Cormac McLaggen, Sirius Black'i kullandığında duyumsama açısından inanılmaz bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Kızına neden zarar verirsin?" dedi, kelimeleri zehir gibi çevreye saçılırken.
Avis, nefes almada zorluk çekiyordu, soluk alışma sürecinde boğazındaki acı biraz daha artıyordu. "Kızına derken?" diye Zorlukla fısıldadı, kelime anlamıyla çelişkiliyken.
Cormac, gülümsemesini genişleterek, "E sen gerçek babanı aramıyor muydun? Al işte baban. Voldemort senin baban," dedi, sözleriyle ormandaki sessizliği bozarken.
Avis, bu gönderiyi paylaşırken, kullanıcıların yüzlerini karşıya sabitleyip, inkar etmemelerini istedi. "Bu... bu mümkün olamaz," dedi, sesi titreyerek.
Voldemort, Avis'e dönerek, soğuk bir gülümsemeyle, "Evet, Avis. Ben senin babanım," dedi, karanlık bir gülümsemeyle.
Regulus, bu açıklamayı duyunca, bir anda yıldırım çarpmışa döndü. "Yalan söylüyor, Avis. Seni manipüle etmeye çalışıyor," dedi, sesindeki öfke herkes tarafından hissedilirken.
Sirius, Regulus'un yanında durarak, "Buna inanma, Avis. Seni yoldan gitmeye çalışıyor," dedi, deneyimli bir tonla.
Lily, James'e baktı ve "Bu oyunu bozmamız gerekiyor," dedi, istikrarla.
James, kılıcını çektikten sonra, "Voldemort, artık. Bu oyunlar ile kimseyi öldüremezsin," dedi, meydan okurcasına.
Ormanın karanlık tarafında, dramatik açıklamaların yankıları hala havada asılı dururken, Avis ve Çapulcular, Voldemort'un karanlık planlarına karşı omuz omuza durdular.
Avis, Regulus'u korumak için elini havaya kaldırdı ve sporcuların bir engelini kaldırdı. Alevler, etrafında güçlü bir koruma duvarı yaptı.
Voldemort, Avis'in bu cesur hareketine öfkeyle baktı. "Nasıl bana karşı gelirsin? Benim kanımı taşıyorsun" dedi, sesiyle gurur duydu.
Avis, bariyerin arkasından, gözlerini ayırarak karşılık verdi. "Asla! Ben senin değil, Vera McLaggen'in kızıyım. Ve onun kanını yaşıyorum," dedi, sesindeki istikrarla.
Voldemort, soğuk bir gülümsemeyle, "Peki o zaman arkadaşlarına elveda de," dedi ve elini görünen Avis'in arkadaşlarına doğru karanlık bir büyü fırlattı.
Çapulcular, hemen savunma pozisyonuna geçtiler. James, kalkan büyüsünü etkinleştirdi; Lily, teknolojinin gelişimini geliştirdi; Sirius ve Regulus, Voldemort'a karşı durmak için silahlarını çektiler.
Avis, Voldemort'un saldırısına karşı silahlı saldırı için tüm gücü topladı. "Seni durduracağım," diyelim ki, ellerindeki parlak ışık hüzmesi söndü, Voldemort'un karanlık büyüsünü püskürttü. Savaşta Sirius Black yaralanmıştı.
"Sirius!" diye bağıran kişi, endişesiyle hareket eder.
Voldemort, bu fırsatı değerlendirdi ve gücünü Regulus Black'e verdi. "E Avis, daha fazla insanın canı yansın mı?" dedi, tehditkar bir tonla.
Avis, sevdiklerinin daha fazla zarar görmesini engellemek için, "Hayır! Hayır, tamam geleceğim," dedi, teslimiyetle.
"Güzel" dedi Voldemort, zaferinin tadını çıkarır gibi.
Regulus, Avis'in kararına itiraz ederek, "Avis," dedi, umutsuzca.
Avis, ateş kalkanından Regulus'a doğru ilerledi ve ona sarıldı. Sonra onu dudağından öptü ve "Seni seviyorum Regulus Black," dedi, gözlerinde aşk ve fedakarlıkla.
Ve o an, Avis, babası ve amcasıyla birlikte sanki kaybolmuş, ormanın karanlığına karışarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black
Fanfiction(★) Cover by @kayneice Thanks you <3 "Hayalet, şimdiye kadar hepinizin farkında olduğuna inandığım gibi, ölmüş bir ruhun yeryüzünde bıraktığı izdir..." ―Profesör Severus Snape ☠ Bir hayalet, bir bir zam...
