Ormanın içindeki yankı, tokadın şiddetini her tarafa taşıdı.

Çapulcular ve Regulus Black, Avis'e kızgın bakışlarını çevirdiler. Remus Lupin, hayal kırıklığıyla konuştu: "Biz sana güvendik, Avis. Sen de bize güvenmeliydin."

"Çok özür dilerim," dedi Avis, sesi titreyerek. "Keşke her şeyi baştan anlatsaydım."

Ancak, çapulcular ve Regulus Black'in öfkesi dinmemişti. James, "Bizim için çok geç, Avis. Güven bizim için her şeydi ve sen onu kırdın," dedi ve arkasını döndü.

Sirius, "Bir daha asla," diye mırıldandı ve diğerlerinin ardından yürüdü.

Remus, Avis'e son bir kez baktı ve "Umarım doğru yolu bulursun," dedi.

"Regulus," diye arkasından seslendi Avis, ama o Avis'in sözlerine kulak asmadı. Regulus, kardeşi Sirius'a bakarak, sessizce onların ardından ilerledi.

Avis, arkadaşlarının sırtlarını dönüşünü izlerken, yalnızlık ve üzüntü içinde kaldı. Cormac McLaggen'in zehirli sözleri, onun en değerli bağlarını zedelemişti. Şimdi, karanlık ormanda tek başına, Avis, Voldemort'un gölgesine karşı mücadelesine yalnız devam etmek zorundaydı.

Avis, Cormac McLaggen'i arkasında bırakarak arkadaşlarına yetişmeye çalıştı. Regulus Black'i buldu.

"Regulus," dedi Avis, umutla.

"Avis, sana git dedim," dedi Regulus, sesinde acı bir kararlılıkla.

"Ama Regulus—"

"AVİS, GİT!" diye bağırdı Regulus, gözlerinde yaşlarla.

"Regulus, sen benim için çok değerlisin," dedi Avis, gözlerinden yaşlar süzülerek.

"Bir zamanlar sende bizim için değerliydin. Arkamızdan iş çevirdiğin zaman her şey bitti," dedi Regulus, yüzünde hüzünle.

Regulus Black, Avis'i gözü yaşlı bir şekilde arkada bırakarak gitti. Avis, ormanın içinde yalnız ve umutsuz bir şekilde kaldı.

Ormanın karanlık gölgesi altında, Avis'in gözyaşları sessizce yere düşüyordu. Cormac McLaggen'in alaycı sesi, geceye karışarak yankılandı: "Ağlıyor musun ah yazık."

Avis, onurunu korumak için başını dik tutmaya çalıştı. "Siktir git," dedi, sesi titrek ama kararlı.

Cormac, bir adım yaklaştı, gülümseyerek, "Ah kaba olma, teklifim hala geçerli," dedi.

Avis, derin bir nefes aldı ve kararını verdi. "Kabul," dedi, gözlerinde belirsiz bir ışıltıyla.

Cormac şaşkınlıkla geri adım attı. "Ne?" dedi.

Avis, içindeki fırtınayı gizleyerek, "Kabul ediyorum, kaybedecek neyim var ki," dedi, sesinde bir kararlılıkla.

Cormac, zaferin tatlı gülümsemesiyle, "Güzel," dedi.

Avis, bu teklifi kabul etmişti, ama aklında başka planları vardı. Cormac'ın zehirli teklifine boyun eğmiş gibi görünse de, aslında onu kendi oyununda yenmek için kurnaz bir strateji peşindeydi.

𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin