2. Bölüm

2.5K 152 27
                                    

Tekrardan Merhaba Arkadaşlar!

Depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum🖤

Tiktok hesabım

Wattpad_ylnzkzpapatya

İyi okumalar dilerim

Neydi bu içimde ki his?
Bilmediğim bir memlekete gitmenin korkusu mu? Veya büyüdüğüm ülkem den ayrılıma üzüntüsü mü? Peki anne ve babamdan uzak başara bilecek miydim? Bu zamana kadar başardım, amma lâkin bundan sonrası bilinmez.

Arabanın altında kayıp giden yola bakıyordum. Küçükken nede çok severdim buralarda gezmeyi, dolaşmayı, koşmayı...
Rıha, ailemi elimden alıp toprağına koyan memleketim . Beni yalnız, yetim , kimsesiz koyan toprak..

Bir kaç saatin sonunda ' MARDİN ' yazılı tabela gözüme çarptı. Taştan duvarları olan evler , sokak aralarında oyun oynayan çocuklar , birbirleriylen sohbet eden insanlar....
Nede güzeldi burası aynı Rıha gibi, güzel ama acımasız. Acaba burasıda mı öyleydi? Güzelliğinin altında çok can yanmış mıydı? Çok göz yaşı döktürmüş müydü? Muamma.

Kısa bir zaman sonra araba durdu. Büyük bir kapının önünde durmuştu. Arabadan indiğimde Mardin'in güneşli havasına keza bugün kara bulutlar kaplamıştı gökyüzünü. İçimi daraltan bir nefes çektim içime amma lâkin yıllarca olduğu gibi huzur vermiyordu yine de.

Delâl Hanım'ın seslenmesi ile ona doğru döndüm ve yüzünü inceledim. Yaşına göre bakımlı bir yüze sahip idi ama çene ve gözünün sağ ve sol tarafına yaptığı deqler ( dövme ) ile sert bir mizaca sahip olduğunu gösteriyordu. Ama gözündeki merhamet, sert mizacı' nın önüne geçtiği bir gerçekti.

" Hadi keçâmın geçelim de seni ailem ile tanıştırayım."

dediğinde etrafıma baktım. Taş duvarlardan oluşan koca konağa ve onlarca koruma ile sayamayacağım kadar siyah araba doluydu. 'Nasıl bir ailenin içine geldim acaba ?' diye düşündüm bi an.

Delâl Hanım'ın önden gitmesi ile bende hemen arkasından adımladım. Koruma çantalarımızı aldığında kendi çantama bir göz gezdirdim . Ne kadarda küçük bi çanta ile gelmiştim. Neyim vardı ki benim zaten? Sadece 7 yılımı iki fotoğrafa adamıştım. Nede olsa yaşama sebeplerimden bir tanesiydi. Yavaş bir şekilde aralanan büyük siyah kapıdan içeriye doğru adımladık. Avluda küçük bir kız çocuğunun bize doğru koşarak Delâl Hanıma sarıldığında yüzümde kocaman bir tebessüm oluştu. Anne, kız çocuklarının devrilmez dağı, erkek çocuklarının kalbi , eşlerinin merhameti , nimeti, sevgisi idi...

Küçük kız boncuk gözleri ile dudaklarını büzerek Delâl Hanıma ithâfen konuşmaya başladı.

"Anne nerde kaldın? Seni çok özledim. Niye benide götürmedin oraya? Hani söz vermiştin." dedi.

Delâl Hanım bana bakarak cevapladı kızını.

" Seni götürmedim ama sana çok güzel bir abla getirdim bak. Tanışmak ister misin? " diye sordu.

Kız çocuğu beni görmesi ile boncuk gözlerini kocaman açarak yanıma doğru yaklaştı ve açık saçlarıma dokunarak.

" Sen Rapunzel misin? Saçların çok güzel!" Büyülenmiş şekilde konuşmasıyla Delâl Hanım'ın gülme sesini işittim.

ÂŞ𝑬𝑲𝑨 | 𝑻Ö𝑹𝑬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin