3

197 30 14
                                    

Okul yetmezmiş gibi birde onlara gidiyorduk, annem kapıyı çalmadan jihyo nuna direkt açtı, içeri girdik, yoongi ve babası salonda oturmuşlardı, babasını ilk defa görüyordum.

Oturduk, biraz konuştuk, jihyo nuna "tavuk mu kırmızı etmi yapayım" dediğinde annem "hoseok'un tavuğa alerjisi var" dediğinde jihyo nuna kafasını salladı "tamam, kırmızı et yapalım" dediğinde kalktılar.

Liseden beri arkadaşlardı, rahatlık hatsafada, yoongi'nin odasına çıktık, öylece durduk, kapı çaldı, babası içeri girdi "size meyve getirdim" dediğinde kafamı eğdim, yoongi "teşekkür ederiz baba" dediğinde babası gülerek saçlarını karıştırıp gitti.

Kalktım, lavaboya gittim, gözlerim doldu, keşke bende babam için şanslı olsaydım ama değildim, biraz sakinleştim, geri odaya döndüm.

Yoongi çileğini yerken "tavuğa alerjin var" dendiğinde kafamı salladım "evet" diyerek oturdum, uzandı "neden yedin ozaman" dediğinde yutkundum "düşünüp almışsın, kabalık olmasın diye" dediğimde güldü "aslında jimin kendine almıştı ama yemek istemediğini söylemişti, bende boşa gitmesin diye sana verdim" dediğinde şaşkınca o'na baktım.

Şerefsiz herif "boşuna alejimi çıkarttım yani" dediğimde omuz silkti, sinir ile kalktım, aşşağı indim, şerefsiz herif orada zor dayandım ben kaşıntıdan , bana başkasının atıklarını getirmişti.

Ayakkabımı giydim, evden çıktım, rezil herif, pekala bu ağırıma gitmişti, çabuk kırılan biri olmaktan nefret ediyordum.

Annem aradığında "işim var" diyerek kapattım, gözlerim doldu, ne zaman zayıf olmayı bırakacaksın hoseok, maske takmaya devam edemezsin.

((Bende her gün kendime bunu soruyorum))

Hava hafif kararmıştı, eve geldim, bahçeye geçtim, masaya oturdum, kalbim ağrıyordu, neden herşeyi kafama takıyordum anlamış değildim.

Galiba annem dışında birinin ilk defa beni  düşündüğünü sandım ama yanılmıştım, birde korumaya çalışıyormuş gibi yapıyordu, şerefsiz.

Neden arkadaş edinmek istemediğimi şimdi daha iyi anlamıştım, sonunda kırılan yine bendim, gözlerim doldu, kendimi sıkmadım ve ağlamaya başladım.

Kendimden , hayatımdam nefret ediyordum, telefon çaldığında baktım, annem arıyordu, açtım, sesimi düz tuttum

+efendim

-hoseok ne oldu, neden gittin

+işim vardı anne

-ne işi?

+özel

-ahh tamam, geç kalma, eve git tamam mı

+tamam

Telefon'u kapattım, tam bir hiçtim.

Bahçede yoongi'yi gördüğümde gözlerimi sildim, kalktım "ne işin var burada" dediğimde bana baktı "senin ne işin var" dediğinde güldüm "benim evim" dediğimde kafasını salladı "hadi gidelim" dediğinde güldüm "sen gidiyorsun" dediğimde kaşlarını çattı "hoseok darıldın mı ? Özür dilerim tamam mı, benim salaklığımdı" dediğinde kafamı salladım.

"Ne için darılayım?" dediğimde yanıma geldi "yaptığım yanlıştı, özür dilerim" dediğinde geri çekildim "senin birşeyine darılmadım, uzak dur benden" dediğimde sinir ile soludu "benim ile geliyorsun" dediğinde güldüm "defol" dediğimde  kolumu tuttu "yürü" diyerek çekiştirdi.

Kolumu çektim "bırak beni dağ ayısı" dediğimde güldü "hayır" dediğinde koluna vurdum "bırak dedim" dediğimde beni kucağına aldı "hayır" diyerek caddeye çıktı.

Herkes bize bakıyordu, utancımdan ölücektim.

/
/

sope : meetsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin