Değişik | Barış Alper Yılmaz • TAMAMLANDI

5.5

Bölüm Şarkısı: Buray-Alaz Alaz
İyi Okumalar🎀🫧

...

Barıştan'

" Sağ ol Ebru sabah alırdım ben."

" Senin için değerli olduğunu söyleyince getirmek istedim. Verdiğime göre gideyim artık. İyi günler size. Verdiğim ağrı kesici kremi sür mutlaka akşam."

" Nazlım halleder sağ ol. Tanışın kahve için derdim de evde değiliz bizde. İyi günler." Kapıyı kapatıp Nazlıya döndüğümde öylece suratıma bakıyordu. Kitlendi galiba.

Lan.

Tetiklendi kız amına koyayım. Hay senin ben Barış!

" Güzelim kendine gel. Nazlım? Fizyoterapist aşkım valla fizyoterapist. Kulübün fizyoterapisti. Geçen maçtan sonra hani kaldım ya yarım saat daha statta. Aşkım valla o fizyoterapist bu fizyoterapist." Gözleri bir kaç defa art arda kırpışırken kollarım arasına aldım onu.

" Senden başkasına kayarsa gözüm çıksın aşkım. Çıkmasın bana lazımda çıksın yani. Taş olayım vallahi. Biliyorum taşım ama sen daha taşsın. OH, güzelliğim, balım, peteğim, yayla çiçeğim."

" İçim çok tuhaf oldu," ellerim saçlarını severken öpücük bıraktım yumuşak saçlarına. Ne güzel yumuşacık.

Benimkiler keçe gibi amına koyayım perma yaptıra yaptıra yandı kafam.

" Olmasın aşkım. Hadi gidelim bak. Nereye gideceğimizi de bilmiyorum ya neyse. Geç kalmayalım."

Başını salladı yavaşça ve benden ayrıldı. Kızda nasıl travma kaldı Allahım...

Bak yine geldi aklıma çirkin herif.

" Ben ayakkabılarımı giyiyorum."

Efeyi ben dövmemiştim değil mi?

...

Nazlıdan'

Elimdeki biletleri çantamdan çıkartıp aramıza soktum.

" Ta-da!"

"Bu ne aşkım? Maça mı getirdin beni? Hem de Beşiktaşa?"

Göz devirip daha da yaklaştırdım biletleri gözüne.

" Hayır aşkım bak oku."

" Charlie'nin çikolata fabrikasına mı geldik?"

" Ay Barış. Çikolata yapacağız burada. Beraber. İstediğimiz gibi süsleyeceğiz. " Kaşları havalandı.

" Canın çekiyorsa isterdik dayımlardan Almanyadan gönderirlerdi yavrum?"

" Hayır beraber yapacağız. Hadii." elinden tutup içeriye çekiştirdim onu. Çekiştirmedim, bana uyak uydurdu zaten hemen.

Kalabalıktan geçecekten onu tanıyanlar olduğu için resim çekiniyordu. İnanılmaz bir ilgi vardı üzerinde. İnanılmaz.

Yaklaşık bir 3 dakika falan onu beklerken kalabalık sonunda bizi bırakmıştı ama videoya çekiyorlardı tabi ki.

Barış elimi tutarken kendi eliyle beraber omzuma atarak yürümeye başladı.

Hava şansımıza hiç fena değildi.

" Schogetten çikolata yapacağım ben."

" Neyden yapacaksın neyden? Elalemin tövbe yarabbim mabedinden ne çikolatası yapacaksın o nasıl benzetme kızım? "

Koca bir kahkaha içimde duramazken yüzümü göğsüne gömerek rahat rahat güldüm belki saniyelerce. Gözlerim yaşarmıştı.

Barış etrafına bakınıyordu. Gerçekten popo mu arıyordu? Allahım bayılacağım..

" Barış-"

" Ne Barış ne? Ben dururken burada?"

" Barış Schogetten marka. Çikolata adı." Adımları durmuşken suratıma baktı bir kaç saniye ve hızlı hızlı yürümeye devam etti.

" Aşk-"

" Sus Nazlı. Susalım. " gülüşüm hala durmazken sonunda binanın kapısına varmıştık.

Kenarda sokak röportajı vardı ve küçük çocuklar Barışı görür görmez,

' Barış Alper Burada!'

Diye bağırmaya başlamışlardı. Kameralar bize döndüğü anda ben gülmeye devam ederken Barış her zaman ki gibi yapmıştı şovunu yüzünde ki sırıtışla.

" Ben her zaman her yerdeyim her alanda mevki ayırmeksızin bilmiyor musun aslan kardeşim?"

...

Çok fenasal bi mevzusun Barış Alper Yılmaz...