Klinikte; Ege, elindeki davetiyelerden birini zarfa koyduktan sonra, zarfın kapağını yalayarak yapıştırdı. "Bu parti ne için?" diye sordu Çağrı.
"Arap'a moral partisi..."
"Aman Ege, dikkatli ol..."
"Niye..." diye sırıttı Ege. "Benim için mi endişelendin?"
Çağrı, boğazını temizledi. "Partilerde hep uğursuz şeyler olduğunu biliyorsun... bir konser, bir çatı, bir öğrenci, falan, filan..."
"İyi, öyleyse risk taşıyan bir partide değil de, burada güvende olacağına sevindim," diye gülümsedi Ege.
"Sen gittikten sonra burası çok boğucu oluyor... karanlık bastırınca, toksinlerin içimde dolaştığını hissedebiliyorum... keşke hiç gitmesen, sen de kalsan bur'da benimle."
"'Ne yazık ki,' mi diyeyim, 'Neyse ki,' mi diyeyim, benim herhangi bir uyuşturucu veya 'mental' sağlık problemim yok..." Ege zarfın üzerine bir flamingo çizdi. Ve ardından bir isimle soyadı yazdı...
"O davetiye... Mavi'ye mi?!" diye sordu Çağrı.
"Evet."
"İyi de, ne alaka...?"
"Mavi, partinin özel konuğu olacak Çağrı'm," diye sırıttı Ege. Bu, son davetiye olduğundan, zarfları masanın üstünde bırakarak gidip Çağrı'nın başucunda dikildi. Çağrı, artık ona yer açmaya alışmıştı. Şimdi, kendini Ege'nin kollarının huzuruna bıraktı. Ege, "Biraz da senden bahsedelim," dedi. "Sen nasılsın, n'apıyorsun şu aralar?"
"Burada zaman nasıl geçebilir Allah aşkına Ege! Dün bir kâbus gördüm..."
"Ne oluyordu?"
"Kenan amca... annemle evleniyordu, ondan sonra benim üvey babam oluyordu..."
Ege, içinde bulundukları romantik durumu bozarak bir kahkaha patlattı ve hastane yatağında doğruldu. "Ya, 'Anlat,' dedin, ben de anlattım işte, ne dalga geçiyorsun! Kâbus bu, sanki ne olacağına ben karar veriyorum da!"
Sarışın delikanlı, ona gülmüyordu aslında. Nesrin Hanım'ın, gerçekten de evleneceğine gülüyordu. Hem de Çağrı'nın asla tahmin edemeyeceği biriyle. "Ben ona gülmüyorum..." diye blöf yaptı. "Beni görüyor musun rüyalarında hiç?"
"Bir kere görmüştüm."
"Ne yapıyordum?"
"Beni sinemaya götürmüşsün."
"O 'kadarcık' mı?" Ege, Çağrı'nın bu rüyayı gerçekten mi gördüğünü, yoksa gelecekte gerçekleştirmelerini istediği bir "date" mi olduğunu anlayamadı.
"Evet, o 'kadarcık'. Burada, saçma olan gerçeklik. Gündüz görülen halüsinasyonlar... Asıl mantık, gece başlıyor... Normal yapılabilecek aktivitelerin hepsi, geceleyin oluyor, uykumun içinde. Normal yaşamayı şimdiden ne kadar özlediğimi tahmin edemezsin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎈ADANMIŞ 1. "Sezon"🔚
FanfictionAli ve Vefa... Kardeş gibiydiler. Ta ki, kardeşlerden biri intihar ederek yaşamına son verene kadar. Ama ölünce biter miydi kardeşlik? Vefa'nın intiharının bir cinayet olduğunu düşünen Ali Öztürk, yeni okulu Yağızoğlu Koleji'ndeki hayatına adaptasyo...