7.Bölüm Ay Parçası

89 57 9
                                    

Ateş Alazgil
Cesur'la mekana gitmek için holdingten çıkmıştık. Cesur bana bir şeyler anlatıyordu ama dediklerini bir türlü anlamıyorum. "Ateş iyi msin kaç dakikadır Ahmet'le ilgili olan olayları anlatıyorum ama dinlemiyor gibisin"  dedi. Bugün kendimi farklı hissediyordum nedeni bilmiyorum ama bu durum sinirimi bozuyordu. Bir an önce kendime gelmem gerekiyordu.
"İyiyim sadece başım ağrıyor sen devam et Ahmet bizden ne kadar para çalmış"dedim Cesur'un devam etmesini istedim. O anlatmaya devam ederken cam dışarı izlemeye başladım. Sahil yolda giderken gecenin bu saatinde banklarda perişan halinde oturan bir kız gördüm. Bir anda "Cesur durdur arabayı hemen" diye bağırdım. Cesur ne olduğunu anlamadan arabayı apar topar durdurdu. Torpidodan aldığım su şişesiyle birlikte indim. Cesur'un arkamdan bağrışlarını duyuyordum ama çokta aldırış etmedim. Emin adımlara kızın yanına doğru ilerledim. Tam yanına yaklaştığım zaman biraz tedirgin olmuştum. Ben uzun zaman sonra tedirgin olmuştum. Bu durumu biraz garipsesemde aldırış etmedim ve kızın yanına banka oturdum. Yanına oturduğum zaman bana anlık olarak tedirgin bakışlar atsada çok üstünde durmadan tekrardan önüne döndü. O anlık bakışmamızda benim donuk mavilerime çarpan sıcak kestane renkli gözleri içimi ısıtığını hissetim. Bende önüme baksamda kaçamak bakışlarımı ona farkettirmeden incelemeye başladı. Bu kıza ne olmuştu böyle her yeri çamur içindeydi. Hem bu soğuk hava da incecik kıyafetlerle bu bankta niye oturmaya devam ediyordu. Aklıma kötü senaryolar geliyordu ama onlardan birisi olsa şu an beni görünce kaçardı. Belli ki ailesinden birisini kaybetti. Bu ölüm sessizliğini bozmak için " başın sağolsun "dedim. Kız bu dediğimi beklemediği için şaşkın gözlerle bana baktı. O içimi ısıtan gözlerini bir daha gördüm. Ne denli böyle hissediyordum. Uzun zaman sonra böyle hissedemezdim diyordum ama bu ürkek gözleri görene kadar o gözler beni öyle bağladığı ki kendine bir türlü kopamıyordum. Şaşkın bakışlarında daha sonra acı bir gülümse yer aldı. O kadar acı var ki gözlerinde o acı benim gözlerime de yansıdı. "O kadar belli mi ediyorum" dedi. Sesi yumuşacıktı ama acısı gözleri gibi diline de dökülmüştü. Bana ne oluyordu Ateş Alazgil uzun zamandan sonra kendisini bir kadına bağlanmış hissediyordum bu kız bana bir yerden tandık geliyordu bu kadar çabuk çekilmemin bir nedeni olmalı yüzü bana hiç yabancı değildi ama daha sonra çözeceğim sadece bu ürkek kızı biraz daha anlamak istiyordum. Adını o kadar çok sormak istiyordum ki ama onun konuşmasını o yumuşak sesini dinlemek istiyordum. Bir anda kalkıp gitti. Taksi binip gidesiye kadar bekledim. Onun konuşmasına karşılık "umarım karşılarız"dedim artık istesemde bu ürkek kızı  bırakmayacaktım. Onun tamamen gitmesini izledikten sonra arabaya gittim "abi sen ne yapıyorsun niye gittin o kızın yanına tanıdığın birisi mi ?" diye Cesur sorularını ard arda sıralamaya başladı. "Cesur ben sana ne zaman ne yaptın  açıkladım kardeşim şimdi konuşma önümüzde gidin taksiyi takip et" dedim şaşkın bana bakmaya devam ediyordu. "Cesur çalıştır şu siktiğim arabasını takip et şu taksiyi" diye sesimi yükseltim. Bağırışımla kendisine gelen Cesur arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk. Kısa bir yolculuktan sonra kızın bulunduğu taksi bir evin önünde durunca bizde fark edilmeden durduk ve kız taksiden inip bir erkekle konuşup eve girdi. Cesur daha fazla dayanamayıp tekrar konuştu." Ateş bu kız kim? Neden evine kadar takip ettik allah aşkına cevap ver ne oluyor?"dedi. Ben de bana ne olduğunu bilmiyordum ama tek bildiğim bu kızı artık bırakmayacaktım. "Cesur bu kızın kim olduğunu hemen öğreniyorsun yarın tüm bilgileri istiyorum anladım mı beni" dedim. Cesur anladım der gibi başını salladı.
"Mekana mi gidiyoruz şimdi "
"Hayır beni eve bırak sen git mekana şu Ahmet'i konuşturmaya çalışın" dedim. Cesur başını sallayarak yola koyulduk. Yol boyunca sadece ürkek kızı düşünüyordum. Bu kısacak zamanda nasıl beni böyle etkilemişti. Yüzüde hiç yabancı gelmiyordu biz daha önce nerede karşılaşmış olabilirdik ki anlamış değildim. "Hey Ateş eve geldik inecek misin" dedi. Onun bana seslenmesiyle düşüncelerimden kurtulup kendime geldim." İniyorum dalmışım sana dediklerimi unutma Cesur. O bilgileri sabah ilk iş bilmek istiyorum" dedim inmeden onun bir şey demesini beklemeden arabadan inip eve doğru gittim kapı da duran adamlara selam verip eve geçtim. Odaya girince aklımda tek düşünce kestane gözlü kızdı. O acısı rağmen zayıf vücudu  güçlü duruyordu. Bu kızın kim olduğunu öğrenmeden bana gece  uyku yoktu. Hemen telefonu çıkarıp Cesur'u aradım. "Senden istedim bilgileri bir saat içinde mesaj olarak bana atıyorsun hemen" dedim ve onu cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.
"Hadi Cesur at şu bilgileri at" içimden
Bir an önce atmasını beklerken telefonumun bildirim sesi aceleye telefonu elime alıp bilgileri okumaya başladım. Demek adı Mehir'miş ay parçası demek. Ay parçası artık benimlesin ay parçası ne olursa olsun seni gözünün önünden ayırmayacağım.

Aradan geçen 1 ay sonra Mehir'i uzaktan uzağa izliyordum. Ailesini kaybettikten evini değiştirmiş kuzeni Can'la yaşamaya başlamıştı. Her ne yaptın adım adım rapor ediyorlardı. Öğrendiğim bilgiler arasında en şaşırdığım sahip olduğum okulda öğretmenlik yaptığıydı. Daha yeni başlamaya çalışmıştı. Okula çok ilgilenmediğim için bundan haberim yoktu ama bu kızı nereden gördüğümü hatırlamıştım. Okulun açılış günü görüştüm daha doğrusu yine benimle çarpışmıştı. Sakar ay parçam hiç dikkat etmiyordu kendisine en son okulun park yerinde çarpştığımızda da şaşkın gözlerle bana bakmıştı. 
Şimdi kollarımın arasında o depo da gördüğü şeylerden sonra benden kaçıyordu. İstediği kadar kaçsın elinde sonuda yine benim kollarımın arasında olacaktı ay parçası bundan kaçışı olamayacaktı. Arabasına apar topar bindip yanımdan kaçtı. Bende arabama binip mekana gittim.
Cesur mekanda beni bekliyordu. Bizi o depo da gören kişinin Mehir olduğunu ona söylemedim. O yüzden hâlâ o köstebeği arıyordu aramaya da devam etsin böyle bir ihmal göze alınacak bir şey değildi. Mekana ulaştığımda adamlar kapımı açtı hepsine baş selamı verip içeri girdim. Benim girdiğimi gören Cesur hemen lafa daldı. "Abi bulamıyorum kafayı yiyeceğim bizi kim gördü o depo da ya  gören kişi bizi polise ihbar etse ne olacak" diye söyleniyordu. Ona bu kadar korku yeterdi. "Merak etme ben kim olduğunu biliyorum artık sakinleşebilirsin."dedim. Cesur bu sözlerimi duyar duymaz "kimmiş icabına baktın mı?"dedi.
"Baktım baktım bir daha böyle saçma bir hata daha yapılırsa Cesur, kardeşim demem gözün yaşına bakmam bilesin bu ilk ve son uyarım sana haberin olsun" diyerek açık açık tehdit ettim. Cesur'da bunu dinleyip kafasını salladı anladım dercesine. Telefonuma Mehir'in evde olduğuna dair adamlar mesaj atınca rahatladım. Mehir'e tam koruma sağlıyordum onun güvenliği her şeyden önemliydi. Mekanda biriken işlerimi hallederken telefonuma mesaj geldi. Mehir'i uzaktan izleyen adamımdan. " Abi birisi Mehir Hanımın odasını izliyor kim olduğunu bilmiyorum ama adam Mehir Hanıma çakmağından yanan ateşi ona doğrultu. Müdahale edeyim mi abi?  Diye mesaj atmış. Mesajı defalarca okudum. Yine beni bulmuştu bu şerefsiz ama geçen sefer ki gibi korumasız değildim onu kaybettiğim gibi Mehir'i kaybetmeyecetim. Onu canım pahasına koruyacaktım. Bu sefer ona izin vermeyeceğim...

Evet arkadaşlar yeni bölümümüz geldii. Bu sefer olayları bir de Ateş'in gözünden baktık.

Acaba bu gizemli kişi Ateş'le ne gibi sorunu var?
Ateş kimi kaybetmiş olabilir bu gizemli adam yüzünden?
Bu sorularınız cevaplarınızı bekliyorum. Bölüme yorum yazmayı ve oylamayı unutmayın canlarım. Kendinize iyi bakın görüşmek üzere :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateşi Yakalamak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin