YENİ BİR BAŞLANGIÇ

66 16 288
                                    

Acem kıyafetlerini yerleştirirken midesinde hafiften bir yanma hissetti gece geldiğinde Nuran hanım kendisine sandviç ve çay vermişti sanırım o dokundu diye düşündü valizini yerden kaldırırken odasının kapısı iki kez tıklandı kapıyı açınca Nuran hanımı gördü yüzü ne kadar solgun olsa da içten gülümsemesi ile ' Günaydın tıkırtıları duyunca uyandığını düşündün rahatsız etmiyorum ya?' ' Günaydın ,hayır, eşyalarımı yerleştiriyordum ben de hemen aradan çıksın istedim bitti zaten ' Peki öyleyse kahvaltı hazır ' 'hemen geliyorum' ' bekliyorum aşağıda'. Acem merdivenlerden inerken Nuran hanım çayları dolduruyordu sandalyeye yerleşirken masayı süzdü 'her şey leziz görünüyor ellerinize sağlık şimdiden ' Nuran hanım Acem'in çayını uzatırken 'afiyet olsun' dedi ve tezgahın üstünden üstünde süt ve büyük bir sandviç olan tepsiyi alıp gitti.

 Acem bu tepsinin küçük kız için olduğunu anladı neden bizimle yemiyordu ki belki cezalıdır diye düşündü kendisi küçükken annesi ona kızdığında 'Acem cezalısın gün boyu odadan çıkmayacaksın' derdi ve Acem bütün günün pencereden oyun oynayan arkadaşlarını izlerken geçirirdi. Yaşlı kadın geri geldiğinde merakına yenik düşerek sordu 'torunuz neden bizimle yemiyor?' 'genelde odasında yer' bu cevap Acemi tatmin etmemişti 'peki ailesi nerde anne ve babası?' Nuran hanım bu soru karşısında buz gibi olan gözlerini Aceme çevirdi Acem bu samimi mimiklere sahip olan kadını böyle görünce şaşkınlığını gizleyemedi 'özür dilerim haddimi aştım sanırım' yaşlı kadın tekrar önüne döndü ve bıçağını reçele batırırken 'öldüler' dedi Acem yaşlı kadının yüz ifadesinden canının sıkıldığını anlayıp ' affedersiniz tekrardan'  kötü havayı dağıtmak için 'bu arada yatağınız çok rahat' 'öyledir iyi uyudun mu gece?' 'evet çok tuhaf ki yatağa girene kadar hiç uykum yoktu ama sonrasında çok derin uyumuşum sabah çıkmak istemedim yataktan' 'bunu duyduğuma sevindim umarım kısa zamanda buraya alışırsın böyle göründüğüne bakma gerçekten çok güzel bir yerdir özellikle benim gibi gürültüden kalabalıktan haz etmeyen yaşlılar için'

 Acem doyduğunu hissedince 'ellerinize sağlık tekrardan ' 'afiyet olsun çayını tazelememi ister misin?' 'olur, teşekkür ederim' kadın ,ona  çayını verdikten sonra masayı toplamaya başladı 'size yardım edeyim' 'hayır gerek yok ben hallederim?' 'peki o halde' Acem çayını alıp masadan kalktı ve tekrar odasına çıktı. Çayını içerek diğer eşyalarını da yerleştirdikten sonra bir duşun kendisine iyi gelebileceğini düşündü o sırada telefonu çaldı arayan kişi Mirzaydı.

 'Günaydın dostum Nasılsın?' 'eh işte sen nasılsın?' iyiyim her şey yolunda mı diye sorma istedim?' 'şu anlık bir sorun yok ama düşünmeden edemiyorum işte' 'konuştuklarımızı hatırla yeni bir başlangıç yaptın buna odaklanmaya çalış , ne diyeceğim şirkete yıllık iznini kullanmak için mail atsana her şeyden uzaklaşıp kendini dinlemek sana daha iyi gelebilir ' 'bu hiç aklıma gelmemişti doğru diyorsun ama bugün Pazar maili göreceklerini sanmıyorum hem birden bire söyleyince kabul ederler mi ki?' 'dostum tatil zamanlarında bile gelip mesai yaptık sen yine de yolla cevap gelmezse ararız ben seni idare ederim ekstrem bir durum olursa uzaktan bağlanırsın' 'dostum harikasın çok teşekkür ederim maili hazırlayıp yollayacağım' 'tamamdır haberleşiriz' tam kapatacaklardı ki Acem 'hey dostum bir şey soracağım buralarda yapılacak bir şeyler var mı ?' 'dostum orda yapılacak en güzel şey bahçedeki çardakta oturmak? 'ahahha pekala görüşürüz'

 Acem duş olayını da ardan çıkardıktan sonra masasına geçip bilgisayarını açtı masanın biraz küçük olduğunu fark etti ama rahat hareket edebildiği için bunu sorun etmedi bilgisayar açılana kadar kafasını penceren uzatıp etrafa baktı yakınlarında yeni cilalanmış gibi görünen ahşap bir çardak vardı bu Mirzanın bahsettiği çardak olmalıydı. Acem tekrar kafasını bilgisayara  çevirdiğinde kaskatı kesildi ana ekran resmide  Nerma ile kendisi vardı bu resmi hatırlıyordu yaptıkları tatilde çekilmişlerdi Nerma'nın elinde portakal suyu vardı resmi çektikten sonra Nerma portakal suyunu üstüne dökmüş ve gün boyunca elbisem battı diye söylenerek Acem'in başını etini yemişti Acem de onun keyfini yerine getirmek için ona en sevdiği aroma da büyük bir dondurma almıştı resmindeki her detay başka bir anıyı hatırlatıyordu ona hızlı bir şekilde arama motorunda ne olduğunu bilmediği bir resim indirip ana ekranı değiştirdi rasgele klasörlere girip Nerma dair her şeyi sildi Acem bunu yaparken sanki Nermayı bir adım daha hayatından çıkarmış hissediyordu biraz kafasını toparladıktan sonra Mirzanın dediği gibi mailini yolladı.

KISAS ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin