Bakugou × Reader

19. Bölüm

Bilin bakalım kimlerin yazarının başına taş düştü... uzun bir aradan sonra devam💪🏼🤙🏼

O kadar yorgundum ki yurda gidecek halim yoktu. Bi gece gitmezsek bir halt olmaz diye düşündüm ve birden ayağa kalktım.

+ kalkın.
T: nereye lan?
+ benim evime.
S: sana sorun olmaz mı?
+ tabiki de hayır. Hadi kalkın da gidelim. Zaten çok geç. Yorgunum.
T: tamam. Benim işlerim var size sonra katılırım.

Eve doğru yavaş yavaş ilerlerken terk edilmenin acısını abilerime kavuşma sevincim bastırıyordu. Evet touya bir villain olabilirdi ama bu benim abim olduğunu değiştirmiyordu ve benim de ona katılacağımı belirtmiyordu. Böyle olmasını kendisi seçmemişti. Zor bir küçüklükleri olmuştu. Ve buna onlar karar veremezlerdi. Şimdi onları daha iyi anlıyordum. Herkes mükemmel bir küçüklük yaşayamayabilirlerdi fakat ilerideki yaşantısını kendisi kontrol edebilirdi. Tabi iş işten geçmediyse...

Eve vardıktan sonra yerden gelen minik sesler ile zeus'un bizi karşılamaya geldiğini anladım. Touya'yı görünce beni satıp ona koştu.

T: sanırım köpeğin beni senden daha çok seviyor ha?
+ bu zamana kadar ben büyüteyim kimlere gitsin.

Touya'nın uzun zaman sonra tekrardan güldüğünü gördüm. Shoto ise sessiz bir şekilde salona gitmiş uzanıyordu.

+ hey shoto bence orada yatma. Koridorun ilerisinde bir misafir odası vardı. Orada yatabilirsin.
S: iyi olur. O zaman size iyi geceler. Yarın erken kalkmam lazım.
+ sana da.

Tekrardan touya'nın yanına gittim. Televizyonun kumandasına rastgele basıp kanal açıyordu.

+ eee ne izliyoruz?
T: bilmem. Adam akıllı dizi yok ki.
+ acaba tüm kanallara bakmadığın ve kafana göre kanal atladığından olabilir mi?
T: yoo ben hepsine baktım.
+ o yüzden mi 4'ten 58'e atladın?
T: o istisna oldu. Bu arada kıyafet var mı? Bu üstümdekiler ile uyuyamam herhalde.
+ olması lazım. Bi bakayım.

Dedim ve odama doğru ilerledim. Dolabımı açtım ve üst taraflara baktım.
Elime bol bir tişört aldım. Biraz baktığımda bunun bakugou'ya giymesi için verdiğim tişort olduğunu gördüm. İstemsizce tişörtü burnuma yaklaştırdım. Hâla onun kokusu vardı. Ama o kadar da gurursuz değildim. Bunun yüzünden de ayaklarına kapatıp beni bırakma diye ağlamazdım. Her ne kadar okulda görmek zorunda kalsam da buna katlanabilirdim. Ama başkası ile aşk yaşamasına katlanabilir miydim bilemiyordum. Hızlıca yarım bir şort alıp abime götürdüm.

+ bunları buldum sadece.
T: rahat olsunlar yeter. Yine de sağol.
+ ne demek.
T: hâla o çocuğa mı üzülüyorsun?
+ hayır... sadece beni gereksiz bir neden yüzünden terk etmesine şaşırıyorum.
T: ben üzgünüm. Benim yüzümden seninle arasını bozdu.
+ sus. Bu senin yüzünden değildi. Seninle tanışmak için zaman kollayan kendisiydi. Boşversene. Hani senin işlerin vardı?
T: yorgunum. Sadece uyumak istiyorum.
+ istersen sen de shoto'nun yanına git. Orada 2 yatak var. En azından artık öyle.
T: neden?
+ bazen arkadaşlarım gelirdi. Bu yüzden de aynı yatakta yatmasınlar diye 2. Yatağı da almıştım.
T: anladım. Sakıncası yoksa birkaç günlüğüne burada kalabilir miyim? İşler biraz karışık da.
+ tabiki ama ne oldu?
T: sen orasını boşver. Neyse ben de gideyim yatayım. İyi geceler.
+ sana da.

Yavaş yavaş karanlık koridorda kayboluşunu izledikten sonra odama çıktım ve kıyafetlerimi ayarlayıp duşa girdim. Sıcak su her yüzüme çarptığında ağlayacak gibi oluyordum. Hey iyi şeyin kötü bir yanı olmak zorunda mıydı? Katsuki gerçekte böyle birisi miydi? Onu daha önce hiç tanımamış mıydım? Herşeyden şüphe duymayı bırakıp duştan çıktım. Saçlarımı bir havluya sardım, kıyafetlerimi giydim ve yatağıma uzandım. Çok geçmeden uykunun kollarına bıraktım kendimi...

Katsuki'nin ağzından;

Hızlı adımlar ile yurda gidiyordum.
Az önce ne dediğimi düşünmemiştim çünkü böyle olmasının ikimiz için de daha iyi olabileceğini düşündüm. Abisinin bir villain olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Belki de hata yapmıştım. Ama ona nasıl güveneceğim tekrardan bilemiyorum.

Yeey yeni bölüm geldi 20. Bölümde ne olmasını istiyorsanız yazın ona göre yaparım. Sizleri seviyorumm. Gurur mu yapalım yoksa barıştırayım mı?