39. "Yalan de"

9K 277 21
                                    

YAZARIN ANLATIMI İLE

(Lütfen şarkıyı dinleyin)

Saat 09.37

Pamir sabaha kadar ağlamıştı, hala kırcaya nasıl inandığına nasıl bu kadar kör olabildiği için kendine kızıyordu. Ama aslında Onun öfkesi yoktu, kırgınlığı vardı.

Kendide söylediği gibi çok sağlam yıkılmıştı.

Ozan hala abisine sarılı bir şekilde onu teselli ederken. Pamirin telefonu çaldı. Fakat pamirin kolunu kaldıracak dermanı yoktu. Ozan yavaşça abisinin cebinden telefonu aldı.

Arayan...

Kırcaydı.

Ozanın nefes seslerinden dolayı Pamir başını kaldırıp telefona baktı.
Hemen telefonu eline alıp açtı.

"Pamir" dedi ağlamaklı bir sesle kırca, bir zamanlar pamir bu kelimeyi duymak için yalvaracaktı nerdeyse kırcaya. Ama şimdi sesini duymak bile istemiyordu. Da' kalbi pek onunla enfikir değildi.

Kırca korkarak aramıştı. Pamirin fırtınalar estireceğini, kıyametler koparacağını bile bile aramıştı.

"Şaka yaptım de kırca" dedi Pamir. Kırca bunu beklemiyordu. Onun sesini titretecek adamın, sesi titriyordu. Ama Oda ağlıyordu. Onunda sesi titremişti.

Pamir ne kadar görmesede kırca iki tarafa başını salladı.

"Gerçekti" dedi kırca içi yana yana.

"Yalan" dedi.
"Yalande kırca, yemin ederim bütün kanıtlar seni göstersede, o hasret kaldığım dudaklarından çıkıcak iki cümleye inanıcam. Yalan de" dedi Pamir yalvarırca. Kabul etmek istemiyordu. Sevdiği kadından böyle bir darbe yemek hiç istemiyordu.

"Doğru" dedi kırca, ağzından bir hıçkırık koptu, pamirin kulaklarına ulaşıp.
"Bildiğin her şey doğru" dedi. Ağlayarak. Ciğerlerine derin bir nefes çekip,
"Ama şunu unutma Pamir, ben hep ve tek seni sevdim. Bu sonsuza kadar böyle olacak bunu sakın unutma beni kötü bil ama bunu unutma başka kadınla evlen ama bunu asla unutma" dedi. Artık ikiside şiddetli bir şekilde ağlıyordu.

"Kırca, incir çiçeğim-" dediğinde Pamirin yüzüne kapandı telefon.

Pamir omuzlarini sarsarak ağlamaya devam ederken. Telefon elinden kayıp yere düşmüştu. kırcada ondan farksızdi.

Akşam o arabaya bindiğinde bir tane dağ evine gelmişlerdi. Ve kırca yalçından gizli aramıştı Pamiri.

Telefonunu kapatıp tekrar Yalçın'ın sakladığı mutfak dolabına koydu. Arkasını döndüğüde yalçınla gözgöze geldi.

"Hii?!"
"Korkma korka, iyi oldu konuştuğun. Zaten bu son konuşmanızdı ekmeğime yağ sürdün şimdi dahada canı yanacak" dedi yalçın. yüzünde pis bir gülüş belirirken.

Kırca ona nefretle bakıyordu.
Yüzüne tükürmek istesede omzuna çarpıp sessizce yukarı çıktı.

Yalçın herşeyi ayarlamıştı 1 hafta sonra 3ü yani kırca, Pamir ve yalçın bir uçurumun kenarında yüzleşeceklerdi. Sonrada Yalçın'ın planina göre orda Pamiri vurup kendisi herşeyin sahibi olacaktı.

Ama dediğim gibi, Yalçın'ın planina göre.

İncir çiçeğinin yaprakları, bir bir dökülüyordu. Tıpkı pamirin göz yaşları gibi.

Hayat ne zaman yüzlerine gülecekti?

Ölünce mi?

Pamir aslında yanlış yapmıştı.
Yalçın'ın sevdiği kadının onun gözlerinin önünde ipe asmıştı fakat yalçın hiç bir şey yapamamıştı. Sadece yerinde çırpınarak onu izlemisti.

Nerden bilenilirdi ki Bülentin yalçın ile bir plan kurduğunu.
Bülent ölmüştü. Yaptıklarınin cezasını çekmeşti.

Peki ya yalçın çekecekmiydi?

MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin