7. "kar tanesi"

26K 763 39
                                    

YAZARIN ANLATIMI İLE;

"Kokum"Dedi adam,
"Hoşuna mı gidiyor?" Kadın adama başını sallamakla yetindi, bu adamın yüzünde küçük bir tebessüm oluşturdu.

kızın yüzünü seyre dalarken, zamanın nasıl geçtiğini unuttu aradan 30 dakika geçmişti.
Telefonun çalması ile moreli bozuldu. Telefona bakmadan kulağına götürdü.
"Ne var?" Arayan Behzattı,
"Hadisene oğlum aşşağıdayım malların yanına gidicez" dedi Behzat, Pamir bunu nasıl unutmuştu. Bu kız hayatına girdiğinden beri hiç bir şey yolunda gitmiyordu.

Hayır, kırca iki gündür onun hayatında değildi. 2 aydır Kırcayı seviyordu Pamir, babası kumara yıllar önce başlamıştı. Fakat iki ay önce pamirde, yani mafyadan borç almıştı. Pamir, Haluk beyi yani kırcanin babasıni araştırttığında bı kızı olduğunu öğrendi. Kızı ilk başlarda kendi takip ediyordu, sonra işler yoğunlaştı, Kırcayı kafasından atamadı. Hep kafasını karıştırıyordu, o yüzden adamlarından takip etmesini istedi, belkide o yüzden Melihi kim olduğunu tam anlayamadı?. Mart ayında oldukları için bundan 2 ay kadar önce, ocak ayının başlarındalardı. Ve Aslında kırcaya 'aysim' demesininde bir sebebi vardı.

Ayşim; yere düşen kar tanesi anlamına gelirdi, fakat bu kar tanesi Pamirin gönlüne düşmüştü.

Onu ilk olarak kalın kazağı ile bir cafede karları seyrederken görmüştü.

Pamir sevdiği kadının yüzüne son kez bakıp yataktan kalktı.
Üstüne siyah bi gömlek altına ayni siyahlıkta bir pantolon, beline silahını yerleştirip, üstünede ceketi alıp odada çıktı.

Aşşağıya indiğinde ozanı gördü,
"Abi?" Dedi ozan
"Ben çıkıyorum işlerim var, eğer kırca uyanırsa salla bisiler" dedi Pamir.
"Malları mı alacaksınız?" Diye sordu ozan. Evet ozanıda bu işlerden haberi vardı. Pamir başını salladı.
"Tamam kolay gelsin" dedi. Ozan tekrar telefonuna gömüldü.

Pamir ile Behzat adamları ile limana sürdü. Bu gece Bülentin mallarını alacaklardı.

Limana geldiklerinde, arabadan indiler etraf fazla sessizdi. Tam Behzat ağzını açacakken, ortamın sessizliğini silah sesleri bozdu.
Behzat ve Pamir arabanın arkasına geçip kendilerini korumaya alırken, Pamir belinden silahini çıkartıp oda adamlari ile beraber çatışmaya girmişti,

"Tuzakmış am!na k0yayım!" Dedi Pamir sinirle.
Behzat, şarjörünü değiştiriyordu.

Aradan uzun bir süre geçtiğinde silah sesleri yavaşladı. Pamirin 2 adamı vurulmuş,3 adamıda yaralıydı. Fakat karşı taraftanda fazla ces€t çıkmıştı.

Silah sesleri kesildiğinden, tam Pamir ayağa kalkıp etrafa bakacakken diz kapanğının biraz üstünden, sıyırarak güçlü bir kurşun geçmişti.
"Ağh!" Diye bağırdı Pamir. Behzat hemen pamiri yanına çekti ve ayağa kalkarak silahını, pamire vuran adama doğrultup. Ateş etti.

Vurmuştu.

"İyimisin lan!" dedi endişeyle Behzat,
"İyiyim sıyırdı"
Behzat başını salladı. Pamir behzattan destek alarak onu arabaya bindirdi.

...

Eve geldiklerinde, ozan onlara şaşkınlıkla bakıyordu,
"Ne bakıyorsun oğlum doktor çağırsana" dedi Pamir, ozan hemen kendine gelip gecenin 12sinde bir doktor çağırdı, tabiki bu Pamirin doktorlarından biriydi.

Doktor, Pamirin yarasına pansuman yaptı, bağzi ilaçlar verip, evden ayrıldı.

"Hadi size iyi geceler" dedi Pamir ayağa kalkıp.
"Dur lan yardim edelim" dedi Behzat ayağa kalkarak, Pamir onu eli ile durdurdu.
"Yok yok gerek yok, ilk defa kurşun yemiyoruz alıştık" dedi yavaş adımlarla merdivene yöneldi.
"Ne yaptınız Behzat abi" dediğini duydu ozanın çıkarken.

Odaya çıktığında
Kırca, mışıl mışıl uyuyordu.
Üstüne rahat bir şeyler giyip kırcanin yanına uzandı, arkası dönük olan kırca, Pamir yanına uzmanınca ona dönüp, göğsüne sokuldu. Pamir kırcanin bilinçsizce yaptığı bu harekete. Gülümsedi. Elini kırcanin beline atıp, şakagına bir öpücük kondurdu.

Belkide, kırcanın beyni Pamirin kokusunu alınca, uyku halindede olsa bilinçli olarak ona dönmüştü.

MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin