ÂŞ𝑬𝑲𝑨 | 𝑻Ö𝑹𝑬

8. Bölüm

İyi okumalar dileriz ♪

Şık, kendini her yere saran, birçok bitkiyi öldüren Sarmaşık.
Ama dıştan bakılınca hayran bakışları üzerine alan lâkin birçok güzelliğin katili...

°°°

Umut neydi?
Kalpte açan tomurcuktu.

Ben o tomurcuğu kaybedeli ne kadar oluşmuştu?
Saatler, günler, aylar ve seneler oluyordu buna şaşırmamam gerek!

Diz çökünce yüzünü inceledim.
Keskin yüz hatları, siyah sakalları ve bal renginde ki gözlerini...

" Nereye böyle Mahinur?"
Göz yaşlarım ile ıslanmış yüzüme bakmasıylan başımı çaresizce eğdim.
Gelmeden kaçsaydım belki bir kurtuluş yolum olurdu.

Kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı.
Üstüm başım toz içinde kalmıştı
Eteğim yere düştüğüm vakit yırtılmıştı ve dizlerim yara içinde kalmıştı.

Ona baktığım da açıkta olan bacaklarıma baktığını gördüm.
Kollarımı ondan çekecekken belimi tuttu.

"Nereye dedim sana? Bu hâlde!"
Öfke ile ellerimi göğüsüne vurdum.

"Senin olmadığın bir yere!" dediğimde sinirle alt dudağını ezdi, başını usulca salladı.

" İmkansızı istiyorsun Küçük Hanım"
diyip kolumdan çekiştirince ayaklarımın acısı ile yüzümü buruşturdum.

"Bırak beni! Ölsem de evlenmem seninle!"
dediklerim ile dönüp bana baktı.
Sonra ayaklarıma bakmasıyla birden beni omzuna alınca çığlık çığlığa bağırdım.

"Yardım edin! Beni zorla kendisi ile evlendiriyor!"

Elimi korumalara uzatınca birbirlerine baktılar.

"İndir o elini!
Yoksa hepsini gözünün önünde öldürürüm!"
dediğinde hemen elimi indirmiştim.

" Canisin sen, hayvasın!
İnsanlıktan nasibini almamış hayvan!"
Ellerimi sırtına vurarak bağırdığımda beni birden ön koltuğa bırakması ile durdum.

Saçım başım birbirine girmişti.
Üstüme eğildiğinde gözlerine baktım.
"Ne dedin? Bir daha söyle bakim duymadım az önce"

Elimi kaldırdım, vuracağımı sanıyordu ama yüzünü tırmalayacakken birden başını geriye çekti.
Bu sefer ceketini kendime çekecekken her iki elimi tutup durdurdu.

"Yine Aslan kesildin başıma bakıyorum"
dediğinde dahada sinirlenip göğüsüne vurdum.

"Nefret ediyorum senden anladın mı!"

Kapıyı sert bir şekilde kapattığı vakit elimi tekrardan kapıya atacakken kilit sesini duymam ile kolumu ısırdım.
Ben bu adamı öldürmek istiyordum!

Etrafıma baktığım da bir Allah'ın kulu yoktu.
Az önce herkes sokaklar daydı
Aram Ağa'yı görmeleri ile evlerine girmişti demek ki

Ona baktığım da korumalara birşeyler anlatıyordu.
Arkasını dönüp arabaya doğru geldiğinde kapıyı açıp koltuğa oturduğu vakit kafamı cam tarafına çevirdim.
Arabayı çalıştırıp konağa doğru sürünce sinirden ağlamak istiyordum.
Az önce koştuğum yolları şimdi araba ile geri dönüyordum.

Bacağımda hissettiğim dokunuşla hiddetle ona döndüm.
Eteğimin yırtık olan yerini kapatıyordu.

" Ne yapıyorsun?! Ben sana demedim mi bana dokunma diye"
Bal gözlerini bana çevirince bir bacağıma bir bana baktı.