Bu müzik bana Hint dizilerinin müziklerini hatırlatıyor ama neyse, 4. Bölümde cuk oturmuştu sahneye.....😀O yüzden Yağızoğlu Brothers'a adıyoruz...
(Depremi hisseden var mıydı? Geçmiş olsun hepimize. Neyse ki cana da mala da gelmemiş bu sefer. Yani verilmiş sadakamız varmış. Ama korkusu bile yeter... Hayatımda hissettiğim ikinci depremdi. İlki elbette 99'dakiydi... Üfff... Anksiyetemizi hep birlikte aşabilmemize bi' parça yardım etsin diye bugünkü bölümü atıyorum, yoksa tadım kaçmıştı, atmayacaktım...)
TozluYaka'nın en güzel bölümlerinden 4'le başlamıştı benim AlBer yolculuğum... AlBer'in bundan güzel bölümleri oldu, ama 4'ün önemi bende ayrıdır. Bunun ışığında yazıldı Adanmış'ın 4. Bölümü de, daha güzel bölümlerin başlangıcı bence... 5 4'ten, 6 5'ten güzel olacak, diyebilirim.
Çocukların arasındaki soğukluk, ilk Önder'in ilgisini çekmişti. Hocaları olduğu için değil, Çağrı'nın babası olduğu için de aynı zamanda. Bir öğretmenin aklına gelen ilk çözümü üretti: bir proje ödevi yaptırarak çocukları kaynaştırmak.
"Çağrı'nın partneri Duru olacak," diye duyurdu.
"Çağrı'yla varoşlardan birini eşleştirseydiniz hocam," diye yorum yaptı Berk. "Nasıl olsa ayağı çok alıştı Tozluyaka'ya..." Artık Çağrı'nın, Arap'a parti meselesini öten kişi olduğunu duymayan kalmamıştı. Ama Berk, alamadığı intikamını halen unutmuş değildi. Kendisine Cemre'nin çıkması için dua etti, belki de öcünü kızdan almalıydı, Ali'yi sona saklamalıydı baştan.
Önder, kızmaktan çok uzak, "Hiç kaşınma Berkçim," dedi. "Sana da çok iyi bir partner buldum, Cemre."
"Yes be!"
"Ne!" diye bağırdı Cemre. "Asla olmaz hocam, ben bununla ödev yapmayı bırakın, yüzünü görmeye bile dayanamıyorum bunun!"
"Birincisi, arkadaşından 'bu' diye bahsetme Cemrecim. İkincisi, aranızda nasıl meseleler geçtiği beni ilgilendirmez, Berk'in bir gününü nasıl geçirdiğini belgeleyeceksin - video da olur, fotoğraf da. Vallahi ben seçmedim isimleri, bilgisayara kura çektirdim - Bobby Fischer zamanlarından beri en etkili yöntemdir. Bakın, bu da kanıtı," diye elinde tuttuğu çıktıyı gösterdi.
"Hocam, bizim size güvenimiz tam," dedi Hazal. "Ben partnerimin ismini okuyamıyorum arkada olduğum için de, kim olduğunu söyler misiniz?"
"Mavi Güneş."
"Kötünün iyisi," diye yorum yaptı Hazal.
"Ali'yle Ege eşleştiler," dedi Önder. "Zeynep'le de Sinan."
"Şansıma tüküreyim!" diye homurdandı Arap. Bu okula ilk başladığından beri Duru'dan hoşlanıyordu ve bu konuda, Ali kadar kendini suçlamıyordu da. Çünkü Duru, Cemre'ye kıyasla daha güvenli bir bölgedeydi. Mavi gibi, kolejlilere ne yakındı, ne de uzak. Tozluyakalılara da öyle. Ama Arap, bunun için bir şeyler yapmalıydı. Teneffüste Çağrı'yı buldu hemen...
"N'aber ortak?"
"Eski dosttan düşman olmazmış..." diye sırıttı. "Leyla'dan kaçıyorum kanks, n'apayım?"
"Senin kaçacak bi' şeyin yok ki... gangs. Bu, kızın ayıbı, senin utanacağın bi' durum yok yani." Arap da, diğerleri gibi Leyla'nın sadece Çağrı'yı aldattığını biliyordu, Berkler Ege isminin karışmasını engellemeyi başarmıştılar.
"Ney?" diye sordu Çağrı.
"Gangs oğlum, demin öyle demedin mi bana, ben de onu sana iade ediyorum işte, gangs!"
"Ya sen bugün iyi misin Arap, böyle 'ortak, mortak'... ne yağ çekiyorsun bana? Gören de Berklerin ajanlığını yapmayı teklif ettiğimde bana bin dereden su getirtmemişsin sanacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎈ADANMIŞ 1. "Sezon"🔚
FanfictionAli ve Vefa... Kardeş gibiydiler. Ta ki, kardeşlerden biri intihar ederek yaşamına son verene kadar. Ama ölünce biter miydi kardeşlik? Vefa'nın intiharının bir cinayet olduğunu düşünen Ali Öztürk, yeni okulu Yağızoğlu Koleji'ndeki hayatına adaptasyo...