1.3

22.3K 863 357
                                    

Bölüm Şarkısı: Yalın - Yeniden
İyi okumalar 🖤

..

Barış: 3. kahvemi içiyorum.

Nazlı: İçme?

Barış: Acele eder misin Nazlı?

Barış: Pişman etme beni.

Nazlı: Aman çatlarsın sabırsız.

Nazlı: Çıkıyorum ben kampüsten,

Barış: Şükür.

Barışa görüldü atıp Çıktım sohbetten.
Sinir ediyordu beni.

Zaten tüm gece onun yüzünden uyuyamamıştım. Kafama abuk subuk şeyler sokmuştu ama çıtırtı dahi duymamıştım yukardan. Kimse de gelip gitmemişti zaten.

Ben uykusuz kaldığımla kaldım.

Başımı iki yana sallayıp yürümeye devam ettim.

Kafamı gereksiz yere meşgul ediyordu ve bu beni çok sinirlendiriyordu.

Kampüsün çıkışına yürürken arkamdan birinin sarılmasıyla korkuyla kurtulmaya çalıştım.

" Sevgilim."

Efenin sesi kulaklarıma dolarken yavaşça boynumdaki kollarından kurtuldum ve ona döndüm.

" Efe, "

Soğuk sesime karşı bir süre bozulsa da kısa sürmüş yeniden modunu yakalamıştı.

" Tam yerleşemedin herhalde daha aşkım, müsait olamıyorsun bir türlü."

derin bir nefes aldım.

" Efe Ha-"

" Hadi be yavrum, ağaç oldum meyve verdim oturur yersin ardımdan." Barışın sesiyle sağ tarafa döndüm.

ne?

" Pardon Yavrum derken? Ne bu samimiyet?" Efenin gergin sesine karşı içimden gülmek gelirken Barışın ne yaptığını anlayamıyordum.

Yanımıza geldiğin de Kolunu omzuma attı.

" Sorma, samimiyiz baya. Ne yapacaksın?"

Omzumdaki koluna bakarken yutkundu ve sert olduğunu düşündüğü bakışlarını bana çevirdi.

" Nasıl komşusunuz siz? Ya da arkadaş her neyse."

Barış bana kısa bir bakış atıp sessizce onu dinlememden cesaret aldı ve yeniden döndü Efeye.

" E senin de samimiyet anlayışın bu?"

" Ne diyorsun sen?"

" İdil de senin arkadaşın sözde diyorum hatta sevgilinin arkadaşı, ama sen kalkıp da sevgilinin arkadaşına bir tanem, sevgilim diye hitap ediyorsun diyorum. Ne bu samimiyet diyorum Efe. Daha ne diyeyim Efee?"

Daha güzel ifade edemezdim ben.

Gözlerimi direkt olarak gözlerine çevirdim Efenin. Ne yapacağını bilememiş bakınıyordu. Efe bir şey söyleyemez halde suratımıza bakarken Barış ofladı ve söze girdi yeniden.

" Dua et ağzını yüzünü dağıtmıyorum senin çirkin herif. Var mı söyleyeceğin bir şey?" Bana döndüğünde başımı olumsuzca salladım.

" Konuşmaya bile gerek duymuyorum. Gidebilir miyiz?" başını salladı elini belime koyarak beni ileriye doğru yönlendirdi.

Dokunuşuyla karnıma kramplar girerken bunu az önce yaşananlara veriyordum.

Dahası kabul edebileceğim bir şey değildi.

..

" Bir daha tövbe seninle alışverişe Barış." Söylene söylene merdivenleri çıkarken oldukça sinirliydim.

" Niye ya? Fena mı sana da bir şeyler almış olduk." Hala gülerken benim sinir kat sayım git gide artıyordu.

" Susar mısın?" Omzunu duvara yaslayıp sırıttı.

" Sustursana." Gözlerim ayıplar gibi yüzünde gezerken arkamı döndüm ona.

" Yatak odana aldığın misafirlerin sustursun seni ne münasebet."

" Üzüldün mü?"

Anahtarımı kapının üstünde bırakıp ona döndüm.

" Ne?"

" Odama başkalarını almam üzdü mü seni diyorum." Omuz silktim.

" Bana ne Barış?"

Duvardan ayrılıp yavaş adımlarla bana yürürken olduğum yerde asla hareket etmedim.

" Kıskandın mı Nazlı kız?" Oldukça yakınken ellerimi göğsüne yaslayıp ittirdim.

" Seni neden kıskanayım? Kimsin sen? Neyimsin benimki?" Gözlerimden inen bakışları yanaklarımda gezindi ve gözlerime uğramadan dudaklarıma indi.

" Bilmem, neden kıskanıyorsun? Kimim senin için? Neyinim ? Neden bana itiraz edemedin bugün? Ya da.. En ufak bir temasımda neden kasılıyorsun.. şuan neden nefesini tuttun Nazlı..?" Daha güçlü bir şekilde ittirdiğim de bir iki adım geri attı.

" Saçmalıkların başladı yine senin. İyi Geceler." İçeri girip kapıyı kapatacakken elindeki poşeti hızlıca araya soktu.

" Hediyeni unuttun, iyi geceler beceriksiz." Beni kapıda öylece bırakıp evine çıktığında sinirle kapıyı çarptım ve poşetin içinde ki oyuncak geyiği çıkardım.  Barış çok eğlenmişti.

Şu şans oyunlarından oynamak istemiştim ve seçtiğim 3 numaralı kartta ki oyuncak geyik olmuştu.

Kocaman boynuzları olan bir geyik..

..

Değişik | Barış Alper Yılmaz • TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin