Yeni bölüme hoş geldinizzz👉🏻👈🏻
Umarım severek okuyorsunuzdur.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn benim için çok kıymetliler🫶🏻
*
*
"Beynim yorgun bir savaşçıydı."
*
*
Keyifli Okumalar!
🪷Hayatım boyunca annem yanımda olmasa da kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrenmiştim. Dışarıdan göründüğü kadarıyla yaşadığım hayat, bana sunulan fevkalade fırsatlar beni şanslı konumda gösterip her şeyi uğraşmadan elde edebileceğimi hissettiriyordu insanlara.
İlkokulda, ortaokulda kimse benimle yarışa girmezdi. İstedikleri şey için savaşmazlardı. Çünkü beyinleri benim o şeyi çoktan kazandığımı, elde ettiğimi onlara kodlamıştı. Kimi zaman örnek gösterildim kimi zaman ucuz görüldüm. Zenginliğin, şanın şöhretin yetişemediği yerlerde kötü bir insana dönüşüyordum kimilerinin gözünde. Hiçbir zaman onlara haksızsınız diyemedim. Çünkü annem öyleydi evet, yeri geldiğinde karşısındaki insanı çok güzel küçük görebiliyordu. Bu onu kötü bir insan yapar mıydı? Evet yapardı.
O çok emek vermiş, çok çalışmış ve buralara kadar gelebilmişti. Ona sunulan imkanlar varken olmayanları küçük göremezdi. Anneme hak vermeyişim ondan yavaşça uzaklaşmama sebep olmuştu. Ben öyle biri olmamak için çaba harcıyordum. Ne annem gibi aşırı egolu ne de aşırı sönük olup saf kalmayacaktım.
Gereken yerde gerektiği kadar olacaktım. Haddini aşana haddini bildirirdim. Ama bana zararı olmayan bir insanı da durduk yere küçük düşürmezdim.
Annemden uzaklaştıkça kendi kendime yetebilmeyi öğrendim. Benim için önemli olan tek şey o yanımda olmadığında da varlığımın hissedilmesi ve dimdik ayakta durabilen bir kadın olmaktı. Her adımımı emin atarak bir öncekinden daha sağlam olması için çalışıyordum.
Şimdi...
Şimdi Fırtına cebinden çıkardığı anahtarla evin kapısını açarken attığım bu adımın öncekinden iyi olup olmadığından emin değildim. Bu bilinmezlik hiç bana göre değildi. Bilinmezliğe mahal vermezdim ki, eğer sonunun karmaşık olacağını öngördüğün bir şeyin eşiğindeysem arkamı dönerdim.
Bu sefer öngörmüştüm.
Ama...
Bu sefer arkamı dönmemiştim. İlk adımım ileri doğruydu.
Kapıyı açıp bana döndüğünde gözlerimdeki derin kararsızlık çukurunu görmüş olacak ki gözlerini güven verircesine kapatıp açtı. Dudağının kenarında oluşan kıvrımdan güç alarak önden içeriye girdim.
Sırtımdaki çantanın varlığı omuzlarımı çökmek istememe sebep oluyordu. Yorgundum hem de kabullenemeyeceğim derece de yorgundum. Nasıl geçerdi onu bile bilmiyordum. İlacı yoktu, bu konuda hemfikirdik.Fırtına arkamdan kapıyı kapatıp, çantamı vestiyere koyduktan sonra geldiğinde kısa süreli bir sessizlik oluştu.
"Abi!" Fırtına gür sesiyle içeriye seslendiğinde etrafı inceledim.
Antre oldukça genişti. Biraz ilerimizde tavandan sarkan kat kat daireleri olan büyük, görkemli avize oldukça göz kamaştırıcıydı. Fayanslar siyah beyaz karışımı bir renkti ve hoş görünüyordu. Avizenin altında siyah yuvarlak cam şeklinde masa vardı. Ayakları birbirine dolambaçlı olduğu için değişik bir görüntü oluşturmuştu. Üstünde ise kahverengi vazosunda duran hafif solmuş çiçekler vardı.
Duvarda çok kalabalık olmayacak şekilde orta büyüklükte dikdörtgen bir tablo asılıydı. Çok incelemeden diğer yerlere baktım. Antrenin geniş olması evi daha ferah gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHA VURULAN NEŞTER
Ficção Adolescente"Sen yaptın." Dedi sesine bulaşan hayal kırıklığıyla. "İhanet yok demedik mi? Affetmem, geri dönüşü olmaz dememe rağmen yaptın." "Yapmadım." Yaptım. Oturduğu yerden hışımla kalktı. "Yalan söylüyorsun!" "Hayır." Evet. İki adımıyla dibimde bittiğinde...