𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black

sadakat talebi

Regulus, Avis'in alnını anlına yasladı. Dudakları hala Avis'in dudaklarının tadını taşıyordu. İçlerinde karmaşık bir duygu birikmişti; hem hüzün hem de umut. Avis, bu anın tadını çıkarmak istedi, ama bir yandan da içindeki endişe büyüyordu. Regulus'un gözleri, onun gözlerine derinlemesine bakıyordu. Birbirlerine olan bağları, geçmişin yüküyle daha da güçlenmişti.

Tam o sırada Voldemort'un hizmetkârı sessizce odanın kapısından içeri girdi. Gözleri, Regulus ve Avis'i bir arada görünce şaşkınlıkla açıldı. "Ne yapıyorsunuz burada?" diye sordu hizmetkâr.

Regulus, hızla Avis'ten uzaklaştı ve yüzünde karmaşık bir ifade belirdi. "Bu benim işim," dedi sertçe. "Sen git."

Avis, hizmetkâra sessizce bakıyordu. Gözleri, hizmetkârın yüzündeki şaşkınlığı ve şüpheyi yakalamıştı. "Biz sadece sohbet ediyorduk," dedi Avis. "Bir sorun yok."

Hizmetkâr, hâlâ şüpheli bir ifadeyle bakıyordu. "Karanlık Lord'a bunu bildireceğim," dedi ve hızla odadan çıktı.

Regulus, Avis'e döndü. "Özür dilerim," dedi. "Bu benim hatamdı."

Avis, onun elini tuttu. "Endişelenme," dedi.

Hizmetkar onları aldı ve Voldemort'a götürdü. Olanları anlattı. Voldemort'un hizmetkârı, sessizce odanın kapısından çıktıktan sonra hızla karanlık koridorlarda ilerledi. Zihninde, bu beklenmedik buluşmanın getirdiği karmaşık duygularla doluydu. Karanlık Lord'a ne söyleyeceğini düşünüyordu.

Kapalı kapıların ardında, Voldemort'un odasına yaklaştı. Kapıyı hafifçe açtı ve içeri girdi. Odanın ortasında, tahtının üzerinde oturan Karanlık Lord'u gördü. Gözleri, soğuk ve hesaplı bir ifadeyle hizmetkâra çevrildi.

"Rapor ver," dedi Voldemort keskin bir ses tonuyla. "Neden bu kadar uzun süre odamda kaldınız?"

Hizmetkâr, titreyen bir sesle konuştu. "Efendim, Regulus Black ve Avis adında iki kişiyi bir arada gördüm. Onları Avis'in odasında yakaladım."

Voldemort'un gözleri daraldı. "Regulus Black mı?" dedi soğukça. "Ve Avis? İkisi de Hogwarts'ta mıydı?"

"Evet, efendim," diye yanıtladı hizmetkâr. "Birbirlerine yakın görünüyorlardı. Ancak ne hakkında konuştuklarını duyamadım."

Voldemort düşündü. Regulus Black, ailesinin karanlık geçmişiyle ilgili birçok sırrı biliyordu. Eğer Avis de bu sırları öğrenmişse, işler karmaşıklaşabilirdi. "Bu durumu yakından takip et," dedi Voldemort. "Her adımını izle. Regulus Black ve Avis'in arasındaki ilişkiyi anlamamız gerekiyor."

Hizmetkâr, başını eğdi. "Anladım, efendim," dedi ve sessizce odadan çıktı.

Voldemort, tahtında düşüncelere daldı. Regulus Black ve Avis'in bir araya gelmesi, gelecekteki olayların habercisi olabilirdi. Hortkuluklar, sırlar ve ihanetler... Karanlık Lord, bu gelişmeleri yakından takip etmeliydi. Artık oyunun kuralları daha da karmaşıktı ve sonuçları ölümcül olabilirdi.

Avis, Voldemort'un yanına getirildi. Odanın içi soğuktu ve karanlığın hüküm sürdüğü bir yerdi. Avis, içindeki tiksintiyi bastırmaya çalışarak babasına doğru adım attı.

"Baba," dedi Avis, sesindeki titremeyle beraber. "Söylemek istediğim bir şey var."

Voldemort, tahtında oturuyordu. Gözleri soğuk ve hesaplıydı. "Söyle," dedi keskin bir ses tonuyla.

Avis, cebinden çıkardığı mektubu titreyen elleriyle uzattı. "Regulus Black hortkuluk kolyesini çaldı," dedi. "Bu mektup onun tarafından yazılmış."

Voldemort, mektubu inceledi. Yüzünde ifadesiz bir maske vardı. "Odamda ne yaptığını bilmediğimi mi sanıyorsun?" dedi soğukça.

Avis, gözlerini kaçırmadan bakmaya devam etti. "Baba, lütfen," dedi. "Onu ben imha edeyim. Belki o zaman bana güvenirsin."

Voldemort, sessizce düşündü. Regulus Black, ailesinin karanlık geçmişiyle ilgili birçok sırrı biliyordu. Avis'in bu teklifi, gelecekteki olayların seyrini değiştirebilirdi. Karanlık Lord, bir karar vermek zorundaydı. Avis'e güvenmek mi yoksa Regulus'a mı? Bu savaşta, her adımın sonuçları ölümcül olabilirdi.