10. Bölüm

2.3K 178 24
                                    

İyi okumalar dileriz ♪

"Yol uzun,ihtimaller zor,dünya yorucu
Ve insanlar kırıcı"

🤍

Nasıldı acaba hem kuzeni, hem eski kocası, hemde sevdiği, umut beslediği adamı başkasının helali olduğunu bilmek?
Öptüğünü görmek?

Utanıyordum şuan hemde deli gibi ama bende mecbur bırakılmıştım,
Benimde bu konağa geldiğim zaman bir umudum vardı,
Benimde hayallerim yıkılmıştı...

Ama kim kimin umrundaydı ki...

Zerrin'in arkasına dönüp sessiz bir şekilde gitmesi ile dumura uğradım.
Yani şuan hiç çekemezdim ama dönüp gitmesi hiç hayra alamet değildi.

Ki bu evlilikten başka büyük bir kıyametim olamazdı.
Ve ben bu gece evli bir kadın olarak gözlerimi kapatacaktım.

Ağır adımlarım ile odamın yolunu tutarak
Benim için ağır ve yorucu geçen güne gözlerimi kapattım...

•••

Düşünürdüm hep ilerde nasıl biri ile evleneceğimi?
Kime sevdalanıp acısını yüreğimde taşıyacağımı?

Merak ederdim ama şimdi fark ediyordum ki boşmuş herşey.
Hayallerim, düşüncelerim, geleceğim...
Hayallerim boşunaydı peki ya geleceğim?

Dün nikâh sonrası uyuduğum için uyku tutmamıştı
Erkenden kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve hazırlandım.

Nikâh için bırakılan elbise halen aynı yerinde duruyordu.
Bana kefen olarak dikilmiş kumaş parçasıydı.
Ve ben kefenimi kendim giyemezdim, giymedim de zaten...

Gamboç (giysi kılıfı) geçirdim ve dolabıma astım.
Yapacak hiç birşey kalmamıştı o yüzden aşağıya indim.

Salona uğradığım da Delâl Hanım yalnız oturmuş düşünüyordu.
Onu da uyku tutmamıştı demek ki
Ağır adımlarım ile yanına doğru yürüdüm.

" Günaydın Delâl Hanım"
dediğimde sanki kendine yeni gelmiş gibi bana baktı.

" Günaydın keçâmın.
Yoksam Seni de mi uyku tutmadı?" diye sordu

" Dün nikâh sonrası uyuduğum için uyuyamadım" diyerek cevapladım.

" Gel keçâmın otur yanıma "
diyip yanını gösterince bende oturdum.

Hayran bakışları ile süzüp, elimi sıvazladıktan sonra saçlarımı narin bir şekilde okşaması ile gözlerim dolmaya başlamıştı.
Sanki kırılacak bir şeye dokunurmuşçasına davranması ile Annem aklıma gelmişti...

" Oy benim kınalı çilekeş kuzum.
Ne derdin biter, ne çilen!"

Delal Hanım'ın ağır ağır konuşmaya başlaması ile göz yaşlarım sanki bu anı bekliyormuş gibi tane tane süzülmeye başladı.

" 'Geçmişin mükafatı, çektiklerinin menfaati olmazmış' keçâmın.
İstemezdik bunların yaşanmış olmasını ama nasip böyleymiş."
Henüz 2 aydır burada olmama rağmen Delâl Hanım haklıydı.

Benimle beraber göz yaşı döken Delâl Hanım sözlerine devam etti.

" Helalin olduğun kişi oğlum olabilir ama sen de benim kızımsın.
Ve ben her zaman arkandayım, tek derdin tasanda anan gibi olmasada..."
Karşısında sanki oğlu ile nikahlanmış biri değilde , kızı, kanı, canı varmış gibi konuşması ona karşı olan sevgimi ve saygımı kat be kat arttırmıştı.

ÂŞ𝑬𝑲𝑨 | 𝑻Ö𝑹𝑬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin