Bakugou × Reader

23. Bölüm

Her ne kadar uyumaya çalışsam da Bakugou sadece beni değil tüm hastaneyi rahatsız edecek şekilde bağırıyordu.

+ BAKUGOU!

Sesli şekilde bağırdım. Bi anda derin bir sessizlik oldu. Raconu ortaya koymak için cümlenin devamını getirmek için uygun kelimeleri bir araya getirmeye çalıştım.

+ İki dakika şurda dinlenelim dedik ya. Zaten ölümden döndüm az saygı be çocuk.
B: SUS BE! kış uykusuna yattın sandım. O nasıl dinlenmek öyle.

Midoriya bakugou'nun bu hâlinden faydalanarak pis pis sırıttı ve konuşmaya başladı.

M: Haru-chan sen onun öyle dediğine bakma sabahtan beri senin için endişelendiğinden bağırıyor.

Bakugou'nun gözleri fal taşı gibi açıldı ve tekrardan bağırmaya başladı.

B: NE DİYORSUN SEN BE! BURADAN KALKTIĞIMDA İLK İŞ SENİ GEBERTMEK OLACAK DEKU!
M: Sâkin ol kacchan sanki yalan söylüyoruz burada.

Dedi ve gülümsemeye devam etti. Bu çocuk da az değil he bakmayın böyle melek gibi gözüktüğüne.

Tam eğleniyorum derken içeri Aizawa sensei girdi. Bi anda sessizlik oldu.

A: çocuklar lütfen bizi yanlız bırakır mısınız? Bu ikisiyle özel bir konuşma yapmam gerekiyor.

Dedi ve bize çok donuk bir bakış attı. Şu anda yeni botoks yaptırmış ve mimik yapması yasak olan insanlara benziyordu. Aklıma böyle şeyler nasıl geliyor bilmiyorum ama şu anda hiç ciddi düşünmek istemiyordum.

A: Neler oluyor? Sizin başınız beladan kurtulamayacak mı acaba?

Suratına aval aval baktık. Şu anda Aizawa sensei'ye onun bize baktığı gibi bakarak protesto ediyorduk. Bakugou tam herşeyi anlatmaya başlayacakken bana baktı. Ona anlatmaması için yalvarırcasına baktım. Tekrar Aizawa sensei'ye döndü ve birşey demeden bakmaya devam etti.

A: Siz boş boş bana bakın diye soru sormadım. Soruma cevap verecek misiniz? Yoksa işi daha fazla ciddileştirerek araya birilerini mi katayım? Zaten iş ciddiye benziyor ama kimseyi endişelendirmemek için herşeyi üstlendim. Karşılığında bana bir açıklama borçlusunuz.
+ Üzgünüm sensei fakat şu anda kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Biraz daha iyi olduğumda gelip herşeyi size anlatsam olur mu?
A: sen iyi değilsen o zaman önce Bakugou'yu dinleyelim. Sen de kendini yorma. Dinle.

Bi anda başımdan aşaği kaynar sular döküldü. Bakugou, Touya'yı söylerse olabilecekleri düşünemiyordum bile.

B: Sensei kafamı sert vurdum başım ağrıyor. Düzgün düşünemiyorum şu anlık.

Bakugou şu an yalan söylüyordu. O çocuk şu an benden de sağlamdı fakat birşey dememek için yalan söylemişti. Neden bunu yaptığını hâlâ anlamıyordum. Aizawa sensei bize yine o soğuk ve korkunç bakışlarından attı. Adam bakışlarıyla bile ağırlığını ortaya koyuyordu bee.

A: peki o zaman. Yarın tekrar geleceğim. Bi iki güne de buradan çıkarsınız zaten. Haru merak etme mermi fazla derinde değilmiş o yüzden kolay almışlar. Yaranın kolay iyileşeceğini söylediler. Bakugou sen de çok sesli ortamlarda durmamaya ve kendini yormamaya çalış. En azından 2 gün dayan. Size iyi dinlenmeler.

Dedi ve odadan çıktı. Kapıdan çıkar çıkmaz bakugou bana tip tip bakmaya başladı.

+ Ne var?
B: iyi misin sen?
+ Çok iyiyim ya ne demezsin. Mükemmelim. Sen iyi misin?
B: Aynısından.