Dream (M)

1.9K 120 52
                                    


Yi Fan, yavaşça araladı gözlerini. Gördüğü tek şey bir tekneydi. Güneş ışığı durgun mavi suyun altına yansıyordu. Yi Fan şaşırarak bakındı etrafına. Ölmüş müydü? Hayır. Ölümü böyle hayal etmemişti bu, bu kesinlikle rüyaydı. Rüyadan biraz farklıydı doğrusu, gerçek gibi hissettiriyordu. Tuzlu suyu hissediyordu, bedenindeki baskıyı ve nefessiz kalmayı hissediyordu. Yavaşc araladı ağzını Yi Fan. Rüya mı gerçek mi anlamaya çalıştı. Baloncuklar yükseldi suyun yüzeyine doğru. Hızla tuttu nefesini Yi Fan. Gerçek gibiydi bu.. Gerçek miydi yoksa? Kavrayamıyordu Yi Fan. Elleriyle suyu kucakladı. Sol elinin işaret parmağındaki alyansa takıldı gözleri. Evlenmiş miydi? Peki, kiminle? Gerçekse.. Şuan da balayında mıydı? Ya da tatilde? Yi Fan duyduğu seslerle ara verdi düşünmeye. Gözleri, suyun altında hareket etmeye çalışan minik bacaklara takıldı. Mavi kolluklar suya yansıyordu. Küçük kıkırtılar duyuyordu boğuk bir şekilde.

" Bunu yapabilirsin bebeğim hadi, bana doğru gel. Anneye doğru gel bebeğim. "

Yi Fan, tanıdık sesle irkildi. Suyun yuzeyine çıkarak elleriyle yuzündeki suları temizledi.

" Baba dediii. "

Yi Fan, keyifle kendisine seslenen iki-üç yaşlarındaki erkek çocuğuna baktı. Anlayamıyordu, neler olduğunu..
" Yi Fan, orada öylece duracak mısın? "

Yi Fan, kendisine elini uzatan Yixing'e baktı. Gerçekten anlayamıyordu neler olduğunu. Hızla kapattı gözlerini. Birkaç saniye durup açtı. Elleri, Yixing'in elleri üzerindeydi. Kocaman gözlerle kendisine bakan Yixing'i izledi. Üzerindeki beyaz takım elbiseyi süzdü. Bir cevap bekler gibi dudaklarına bakan gözlerle buluştu gözleri. Yixing'in hafif şişik karnına baktı anlamsız gözlerle. Neler oluyordu? Ölüyor olmalıydı. Başında inanılmaz bir acı vardı..

" Kris, Yixing'i eşin olarak kabul ediyor musun? "

Yi Fan, hızla çevirdi kafasını sesin geldiği yere. Elinde Incil ile kendisine bakan papazla buluştu gözleri. Kilise sıralarında oturanlar gibi Papazda nefesini tutmuştu; herkes gibi o'da Yi Fan'ın vereceği cevabı bekliyordu. Derin bir nefes aldı Yi Fan. Delirmeye başladığını düşünüyordu.

Geniş salonda gezdirgi gözlerini Yi Fan. Açık olan teras kapısına baktı. Rüzgar perdeleri savuruyordu. Yerde uçuşan kağıt parçalarına takıldı gözleri. Piyano sesi yankılandı küflenmiş duvarlar arasından. Adımları yavaşça ilerledi sessin geldiği yere. Aralık olan kapıdan baktı içeriye Yi Fan. Yixing'in saçları alnına yapışmıştı. Parmakları gelişi güzel geziyordu piyanonun üzerinde. Birbirine karışan sesler beynini zonklatıyordu. Ellerini hızla bastırdı kulaklarına. Bu ses, katlanılamayacak kadar kötüydü. Işkence olarak kullanılıyor olmalıydı.

" Beceriksiz olduğumu düşünüyorsun değil mi? "

Yi Fan, kocaman açtı gözlerini. Yixing, kafasını kaldırarak gülümsedi Yi Fan'a. Ayağa kalktı yavaşça. Karnı biraz daha büyümüştü. Beyaz pantolonundan kanlar damlıyordu zenine. Korkuyla geriye birkaç adım attı Yi Fan. Yixing, gülümseyerek ilerledi Yi Fan'a.

" Iyi misin? "

Yi Fan aynadaki yansımasına baktı ellerini kulaklarından çekerek tıklatılan kapıya çevirdi kafasını. Korkmaya başlamıştı artık. Neler oluyordu? Ölüm o'nunla oyun mu oynuyordu? Yoksa zihni miydi bunu yapan? Elini ağrıyan başına götürdü. Kafasının arkasında oluşan şişlikte gezdirdi parmaklarını. Banyoyu incelemeue başladı Yi Fan. Iki tane diş fırçası yan yana duruyordu. Biri mavi, biri pembeydi. Aynı renk havlular üst üste konulmuştu duvara minte edilmiş rafa. Traş makinası rafın üzerinde fişe takılı bir vaziyette duruyordu. Açık olan dolaptaki kayganlaştırıcı zele baktı Yi Fan. Kapağı açıktı. Lavabonun içine dökülüyordu. Birkaç prezervatif kutusu yere düşmüştü. Çöp kutusunun kenarından kullanılmış bir tanesi sarkıyordu.

VIVACIOUS (KRAY FANFİC) (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin