Selam!
İlk kitabım.🕊️
Başlama tarihlerimizi atalım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayını§.
İyi okumalar dilerim:)
•••
Yazar Anlatımı
Yeni güne yüzüne vuran ışık ile gözlerini açan genç kız 18 yaşına girdiği için yetimhanede ki son günüydü. Kimsesi olmadığı için gidecek yeri yoktu ve ne yapacaktı bilmiyordu. Hızla yatağından kalkarak duşa girdi. Ama hayat ağlarını örmeye devam ediyordu. Bilmediği geleceğine her saniye adım atıyordu.
Delâl Hanım sedirde oturmuş acı kahvesini eline alarak yudumlarken
gençliğini harcadığı koca konağa baktı.Ne günler geçirmiş idi bu konakta, neler yaşamış, neler çekmiş idi. Hâlen de devam ediyordu.O bunları düşünürken telefonu çaldı. Arayan kişi Rıha' daki yetimhane müdiresi idi. Delâl Hanım her ay düzenli olarak büyük miktarda yetimhaneye elinden geldiğince bağış yapar , herhangi bir sıkıntı olduğu zaman elinden geldiğince yardım ederdi. Telefonu açıp kulağına götürdüğü zaman müdireyi dinlemeye başladı. Anlatılanlar ile Delâl Hanım hazırlanarak Mardin'den , Rıha'ya doğru yol aldı...
'İnsanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır' derler. Peki insanın mümkünatı olmadığı hâlde düşünerek yaşaması nasıl bir duygudur? Çok acıtır mı? Çok yakar mı canı?
Genç kızı acıttı hemde çok, canı yandı ama kimsesizliğine , peki şimdi ne yapacaktı Mahinur? Bilmiyordu. Üstüne bej diz altı üstünde minik çiçek desenleri olan elbisesini geçirdi genç kız. Siyah uzun dalgalı saçlarını kurutarak omuzundan ikiye ayırdı.Ah ne kadar severdi babası saçlarını, sürekli tarayıp örer di annesi nede çok özlemişti genç kız onları. Yanında olup babasının saçlarını sevmesini , annesinin 'gül kokulum' diye tekrar öpmesini nede isterdi. Yalnızdı genç kız, göz yaşını kendi siler,kendine sığınırdı , yalnızdı işte yanına gidip derdini anlatacağı , çalacağı kapısı yoktu . Hep yalnız olacağını düşünüyordu ama yanılıyordu .
Delâl Hanım yaklaşık 3 saatin sonunda varmıştı Rıha'ya, yetimhaneye yaklaşıyordu. Düşünmüştü tüm yol boyunca ne yapacağını ,yanına alacaktı, kol kanat gelecekti ona , bırakmayacaktı. Araba durunca tüm asaleti ile indi aşağıya 'Şanlıurfa Çocuk Yuvası ' yazılı binaya baktı. Yavaş adımlar ile binaya doğru yürüdü...
Düşünürken nerede olduğumuzu bilmeyiz ya genç kız şuanda öyleydi. Ne düşündüğünü , neyi hatırladığını oda bilmiyordu baktı duvara boş boş yanağında ki ıslaklık ağladığını gösteriyor du . Ağladığı ' nın farkında bile değildi ,ki ağlasa ne fayda annesi ve babası geliyor muydu? Düzeliyor muyudu herşey? Hayır.
Kapı çalınca genç kız hızla göz yaşlarını sildi. Hiç sevmezdi ağlarken birinin onu görmesini , görürlerse acırlar dı , güçsüz olduğunu düşünürler di . " Gir" dedi kapıyı çalan kişi için.
İçeri giren kız " Müdire hanım seni çağırıyor " dedi.' Ne için çağırıyor' diye soramadı ,biliyordu çünkü "Tamam" dedi kıza ithâfen. İşte buradaki hayatının sonuna gelmişti genç kız. Oda biliyordu bugünün geleceğini ,ama bu kadar çabuk geçeceğini bilmiyordu.
Delâl Hanım, Müdire Hanım'ın karşısındaki tek kişilik koltuklarda oturarak dinlemeye başladı." Delâl Hanım telefonda da dediğim gibi 18 yaşına basmış 7 yıldır bizimle beraber olan Mahinur Hilal yıllar önce babasını ve annesini kaybetmesiyle kurumumuza gelmektedir.kimsesiz olduğu sizden başka bize yardımcı olabilecek kimse gelmedi aklıma" dedi Müdire Hanım. Delâl Hanım, genç kızı buraya çağırarak ricada bulundu.
Müdire Hanım çocuklardan birine Mahinuru çağırmasını söylemiştir.Genç kız geldiği Müdire Hanım'ın kapısını çalarak ' gir ' komutunu alınca korkarak açtı kapıyı. Ve " Beni çağırmış mışsınız?" diye sordu. Aslında biliyordu genç kız ama bildiği ide yanlıştı.
Delâl Hanım içeri giren beyaz tenli , beline doğru uzanan siyah saçlara sahip olan kıza baktı. Çok güzeldi. Aklına o zaman konuşulanlar geldi.
Yıllar Önce.
Yaşlı kadın dizinde uzanmış olan gence baktı. Nede çok seviyordu onu, ilk göz ağrısı idi oğlu , Mardin'in ağası idi. Mürvetini görmeden ölmek istemiyordu. Ne kadar büyümüş , Mardin ağası olmuş olsa bile anasının dizine yatmayı seviyordu. Oğlunun Saçlarını severken Delâl Hanım " Oğul artık evlenme yaşın geldi , ağa oldun . Vardır gönlünde biri?" diye sordu. Var ise gidecek, isteyecek , getirecekti. "Yoktur anam "dedi " ne gönlümde ,ne de gözümde kimse yoktur" diye devam etti .
" İstediğin var mı dır?" diye tekrar sordu Delâl Hanım. İstiyordu oğlu sevdiği ile evlensin amma lakin yok idi. Düşündü Aram ağa " Beyaz tenli , uzun siyah saçlı, koyu kahve gözleri olan, melekleri kıskandıracak derecede güzel , tatlı, hırçın birini isterim ana" dedi .
Şimdiki Zaman
Oğlunun bir zamanlar bahsettiği güzelliği karşısında görmesiyle dili lâl olan Delâl Hanım , Müdire Hanım'ın seslenmesiyle kendine geldi. " Geç kızım otur seninle konuşacaklarımız var " diyerekten Delâl Hanımı gösterdi . Mahinur karşısında ilk defa gördüğü kişi ile Delâl Hanım'ın karşısına oturdu.
Müdire Hanım " Kızım sende biliyorsun ki 18 yaşına girdin ve buradan ayrılman gerektiğini biliyorsun" diyerek konuşmayı başlattı. Mahinur duydukları ile Müdire Hanıma bakaraktan" Evet farkında-" diyeceği sırada. Delâl Hanım çekinerek cevap veren kıza bakarak müdire hanıma " Bize 5 dakika müsade eder misiniz?" diyerekten genç kızın lafını böldü .
Müdire Hanım "Tabi Delâl Hanım" diyerek kapıyı açarak dışarı çıktı. Müdire Hanım'ın dışarı çıkmasıyla Delâl Hanım söze girdi. " Bak kızım sende durumunu biliyorsun. Senin için Mardin'den geldim. Sende istersen sana bir teklifim olacak." diyen Delâl Hanıma koyu kahveleri ile bakarak
" Bakın Efendim sizin bana nasıl bir teklifte geleceğinizi biliyorum ama kabul etmeyeceğim aşina." Delâl Hanım dik başlı olan genç kıza bakaraktan." Bak kızım daha teklifimi duymadan kestirip atmanı istemem" dedi . Genç kız kendine samimiyet ile yaklaşan kadına bakarak " Sizi dinliyorum Efendim " diye cevap verdi.Delâl Hanım mütevazı şekilde kendine cevap veren kıza "Bak kızım artık kendi işimi kendim göremediğim için yardımcı arıyordum. Amma lâkin içime sinen bir yardımcı bulamadım . Anladığım kadarıyla seninde gideceğin bir yerin olmadığını anladım. Yanımda yardımcım olarak kalmanı isterim eğer ki sen de kabul eder isen?" Diyerek teklifte bulundu.
Delâl Hanım'ın gözlerindeki şefkati gördü. Onunda gideceği bir yeri olmadığını o da biliyordu .Fakat güveni olmadığı için bu teklife soğuk yaklaşıyordu. Delâl Hanım terettüd eden genç kıza" Bu devirde böyle bir güzellik ile tek başına kalman senin için iyi olmaya bilir . Gel ben sana sığınacak bir liman olayım" diyerekten samimice yaklaştı.
Mahinur karşısındaki Delâl Hanım'ın konuşmasını mantıklı bulduğu için usulca başını sallayarak kabul gördüğünü bêyan etti.
Müdire Hanım'ın kapıyı tıklatarak içeri buyur etmesi ile Delâl Hanım sevinç ile ayağa kalktı. Ve Mahinur' un hazırlanarak aşağıya inmesini rica da bulundu.
Mahinur yavaşça ayağa kalkarak yavaş adımları ile koridora çıktı. Ve 7 yılını harcadığı yuva olan yetimhaneye dolu gözleri ile bakarak odasına çıktığı gibi sırtını kapıya yaslıyarak çaresiz ve kimsesiz olduğunu bir kere daha anladı.
Öyle bir kimsesizlik ki onunkisi ;
Dışı sûkut , içi kıyamet idi...Ayağa kalkarak dolaba yürüyüp birkaç eşyasını alıp ve iki tane kıymetli fotoğrafı alarak hızla aşağıya indi.
Lüks araca binerek Mardin'e doğru yol aldılar.
Ne yolcu yolunu bilir idi , nede yoldaş bildirdi....
Ve kalemimden çıkan ilk sıtralar, hatam oldu ise affola ✨
İlk bölüm ile ilgili düşüncelerinizi alalım?:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂŞ𝑬𝑲𝑨 | 𝑻Ö𝑹𝑬
Teen Fiction🕊️03/02/2023 🕊️ ••• En kolayı bırakmaktı, en zoru ise bağlanmak. Ama çoğu insan artık bağlanmayı kolaylaştırmıştı. Oysa ki bağlanmak, ÂŞEKA' ydı... ••• Neydi bu hayatın çilesi? Neydi bahanesi? Çıkmaza sürükleyip bırakmak mı? Yoksa sürüklediği çık...