2.4

20.2K 820 219
                                    

Bölüm Şarkısı: İkiye On Kala- Depresyon Güzelim
İyi Okumalar 🖤

..

" Sen okuyor musun kızım?" Yavaşça başımı salladım.

" Evet efendim."

" Ay ne öyle o kızım, aa. "

Gülümsedim.

" Komşusunuz yani?"

" Evet anne komşuyuz. Altımda. Altımda derken şuan değil İstanbul'da öyle. Yani alt katımda işte. Aman neyse. Bunaltma daa kızı. "

Allah'ım tövbe.

" Sen atlama bakayım, geç içeri ben Nazlı kızımla konuşacağım."

" Nerden senin Nazlı kızın oluyor anne?" İkimizinde bakışları ona dönerken gözlerim hafiften kararıyordu.

" Niye annem senin mi?"

" Benim-,  yani babasının nazlı kızı o ondan dedim dimi babanınsın kızı yani."

" Evet evet babamın," ona ayak uydururken annesi asla inanmamış ve Barışa yeniden dönmüştü.

" Hadi konuşuyoruz biz."

" Vay, Peki öyle olsun anne. Peki. Tamam anne, anne tamam. Sus lütfen konuşma daha fazla neden biliyor musun? Çünkü inanırım."

Annesine nazlanması beni güldürürken bana baktı.

" Nasıl hoşuna gidiyor bak bak," Omuz silktim.

" Ne münasebet."

Güldü.

" Anne ya biz nerde yatacağız? baya gezdik. Yorulduk da, Yatalım bari artık."

" Birlikte mi?" Annesiyle aynı anda sorduğumuz soruya Barış gülerek yanıt verdi. Çok uyumluyuz annesiyle gözünüzden kaçmadı değil mi?

" Bana fark etmez. Bir daha yatak açmakla uğraşma diye söylüyorum."

" Edepsiz, terbiyesiz .."

Annesinin kısık sesini duyduğum da güldüm.

" Barış işte kızım, sen onun kusuruna bakma. Tanıyorsundur gerçi. "

Başımı salladım.

" Tanıyorum artık.."

Gülümsedi.

" Bir şey sorabilir miyim peki?"

" Tabi ki,"

" Siz gerçekten sadece arkadaş mısınız? "

Boşluğa düştüğümde belli etmeden kafa salladım.

" Evet, Yani devamlı atışmak arkadaşlığa dahilse arkadaşız."

Güldü.

" Tartışıyor musunuz devamlı?" Başımı salladım yavaşça.

" Fikirlerimiz uymuyor diyelim."

Güldü ve masadan ayaklandı.

" Hadi gel senin yatağını açayım."

Annesinin peşinden yürürken beraber bir odaya girmiştik.

Açık renk mobilyalar olsa da etrafta ki posterler ve formalara bakılırsa Barışın odasıydı.

" Sen burda yatarsın kızım rahat rahat. Barışı da salona atarız."

Başımı salladım ve odada gözlerimi gezdirmeye devam ettim.

" Ben çıkayım sen üstünü değiştir rahat rahat. "

Beni odada yalnız bırakıp kapıya yürüdü ve çıktı.

Tam kapıyı çekecekti ki, durdu ve başını uzattı.

" Aklında bulunsun kızım, Barış'ım öyle çok şeyi umursamaz. Eğer biri onun için gerçekten değerliyse en sevdiği şey onunla uğraşmaktır."

Gülümsedim.

Anne oğul, kalbimi yerinden çıkartacaklardı..

..

Gördüğüm şeylerin korkutucu bir rüya olduğunun farkındayken kurumuş damağım yüzünden araladım gözlerimi.

Bir süre kısık gözlerimi odaya vuran güneşe alıştırmaya çalışsam da çok başarılı olamadım ve yataktan kalktım.

Ama kesinlikle odada havlusuyla duran bir Barış hayal etmemiştim.

Altında sadece pantolon varken onu yeni giydiği belliydi çünkü kemerini düzeltiyordu. Uykum ve mahmurluğum toz buhar olmuş kalakalmıştım. Bana döndü uyandığımı yeni fark eder gibi.

" Günaydın Nazlı kız."

Başımı salladım ve telefona baktım sanki onu hiç umursamıyormuşum gibi. Sanki gözlerim onu izlemek için direncimle savaşmıyormuş gibi.

" Hıhı, günaydın."

" Hadi kalk da hazırlan sende. "

" Bugün ne yapacağız?"

" İstanbul'a döneceğiz."

Yavaşça başımı salladım ve pikemi üstümden attım.

" Şimdi mi?"

" Kahvaltı yaparız öyle. "

Olduğum yerde gerinip saçlarımı düzelttim.

" Benim de duş almam lazım bir otel bulda bana,"

" Uf sen hala otel motel diyorsun. " Saçlarını Kuruladığı ve boynuna attığı havluyu uzattı bana.

" Al havlu, banyoda kapıdan çıkınca sağda işte."

" Senin havlunu mu kullanayım?"

Başını salladı.

" Ne olacak ki? Gerçi annem görse çok da nazik anne modunda kalamaz.. Neyse ben senin havlunu kullanmam dersen vereyim? Yani havlu vereyim. "

" Tamam neyse madem kirlenmesin bir daha başka havlu."
Güldü ve başını salladı.

" Tabi, başka havlu kirlenmesin maksat. Hadi, al duşunu. Uyanırlar birazdan."

Derin bir nefes alıp havlusunu aldım.

" Ayrıca sen niye burada giyiniyorsun? Ya sen giyinirken ben görseydim? Gerçi şimdi de görüyorum da,"

" Gözlerini kapatırdın,"

" Uyku sersemiyim belki?"

" Beni görünce ayılıyorsun gördüğün gibi."

" Belki uykuluyum ama?"

" He illa bakma ihtimalini hayal ediyor oluyorsun yani?"

Ofladım sadece. Yakalıyordu her seyi.

Odanın çıkışına yürüdüm onu yalnız bırakıp her hangi bir cevap vermemiştim. Yalan söyleye söyleye dilim alışmıştı resmen Barış karşısında. Bu sefer yalan söylememek için yorumsuz kaldım.

Gitmeden unutmamam gereken şey, Barışın odasından bir şeyler ödünç almaktı.

Belki bir küçüklük resmi, belki bir başka şeyi. Bilmiyorum.

..

4 Günde 4bini aşmış.. ne diyeyim ki keyifli zaman geçiriyosunuzdur umarım.

Öptümmm 💘

Değişik | Barış Alper Yılmaz • TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin