11. Bölüm

1.1K 98 20
                                    


İyi okumalar dileriz♪

" Dilsizdir benim acılarım, konuşmazlar kimseyle. Sadece benim canımı acıtırlar hemde hiç hak etmediğim hâlde..."

🤍

Bazen kalp zindan olur, nefesin kesilir.
Bazen ise o zindan sana cennet olur
Ve işte o zaman nefesin sana şifa olur...

Benim hayatım tam da böyleydi...
Ve bende zindanımın bana cennet olmasını sabırla bekleyecektim.

Aniden gelen silah sesi ile hepimiz korkuyla sesin geldiği yöne baktık.

Pâyiz Ağa'nın elinde ki silah ile onun sıktığını gördüğümüz de rahat bir nefes aldım.
Hemen ardından Pâyiz Ağa'nın gür ve otoriter sesi yankılandı avluda.

"Düğünümüz başlasın o vakit! "

Dedikleri ile Şüheda zılgıt çekerken, herkesi derin bir heyecan içerisinde bırakmıştı.

Delâl Hanım'ın gözleri sevinçten yerinden çıkarmışçasına bana bakıyordu.
Bu evliliği kabul etmediğim hâlde hemde...

Yâde' nin yanında ki kızlar, ellerindekiler ile mutfağa doğru geçtiler.
Yardımcıları olduğu ve tabi yanındakilerinde korumalar olduğu bariz belliydi...

Pâyiz Ağa , Yâde' nin elini öpüp,

" Hoşgeldin Dayem."

Yâde' de , Pâyiz Ağa'nın başını öperek;

" Hoşbuldum Kurê min. "

Pâyiz Ağa başını kaldırıp bize göz gezdirdikten sonra tekrar yâde' ye döndü.

" Daye, benim bir kaç işim vardır. Aram ağa senin yanındadır. Akşama gelirim inşallah" diyerek tekrar
yâde' nin elini öpüp gitmişti.

Aram Ağa hemen yâde' nin kolunu tutarak sedire oturttu, kendisi de yanına oturdu.

Avludakiler de yavaştan sedire geçince, bende tam gidecekken bakışlarım kapıdan çıkan Zerrin' e takıldı.
Çökmüş hâlinden eser yoktu.

Mênice Hanım hemen ardından zafer kazanmış gibi geldi ve bana ters bir bakış atarak , Zerrin' in kolunu tutup yâde' nin yanına götürdü.

Zerrin, yâde' nin elini öpecekken
Yâde izin vermeden sadece elini tutmuştu.

Zerrin elini tutan yâde' ye baktıktan sonra , Aram ağaya bakıp hemen yâde'nin diğer yanına oturmuştu.
Mênice Hanım da sedirde yerini almıştı.

Peki benim yerim ?
Evet evet benim yerim, olmayan yerim?
Oturabileceğim bir yer yoktu.

Aslında bunun farkındaydım ve kendimi kandırıyordum.
Ruhumun bir yeri vardı, hemde ebedî bir yer...

Sedir de olan bakışlarımı çekerek ağır hareketlerle konağın kapısına doğru yürüdüm.
Buradan gitmeliydim.
Ama nasıl?

Her tarafım koruma doluyken, olacak gibi değildi.
Kaç defa camdan çıkmaya kalkışsam korumalar bir duvar gibi camın önünde , arkaları dönük bir şekilde dururlardı.

İmam nikahı vardı ama benim umrumda dâhi değildi.
Yani hiçbir zaman bir erkeğe yan gözle bile bakmam , yeter ki bir yerim olsun.
Çalışıp çabalayacağım, kendi ayaklarım üzerinde durabileyim, istediğim başka birşey olamazdı.

Tam kapıdan içeriye gidecekken Delâl
Hanım'ın sesiyle omzumun üzerinden sedirde oturanlara baktım.

" Mahinur, gel buraya kızım"

ÂŞ𝑬𝑲𝑨 | 𝑻Ö𝑹𝑬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin