Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin olur mu? Çıktığımız bu yolculukta her bir düşünceniz benim için çok değerli, aynı zamanda oylarınızda.🫶🏻
*
*
"Çıktığın yolun sonu sana kimi getirecek bilemezsin."
*
*
Keyifli Okumalar!!
🪄On sekiz yaşındaydım, hayatın henüz aşırı derecede kötü taraflarını görmemiştim. Çünkü kimi burnu havada olanlara göre benim bu yaşadıklarım hiçbir şeydi. Gün gelecek daha beterlerini yaşayacaktım bunun gayet farkındaydım. Annem ile aramızda geçen mesele benim hayallerime ket vurmuştu. Şimdi hazırlandığım üniversite sınavında istediğim bambaşka bölümdü. Belki de en hayırlısıydı bunu ancak yaşayıp görecektim ama yara aldığım bir gerçekti.
Elime ders kitaplarından ve kurşun kalemden başka nesne değmiyordu. Zaten kemanım yoktu, boya kalemleri ve defterlerimin ise yenilerini almak için yeltenmemiştim. Paslanmıştım da artık hiçbirini eskisi kadar iyi yapamazdım. O yüzden şimdilik önümdeki sınava odaklanmalıydım.
Daha rahat kıyafetler giydikten sonra yorganımın altına girdim. Biraz olsun ısınmam gerekiyordu. Kapım çalınıp içeriye biri girdiğinde Nazoş olduğunu anlamıştım. İstediğim ilacı getirmiş olmalıydı.
"Kızım buraya bıraktım ilacını," dediğinde başımı sallayıp teşekkür ettim. Odadan çıkacakken bir şey onu durdu. "Veda telefonun çalıyor."
Oturur pozisyona geçtim. Açtıktan sonra sesini kısmıştım, demek ki titreşimini duymuştu. "Uzatır mısın Nazoş?"
Eline aldığı telefonumu temkinli bir şekilde bana verdi. Gözlerinde anlamadığım bir duygu yoğunluğuyla bakıyordu. Başımı indirip arayan isme baktığımda nedenini anlamış oldum.
Abim arıyordu.
Gözlerimi yumup gülümsediğimde beni yalnız bırakmak için odadan çıktı.
"Abim," diyerek açtım telefonu. O bu hayatta sevdiğim, koşulsuz şartsız güvendiğim tek insandı.
"Canımın içi," dedi derin nefes alarak. Rahatlamıştı. Çünkü gittiği için ona gönül koyacağımı düşünmüştü. Onu çok iyi tanıyordum.
"Nasılsın?"
"Bildiğin gibi işte asıl sen nasılsın? Ne yapıyorsun oralarda?"
Bir süre ses gelmedi. "Bomboş şirket işleri."
Annem abimi yurt dışında yeni kurulan Koçovalı Holding'in başına yollamıştı. Kadına yetmiyordu, hep daha fazlasında gözü vardı. Başarı konusunda hırsımın kime çektiği az çok anlaşılıyordu. Abim gideli üç aya yakın olmuştu ve onu şimdiden deli gibi özlemiştim. İyi ki tek çocuk değilmişim diye kaç gece dua ettiğimi ben bile hatırlamıyorum. Ne zaman geleceği belli değildi çünkü yeni başlanılan her işin ilk zamanları zorlu geçerdi. Yani abim hiç dönmeyebilirdi de. Şirketin çok fazla eksiği vardı. Umarım altından kalkabiliyordur.
Oralarda yalnız olduğunu hissettikçe gözlerimin dolmasını engelleyemiyorum. Boşluk bulduğum an gidecektim.
"Uyuyor musun?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHA VURULAN NEŞTER
Novela Juvenil"Sen yaptın." Dedi sesine bulaşan hayal kırıklığıyla. "İhanet yok demedik mi? Affetmem, geri dönüşü olmaz dememe rağmen yaptın." "Yapmadım." Yaptım. Oturduğu yerden hışımla kalktı. "Yalan söylüyorsun!" "Hayır." Evet. İki adımıyla dibimde bittiğinde...