Sudden Love/CHANMİN

Bir Terslik Var

Seungmin'in anlatımıyla

Sabah olmuştu. Gözlerimi açtığımda Chan'ın yanımda olmadığını fark ettim. İçime bir kurt düştü. Dün olanlardan sonra hiç iyi değildi zaten. Acaba annesinin yanına mı gitti? Gerçi giderse kafayı sıyırabilirdi. Kalkıp aşağı kata indim. Banyodan su sesleri gelince rahatladım, Chan'ı beklemek için salona geçtim.

Bir kaç dakika sonra telefonum çaldı. Arayan gizli numaraydı. İlkten tereddüt ettiğim için kapattım ama sonra tekrar aradı. Bir kez daha kapattım yine aradı. Bu kişi her kimse telefonu açana kadar arayacağa benziyordu. En sonunda dayanamayıp telefonu açtım. Açtığım an büyük bir kahkaha koptu. Gülen kişi aynı filmlerdeki kötü karakterlerin sevindiğinde çıkardıkları gülme sesi gibiydi, korkutucuydu.
Hiç ses vermemeye karar verdim. Arada bir sessizlik oluştu. Arayan kişinin niyeti iyi değil gibi görünüyordu. Bir zaman sonra elim titremeye ve hızlı hızlı nefes almaya başladım ama nefesim bir zamandan sonra kesildi.

Gizli numara

Bu kadar korkucağını bilseydik normal numaradan arardık.

...

Konuşmicak mısın?

...

Madem ısrar ediyorsun. Peki, sen bilirsin buraya geldiğinde bolca konuşucaz nasıl olsa. O zamana kadar kendine çok iyi bak KÖPEKÇİK.
Geldiğinde iki büklüm olmuş bir köpeği görmek istemem.

Telefon kahkaha sonucu kapandı. Ağzım beş karış açık kırpmayan gözlerle yere doğru bakıyordum. Fark etmeden derin ve hızlı nefesler alıyordum. Bu ses...
Bu ses bana çok tanıdık geliyordu. Sanki daha önce bu sesi bir yerden duymuş gibiydim. Köpekçik. Bu kelime, bir kaç yıl önce bu kelimeyi duymuş ve bu zamana kadar kulaklarım bu kelimeyi işitmemişti. Ses cidden çok tanıdıktı ama kestiremiyordum. Buraya geldiğinde demişti. Bunlar her kimse beni yanlarına alma peşindelerdi. Şimdi gelelim asıl soruya, bunu Chan'a anlatmalı mıyım?

Evet tek derdim şu an bu. Onca derdin arasından en büyük derdim buydu. Şimdi arayan kişinin benimle bir sorunu var, Chan ile değil. Hem belki benim yüzümden Chan'a zarar gelebilir yada zamanı geldiğinde anlatmak daha doğru geliyordu bana. Şimdi pat diye "Adını bilmediğim bir ibne beni arayıp yanına alacağını söylüyor" desem... bence hiç demeyim o an aklıma gelenler baya kötü çünkü. Bir taraftan da arayan kişinin benimle derdi olup olmadığı hakkında tereddütlüydüm. Çünkü konuşmamıştım. Belkide Chan ile bir şeyleri vardır. Gerçi Chan'a de köpekçik diyende ne bileyim. Chan köpek değil benim kurtum kurt bakışlımdı. Yani köpekçik Chan'ın yanında uyuşmuyor. Evet, o zaman dertleri benimle. Ama ben ne yaptım kurban olduğum bu zamana kadar insanlardan kaçan ben ne yaptım da bunların dertleri benimle. Birde seside tanıdık adamın. Babamın bir oyunu desem babam hapiste. Olduğu yerdeki polisler salak değilse böyle bir şeyi yapamaz heralde. Düşünceler aklımı yerken Chan duştan çıktı. Üzgün görünüyordu biraz. Hala Dünkü olayın içinden çıkamadı gibi. Zaten morali bozuk iyice moralini sikmeyeyim çocuğun. Kendi derdini bırakıp benimle ilgilenmez ya. En iyisi şimdilik susmaktı. Zamanı geldiğinde yada bir şeyler olduğunda söylemek daha doğruydu.

Günaydın Seungmin

Günaydın Chan. Bugün nasılsın?

Biraz daha iyiyim. Ama öpersem daha da iyi olabilirim.

Seni çapkın şey