4.5

11.6K 544 88
                                    

Bölüm Şarkısı: Yalın- Ya Sabır
İyi Okumalar🖤

..
Gözlerimi Barıştan çekemezken onun tek odak noktası Talha'ydı.
Allahım..

" Ee gelsenize ya, aşk olsun Nazlı insan arkadaşını böyle kapıda bekletir mi canım sende alemsin." Talhanın neşeli sesi Barışı her salise daha da gererken göğsüne yasladığım elimi yavaşça eline indirdim ve parmaklarının arasına doladım parmaklarımı.

" Doğru söylüyor Nazlı, Hem Talha benimde arkadaşım sayılır gelsin ben misafir edeyim sen geç hadi eve güzelim, Gel kardeşim, gel."

Konuşa konuşa Talha'nın yanına gidip omzundan sıkıca tuttu ve ittirdi. Zaten dengesini zar zor koruyan Talha sendelerken, önündeki bana tutundu.
Bayık gözlerini gözlerime çıkarttığında kendimi geri çekip çekmeme konusunda kararsızdım çünkü bıraksam düşecekti.

" Upss Pardon Nazcım." Bir şey söylemeden yavaşça kolundan tuttum.

" La havle hasbinAllah allahım gör beni sabır ver Allahım gör beni." Barış benden kendine çekip Talha'nın koluna girdi ve oldukça nazik bir şekilde yukarı çıkarttı.

Altını çiziyorum oldukça nazik.
Anahtarımı avucuma daha da bastırıp bende peşlerinden çıktım.

Barış sabır dileye dileye kapısını açmaya çalışıyordu.
Galiba yeni bir iş aramam gerekecekti.

Barışın yanına hızlıca gidip elini anahtardan uzaklaştırdım ve kilidi açıp kapıyı ardına kadar ittirdim.
" Gel güzel kardeşim benim, gel. "

İçeri doğru ittirdiği Talha dengesini koruyamazken paspasa takılıp yere düşmüştü.

" Ayy" Barış başını geriye yatırıp gözlerini kapattı elleri iki yanına düşerken.

Ben yardım için eğilecekken izin vermedi ve kendi eğildi.

" Şuna bir kahve yapar mısın Nazlım? İçsin siktir olup gitsin sonra." Yavaşça başımı sallayıp kenardan kenardan mutfağa girdim.

Güzelim gecemizi mahvetmişti resmen Talha.
Ama hem benim hem Barışın içini kurcalayıp duran o hislerin ne kadar doğruluk payı olduğuna emin olmuştum.

Barış en başındaki tavrında haklıydı. Söyleş tarzı hala haksızdı ama.

Yine de benim engel olabileceğim ya da o an anlayabileceğim bir durum değildi bu. O zaman böyle davranmıyordu.

Sıkmaktan avcumda iz bırakan anahtarı tezgaha atıp içi dolu kahve makinasının düğmesine baktım ve kısa bir süre bekledim.

İçeriyi de dinlemeye çalışıyordum aynı zamanda ama sadece Barışın yüksek sesli Rabbiessirlerini duyuyordum.

Of.
Saçlarım beni oldukça bunaltırken etrafa bakındım ve masanın kenarında ki topuz tokamla gözgöze geldim.

Bingo!

Hemen saçlarımı dolayıp yukarda tutturdum ve ellerimle hava yaptım enseme.

Bu gecenin sonunda Barışla ne tarz bir konuşma yapacağımızı kestirmeye çalışıyordum aynı zamanda.

Makinanın bitiş sesiyle hemen büyük bir seramik fincan alıp kahveyi boşalttım ve hızlıca salona girdim.

Köşede ki koltukta ellerini ensesine bağlamış derin nefesler alan Barış ve Yerde oturan alnı kızarmış ve şişmiş Talha- bir dakika ne?

Talha'nın alnındaki kocaman şişlikle bakışırken bardağı masaya bıraktım ve eğildim.

" Ay ne oldu buna?"

" Salak kafasını musluğa çarptı." Barışın umursamaz sesiyle Talha gülmeye başladı.

" Sen kafamı pat diye bırakmadın mı ya böyle pat diye bıraktı bende puf diye çarptım kafamı çok acıyo Naz üflesene. "

" Ben sana üfleyeceğim sen bekle bekle, nerenden hissedeceksin Allah bilir orasını. Naz kim ya Naz kim? Sen benim sevgilime niye Naz diyorsun? kimin nazı ne nazını gördün benim sevgilimin o sadece bana nazlanır tamam mı? Kalk defol git evine ağzınla içmeyi bilmiyosan da içme." Barış yaka paça tuttuğu Talha'yı bir anda yerden kaldırıp evden çıkartmıştı.

İnanın ki hiç peşlerinden gidesim gelmedi.
Herhalde taksiye bindirip evine gönderirdi.
Ya da bilemedim şimdi.

Hızlı hızlı kapıya giderken Barış çoktan geri gelmişti. Ne ara be adam ne ara.

Kapıyı kapatır kapatmaz o hızla çarpan kapı irkilmeme sebep olmuştu.

Gözleri beni bulduğunda sıkı bir nefes aldı ve bana yaklaşıp yüzümü aldı avuçlarına.

" Özür dilerim sert kapandı kapı korktun mu?

Uçup gitmiş öfkeli haline karşı ne yapacağımı bilemezken başımı salladım.

" Yok korkmadım, Özür dilerim Barış."

Ben güzel gözlerine bakarken gülümsedi ve başını salladı.

" Senin bi suçun yok ki bitanem niye özür diliyorsun?"

" Haklıydın,"

Başını salladı ve sırıttı.

" Her zaman olduğu gibi." egosu yine boy gösterirken gerçekten bana kızmadığına emin olmanın rahatlığıyla gülümsedim.

" Böyle bitmesini istemezdim gecenin. "

" Bende en son senin uykularını gözlerinle geceyi bitirmek isterdim ama olsun. İtlerle mücadele kampı olmamız gerekiyormuş bu gece. Ne yapalım."

Gerçekten gözlerimin uykusuzluktan zor açık durduğunu şuan fark etmiştim.

" Birlikte uyuyalım mı bu gece? ister misin?" Aklını okumuşum gibi parlak gözlerle bakıyor olmasına karşın dudaklarımı çenesine bastırdım.

Gözlerim kendiliğinden kapanırken öptüm ama dudaklarımı çekmedim çenesinden O da alnını başıma yaslamıştı.

" Uyuyalım sevgilim. Hep birlikte uyuyalım biz artık seninle. Hiç de ayrılmayalım senin evin benim evim diye.. Nazlı'm?"

" Hım..?"

" Evlenelim biz seninle ya, valla bak. Hep böyle yanı başımda ol benim sen. Hiç böyle gitmeyelim birbirimizden falan hı istemez misin? "

Yüzümdeki gülümseme benden önce yerini alırken gözlerim gözlerine değdi yeniden.

" Nerden çıktı şimdi bu?" Heyecanlı sesime karşı omuz silkti ve ellerimi tuttu.

" Hiç çıkmıyorki aklımdan, "

Gülümsedim.

" Ay ben bilmiyorumki, olur mu?"

" Niye olmasın? Gayette güzel olur. "
Benim sessiz şaşkınlığıma karşı saçlarımı öptü ve gözlerime baktı yeniden.

Her lafında ilk günkinden farksız çarpan kalbim bı defa daha bi farklı çarpmaya başladı cümlesiyle.

" Benim her gece yatakta dönerken sana çarpasım var biliyo musun Nazlı'm?"

..

Barış, Ölür müsün öldürür müsün🫠
Nasılsınııızz🫶🏻
Sizi daha fazla bekletmeyeyim dedim artık umarım sevmişssindir🤍

Değişik | Barış Alper Yılmaz • TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin